Gericilikle emperyalizm arasında salınmak

Kısa olan demiş ki, uyuşturucuyla mücadelede narkotimler, gençlik timleri kuracağız! Vay canına… Uyuşturucu ticareti derindir, devlet bağlantısı vardır, hem silahlıdır hem de silah kaçakçılığı ile paraleldir. “Mahallelerde narkotimler oluşturacağız” demek, “uyuşturucu ile mücadele” bahanesiyle faşist milis örgütlenmesine geçeceğiz demektir. Yarın bu timler “ahlak” ve “mülkiyet” bekçiliği de yapar.

Öylesine söylemiş de olabilir, ciddi ciddi niyetlenmiş de…

Her durumda niyeti bozuk. Niyetleri…

Uzun olanı, ABD’de IŞİD’e karşı “ben de varım” derken hızını alamayıp, Suriye’de uçuşa yasak bölge ilan edilmesini önerdi yine! “Ne saçmalıyorsun” diye çıkışılmalıydı normalde ama normal olan hiçbir şey yok. Suriye’nin üzerinde Amerikan, İsrail, Ürdün uçakları dolanıp, sağa sola bomba atacak, Türk uçak ve helikopterleri istedikleri zaman sınırı geçecek ama Suriye uçakları geniş bir hat boyunca uçamayacak!

soL Dergi’nin 30 Ağustos sayısında dönemi tarif edenin kuralsızlık değil ölçüsüzlük olduğunu belirtmiş, “bölgenin kaotik süreçlere teslim edilmesi ve ölçüsüzlüğün benimsenmesi, Erdoğan ve Davutoğlu’nu şimdilik kurtarmıştır. İnce diplomasi geçer akçe olsaydı bunlar derhal açıkta kalırdı. Oysa dönemin ruhunda var barbarlık” diye yazmış ve eklemiştim:

“Hazır olalım, bu ikili de kuralsızlıktan ölçüsüzlüğe geçme planları içindedir.”

Türbanı ilköğretime soktular, yürütme üzerindeki yargı denetimi torba hokus pokusu ile sıfırlandı. Kısası “milis kuracağım” diyor, uzunu “Esed’i gönderme” günlerine geri döndü.

Ya Yeni-Osmanlı projesi?

Öcalan’ın ve BDP’li başka şahsiyetlerin sahip çıktığı Hakan Fidan’ın MİT’i IŞİD’i silahlandırıyor IŞİD Alevi ve Şiilerin yanı sıra Kürtleri katlediyor Kürtler IŞİD’e karşı ölümüne mücadele ediyor Esad yönetimine karşı savaşan ÖSO’cusu, El-Nusracısı, IŞİD’cisi Suriye’den Türkiye’ye geliyor IŞİD’den kaçan binlerce Kürt Türkiye’ye sığınıyor Suriye ordusu ve Kürtlerle savaşmak için cihadcılar Türkiye’den Suriye’ye gidiyor IŞİD’le vuruşan YPG birliklerine katılmak için Türkiye’deki Kürt gençleri Suriye’ye geçiyor!

Belki, çok değil birkaç gün sonra birbirine mermi yağdıracak iki genç Harem’den kalkan aynı otobüste yolculuk ediyor.

Uzunu ya da kısası fark etmiyor, AKP budur!

On gün kadar önce Papa’nın “Üçüncü Dünya Savaşı’nın başladığını söyleyebilliriz” diye tariflediği bir döneme girilirken Türkiye bu ekip tarafından teslim alınmak istenmektedir. Gerçekten tehlikeli…

Ankara’daki çakallar Suriye’ye girmek için fırsat kolluyor.

Laik duyarlılığı olanları IŞİD’le korkutuyor, yıllardır komşu bir ülkeye karşı yürütülen kirli savaşı unutturmaya çalışıyorlar.

Kürtlerin üzerine IŞİD’i yolluyor, onları kırdırıyor, sonra aynı bölgeye IŞİD’le mücadele bahanesiyle sokulmayı planlıyorlar.

ABD’nin IŞİD planı şimdilik tuttu, AKP de açılan kapıdan girmeye hazırlanıyor.

ÖSO’yla işbirliği halinde Suriye yönetimine karşı isyana kalkışıp şimdilerde ABD’ye “IŞİD’e karşı hava saldırısı yetmez, kara operasyonu gerek” diye çağrı yapanların tutarsızlığına bakıp kesinlikle sırıtıyordur bunlar. Kısası da uzunu da!

Olacak iş değil. Bu kanlı oyunda “TC’nin rolü”nü hiç tereddütsüz fark edip, ABD’yi kurtarıcı olarak gören bir halkın en değerli evlatları günlerdir CIA beslemesi katiller yüzünden toprağa düşüyor. Beri yanda Kürt düşmanlığı genlerine işlediği için aydınlanmacı damarı örselenmiş birçok Türk, “fırsat varken bölücü terörün işini bitirmesi için” AKP’nin harekete geçmesini istiyor.

Kapitalizm intikam alıyor. Gericilik tehdidi altında sosyalizmin lafı olur mu, emperyalizm saldırırken sınıf kavgasından dem vurulur mu, Kürt sorunu çözülmemişken toplumsal kurtuluşa sıra gelir mi diyen herkes, uluslararası tekellerin karıştır-savaştır senaryosunun içine çekiliyor.

Neymiş, “gericilik, emperyalizm ve piyasa bir bütündür” önermesi kitabi, soyut, günün gerçeklerine uymayan boş bir laf değil, çağın asla unutulmaması gereken temel özelliğiymiş.