Kadere bak!

Önemli, her şeyin ötesinde önemli, ülkenin kaderini çizecek kadar önemli. Öyle deniyor 7 Haziran seçimleri için. 

Demek ki, Türkiye açısından 7 Haziran bir kavşak, bir yol ayrımı olacak!

Olasılıklar ne?

Tamam oy verilecek, oylar sayılacak, başta diktatör olmak üzere, iktidar sahipleri için ortaya yeni bir tablo çıkacak. Ya sonra...

Sonra bir hükümet kurulacak ya da kurulmaya çalışılacak.

Soru açık, nasıl bir hükümet?

AKP yoluna, örselenmiş, kanadı kırılmış vaziyette tek başına devam edebilir, buna şaşırılmaz.

Meclis aritmetiğinde radikal bir değişiklik olur, AKP-MHP koalisyonu gündeme gelir. Peki buna şaşırılır mı? Hayır, buna şaşırılmaz, birbirlerine yakışırlar.

AKP-HDP koalisyonu da, masada duran seçeneklerdendir. Zaten konuşuluyor, uzun süredir birileri birilerini bununla korkutmaya çalışıyor, mümkün değil şaşırılmaz. Yakışıp yakışmayacakları ise önemini yitirmiştir, çünkü yakıştırılmaktadırlar. Hem süreç filan var...

Meclis aritmetiğinde bayağı radikal bir değişiklik olur, işte o zaman CHP-HDP hükümeti için koşullar olgunlaşır. "CHP tabanı bunu kabullenmez" diyenlerin sayısı iki-üç ayda hızla düştü, HDP'lilerin içine siner mi sorusuna ise farklı kanatlardan yanıt çoktan verildi. Böyle bir koalisyon mümkündür ve kesinlikle hayret uyandırmaz. Hem süreç filan bitti...

Milli şeyler pek sevilir, öyle bir durum ortaya çıkar ki, AKP-CHP-MHP koalisyonu "ulusal uzlaşı" diye önümüze çıkarılabilir. Yaşar mı, tutar mı, yürür mü, çözer mi diye sormuyorum; yanıtlayacağımız soru şaşırtır mı? Yok, buna da kimse şaşırmaz, nereden çıktı demez.

AKP-CHP hükümeti ise CHP'li bir gazetenin manşetine taşındı, şok şok şok olmadı kimse, şaşırılacak onca şeyin ortasında bunun da elbette makul olduğunu düşündü çoğunluk. Hele Erdoğan'dan uzaklaşmış bir AKP söz konusu olacaksa!

Geriye pek bir şey kalmadı, MHP-HDP koalisyonundan başka. "A bak ona şaşılır" denmesine şaşırmam da, itiraz da etmem. Henüz o noktada değiliz, geçenlerde birisi bu iki partinin yan yana gelip "AKP'nin tuzağına düşmeyecek, birbirimizi kırmayacağız" diye ortak açıklama yapması gerektiğini yazmış en fazla. Bu kadarla yetinin.

Biz ne yapıyorduk?

7 Haziran'da sandıktan çıkacak seçeneklere bakıyorduk.

AKP; AKP-MHP; AKP-HDP; CHP-HDP; AKP-CHP-MHP; AKP-CHP... Elde bunlar var.

Ve 7 Haziran seçimleri için "ülkenin kaderi belirlenecek" denmekte!

Biri bizimle fena dalga geçiyor olmalı. Saydığımız seçeneklerin her biri mümkün hale gelmişse ve matematiksel koşullar sağlanıp da bunlardan herhangi biri devreye sokulduğunda, pek şaşıran olmayacaksa, sorarım size, nasıl bir kader bu?

Memleketin kaderi, işte bütün bu seçenekleri aynı anda mümkün kılıp şaşırtıcı olmaktan çıkaran üst-akıl ve onun arkasındaki maddi güç tarafından çizilmektedir.

Ve birileri de solculuğu bu seçeneklerden bir ya da birkaçına yatırım yapmak olarak tarif edebilmektedir.

Kadere bak!