Hoppala... Mahçupyan Jakoben mi oldu?

Ahmet Davutoğlu'nun danışmanlarından olma sıfatını geçtiğimiz günlerde yitiren, ama gemiyi terk etmeye hiç niyeti olmayan Etyen Mahçupyan’ın dün Akşam gazetesinde çok ilginç bir yazısı yayımlandı. Mahçupyan, özetle, AKP’ye sırtını dönen liberallere “bazen demokratik olmayan adımlar, demokrasiyi güçlendirebilir” demekteydi...

Konu yargıydı ve Etyen efendi, AKP’nin yargıya müdahale ettiğini kabul ederek, “yargı siyasallaşmış durumda, bu nedenle yargı bağımsızlığı demokrasiye zarar veriyor” diye yazıyordu.

Gördünüz mü, milli iradeden nerelere geldik! Bu kafayla, birileri de darbeyi savunabilir ve demokrasinin geleceği için, demokrasinin askıya alınarak sağlam bir zemine taşınmasını savunabilir pekala. Nitekim, müteveffa Netekim Paşa 12 Eylül 1980 sabahı tam da bunu söylüyordu.

“Bazı antidemokratik gözüken adımların da gerçek bağlamları içinde reformist olabileceği” sözünü akıl eden Mahçupyan’ın vakti zamanında yaşı itibariyle darbeci başına danışmanlık yapamaması, “Türk demokrasisi” adına büyük kayıp olmuş.

İşin aslı, Mahçupyan farkında olmadan ve de az biraz Jakoben olmuş!

Jakobenizm “tepeden inmecilik”, “aşırı merkeziyetçilik” “konspirasi düşkünlüğü” gibi suçlamaların muhatabıdır malumunuz. Liberallerin en son düşmek istedikleri durum anlayacağınız. Çok fena!

Daha da fenası, belli bir bağlamda, Mahçupyan haklı.

Bir toplumun tarihsel çıkarları, o toplumun o anki tercihleri ve ideolojik-siyasi eğilimleri ile örtüşmeyebilir, hatta çoğu kez örtüşmez. Devrimcilik bir yandan o tercihleri ve eğilimleri değiştirme uğraşıysa, diğer yandan o tercih ve eğilimlere rağmen toplumu dönüştürme kavgasıdır. İkisi birbirinden ayrılmaz.

Yani, mantıksal açıdan Mahçupyan haklıdır, sorun şudur ki, Mahçupyan haksız, sonuna kadar haksız bir yerde durmaktadır.

Ne sandığın pusulası, ne yargının terazisi adalet dağıtabilir.

Yargı ölüm cezası verdi diye Deniz Gezmiş ve arkadaşları haksız duruma mı düştü? Erdoğan yüzde 50 filan değil, yüzde 90 oy alsa bunun bir anlamı olabilir mi?

Tarih şuna bakar: Kimin safındasın?

Ezenin yanında olan, her zaman haksızdır. Haksız olanın arkasında biriken milli irade de vız gelir, tırıs gider.