Kemal OKuyan'ın "Erdoğan ve Yurtbozan füzesi" başlıklı köşe yazısı 24 Kasım 2012 Cumartesi tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.
“Maalesef Suriye’de 40 bin kişinin üzerinde insanı katletmiş, şu anda tamamen psikolojisini ve insicamını kaybetmiş, köşeye sıkıştığı için ne yapacağı tam olarak belli olmayan bir katil cumhurbaşkanıyla karşı karşıyayız. Ve bu adamın son anında ülkesinden ayrılırken dahi Türkiye’den intikam alma hisleriyle Türkiye’ye birkaç füze göndermesi endişesi herkeste var.”
Bu sözler bir milletvekiline ait. Hem de hukukçu bir milletvekiline.
Anlaşılan AKP’li olunca eğitim meğitim kalmıyor, abuk subuk konuşmak zorunlu hale geliyor.
Volkan Bozkır, Patriot füzelerinin Türkiye’ye konuşlandırılmasını aynen böyle gerekçelendiriyor: Esad, iktidardan tam düşeceği sırada battı balık yan gider diyerek füzelerini ateşleyebilir ve Türkiye’den intikam alabilir!
İntikam gerektiren bir şeyler olduğunu düşünüyor olsa gerek Bozkır. Hani “biz bir şeye karışmıyoruz” diyorlardı ya! Neyin intikamı acaba bu?
Hukukçu milletvekili, iktidarlarının uluslararası hukuku da, iç hukuku da ayaklar altına alarak bir başka ülkeye karşı katilleri, başıbozukları beslediğini söyleyemiyor ama pekala biliyor ki, Esad bir yana, Suriye’de AKP denince kin ve nefretten başka bir şey hissetmeyen milyonlarca kişi var.
Ama yine de Patriotlar bunun için gelmiyor. Patriotlar, bölgesel rekabet ve açılımlarda istediği sonucu elde edemeyen Erdoğan’a NATO takviyesi olarak geliyor.
AKP iktidarı İran ve Rusya’nın direncini kırabilmek ve oluşturulmak istenen Sünni ekseninin önündeki engelleri bertaraf edebilmek üzere NATO’yu devreye sokmak için yeni bir yol bulmuşa benziyor.
Daha önce Suriye’nin üzerine yollanan keşif uçağının düşürülmesinden “NATO’ya saldırı” çıkarmaya çalışmış, ittifakın 5. maddesinin işletilerek, Suriye’ye topyekun tavır alınmasını istemişlerdi. Olmadı. Kimse, Suriye’nin hava sahasına düşmanca giren bir uçağın arkasından hızla genişleyebilecek bir savaşa girmeyi göze alamadı.
Bu kez, Ceylanpınar’a düşen havan mermilerini bahane ettiler, “Türkiye’ye saldırılıyor” diye yaygara kopararak. Buna da kimse inanmadı, inanmak isteyenler de, bu şekilde NATO’yu bir savaşa sokmanın maliyetlerini hesaplayıp vazgeçtiler.
İşte Patriotlar Türkiye’nin bölgesel iddialarına Amerikan yardımı olarak geliyor, AKP’li Bozkır’ı ve arkadaşlarını Esad’ın intikamından korumak için değil!
Suriye’ye karşı deniyor ama pek kuşkulu. Zaten AKP Türkiyesi’nin güneyi ve doğusu “düşman” doldu. Suriye düşman, Irak düşman, İran düşman!
Bir tek Irak Kürtleri dost. Dost ama Türkiye Kürtleri düşman!
Patriotlar savunma amaçlı gelmiyor, Patriotlar askeri amaçlı gelmiyor, Patriotlar şu ya da bu ülke ordusuna karşı kullanılmak için gelmiyor.
Patriotlar NATO’nun işin içine daha fazla çekilmesi için geliyor.
Patriot, “yurtsever” anlamına geliyor.
NATO’sever bir iktidarın duruşuna ne kadar da yakışıyor!
Göreceksiniz bu Patriot meselesi nasıl karıştıracak ortalığı… Teknik açıdan, askeri açıdan pek önemi olmayan bu füzelerin siyasi sonuçları çok önemli olacak. Umut odur ki, Türkiye’nin yurtseverleri bu Amerikancı-AKP’ci “Yurtbozar” füzeye karşı gereken toplumsal duyarlılığın ortaya çıkmasını sağlar, hesapsız kitapsız hareket etmeye başlayan Erdoğan’ın bir numarasını daha boşa çıkarır.