Faşizm ve İkinci Dünya Savaşı masalları

Faşizmin kapitalizmin bir arızası olduğu iddiası bir masaldır. Kapitalizmin bizzat kendisi arızadır. Almanya'nın en büyük tekellerinin Nazi Partisi'ne nasıl ve neden destek olduklarına ilişkin bütün ayrıntılar ortadayken masallara inanmak olmaz. Hitler, arkasındaki sınıf desteği olmasaydı en fazla komşularına zarar verebilen kötü bir adam olmaya mahkumdu.

Faşizmin ayakları yerden kesilmiş Alman ırkçılığından ibaret olduğu iddiası bir masaldır. Hitlercilerle dolaplar çevirip iş pişiren Amerikan, İngiliz, Fransız şirketlerinin listesi, Hitler'le senli benli olan siyasetçilerin adları tarihin kaydı altına alınmıştır. Alman faşizminin ödüllendirdiği, madalya taktığı Amerikalı ve İngiliz VİP şahsiyetler daha sonra başımıza demokrat, anti-faşist kesilse de faşizm onların da eseridir. 

Faşizmin yükselişinde komünistlerin sekterliğinin rolü olduğu iddiası bir masaldır. Sosyal demokratlar dahil, burjuva siyasetinin bütün renkleri Hitlerin yükselişiyle komünizme öldürücü darbe indirileceğini hayal etmiş, Nazileri yüreklendirmiş ya da onların suçlarına göz yummuştur. Faşist partinin kendi dışında kalan bütün siyasi akımları yok etmeye yönelmesi bu gerçeği değiştirmez.

Faşizmle komünizmin iki totaliter sistem olarak "kardeş" olduğu iddiası bir masaldır. Faşizm kapitalizmin çocuğudur. Tarihi ve gerçekleri istedikleri kadar çarpıtsınlar, emperyalist-kapitalist sistemin komünist harekete kara çalma çabası başarıya ulaşamayacaktır. 

Alman faşizmiyle Sovyetler Birliği'nin anlaşarak Polonya'yı paylaştığı, İkinci Dünya Savaşı'nın bu nedenle çıktığı iddiası bir masaldır. Almanya, Japonya ve İtalya'nın yan yana geldiği koalisyonun ilk adı Anti-Komintern Pakt, yani Komünist Enternasyonal Karşıtı Pakt'tır. Hitler iktidara geldikten sonra, faşizme karşı uluslararası bir ittifak kurmak gerektiğini söyleyen Sovyet yönetiminin bu doğrultudaki ısrarını defalarca reddeden ABD ve İngiltere'dir. Almanya'nın saldırı olasılığına karşı Sovyetlerin yardım teklifini kabul etmeyen Polonya'nın gerici egemenleridir. 1938'de Almanya ile Münih'te anlaşmaya varan yine İngiltere ve ABD'dir. Almanya'ya Avusturya'yı ve Çekoslavakya'nın Südet bölgesini hediye eden de... 1939 yazında son bir umutla ABD ve İngiltere'ye faşizme karşı ortak güvenlik anlaşması imzalamak için çaba harcayan Sovyetler, görüşmelere yetkisiz çavuşları yollayıp dalga geçen ise bir kez daha "demokrat" emperyalistlerdir. Bütün bunlardan sonra Sovyetler Birliği Almanya'yla anlaşma imzalayıp zaman kazanmış, İngiltere'nin hesaplarını altüst etmiştir.

Savaşa sadece Hitler'in çılgın fikirlerinin yol açtığı iddiası bir masaldır. Savaşın sadece Alman militarizminin kontrolden çıkmasından kaynaklandığı iddiası da öyle. İkinci Dünya Savaşı emperyalist sistem içinde başka yollarla çözülemeyen çelişkilerin birikmesi ve bunun üzerine emperyalist sistemi tehdit eden bir toplumsal düzenin, sosyalizmin Sovyetler Birliği'nde başarıyla yoluna devam etmesi gerçeğinin eklenmesiyle kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu anlamda İngiltere, ABD ve Fransa'nın da birer emperyalist ülke olarak İkinci Dünya Savaşı'nın çıkmasında sorumluluğu vardır. 

Savaş boyunca gerçekleşen katliamlardan faşizmle komünizmin eşit sorumlu olduğu iddiası bir masaldır. Sovyetler Birliği savaşta 27 milyon insanını kaybetmiştir. Aynı savaşta Sovyetler Birliği sadece sivillerin yaşadığı hiçbir yerleşimi bombalamazken İngilizler Alman kentlerini Londra'nın intikamını almak için yerle bir etmiş, özgürlükçü ABD, sonu yaklaşan Japonya'da iki kente atom bombası atarak insanlık suçu işlemiştir. Sovyetlerin Polonyalıları kitleler halinde öldürdüğü Alman faşistlerinin uluslararası komisyonlar tarafından yalanlanan iftiralarıdır. Milyonlarca askerin ölümüne savaştığı, faşist zalimliğin sınır tanımadığı bir ortamda Kızıl Ordu askerlerinin tutum ve davranışlarında mutlak ölçü ve gelişkin ahlak aramaksa arsızlıktır.

Faşizmin yenilmesinde aslan payının "batı demokrasileri"nde olduğu iddiası bir masaldır. İngiltere Almanya ile yalnız savaştığını ileri sürdüğü 1939-1941 arasında karada değil havada ve denizde savaşmaktaydı. ABD 1941 Aralığına kadar "tarafsız"dı. 1941 Haziranı ile birlikte, savaşın asıl sahnesi Sovyet-Alman cephesi haline geldi. Sadece 22 Haziran sabahı Almanya'nın Sovyet sınırına yığdığı asker sayısı 3 milyondu. ABD ve İngiltere'nin Avrupa'da ikinci bir cephe açtıkları 1944 yazında ise Kızıl Ordu çoktan batıya doğru yürümeye başlamıştı. Sovyetlerin Almanya'ya tek başına girmesinden korkmasalardı, İngilizlerin Fransa'ya çıkmaya hiç niyetleri yoktu. Anglo-Sakson dünyasında yazılan her şeyi marifet gibi basan, iki yüz sayfalık İkinci Dünya Savaşı kitabında Sovyetler Birliği'ne 15-20 sayfa yer veren sözüm ona ilerici yayın evlerimiz de, masal kitabı yayımladıklarını bilmelidir.

Faşizmin 9'unda değil de ondan iki gün önce zaten teslim olduğu iddiası bir masaldır. Nazilerin Sovyetlerin eline geçmekten korktuğu, kapağı Amerikan-İngiliz birliklerine atmak istediği, son ana kadar onlarla ayrı bir anlaşma yaparak bir çıkış yolu aradığı bilinirken, Amerikalıların ve İngilizlerin kafasında Nazileri Sovyetlere karşı kullanma planı daha savaş bitmeden olgunlaşırken, Sovyet yönetiminin kendisinin masada olmadığı bir anlaşmayı kabullenmemesini aşağılık kompleksiyle açıklayanlar bilmeli ki, teslim koşullarını Sovyet yönetimi belirlemeseydi, Nurnberg Mahkemeleri de olmayacak, Hitlercilerin hiç değilse bir bölümünün cezalandırılması bile imkansızlaşacaktı. 

Faşizme karşı zaferin sahibinin Rusya olduğu iddiası bir masaldır. Bugünkü Putin rejimi istediği kadar "Zafer Günü" kutlaması yapsın, Alman faşizminin alt edilmesi büyük ölçüde sosyalizmin eseridir. Rusya kapitalist bir ülke olsaydı, ülkedeki patronların bir bölümü mutlaka Almanya ile işbirliğini savunacak, bozgunculuk yapacaktı. Rusya kapitalist bir ülke olsaydı, Almanya'nın farklı ulusları Ruslara karşı kışkırtması mümkün hale gelecekti. Rusya kapitalist bir ülke olsaydı, sanayinin doğuya taşınması bu kadar kolay gerçekleşmeyecekti. Rusya kapitalist bir ülke olsaydı, partizan savaşı bir devlet politikası haline gelmeyecek, Almanlar cephe gerisinde daha rahat hareket edecekti. Faşizme karşı zafer elde eden ülke Rusya Federasyonu değil çok uluslu Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'dir.

Alman faşizminin ezilmesiyle "demokrasi cephesi"nin kazandığı bir masaldır. Daha savaş bitmeden Nazilerle işbirliği yapmaya başlayan ABD-İngiltere, savaş sonrasında daha sonra Federal Almanya adını alan kendi işgal bölgelerinde Hitlerin adamlarına istihbarat örgütü kurdurmuş, çok sayıda savaş suçlusunu Kızıl Ordu'nun elinden kurtarmıştır. Aynı ABD şimdi Ukrayna'da açıktan Nazi yanlısı örgütlerle işbirliği yapmaktadır. Dünyada faşizmin insanlık düşmanlığıyla damgalanması, Sovyetler Birliği ve ilerici insanlığın sayesindedir.