Çıldırtan diyaloglar, yeniden!

- İyi hoş yazıyorsun ama bir şey önermiyorsun...
- Örgütlenmek, bu iktidara ve zihniyetine karşı harekete geçmek, gerçek bir çözüm etrafında toparlanmak, bağımsız, aydınlık ve eşitlikçi bir ülkenin kuruluşu için mücadele etmek...
- Cık.
- Neden cık?
- Bu bir öneri değil, bildiğimiz şeyler...
- Bildiğin şeyleri yapıyor musun?
- Halk buna hazır değil.
- Sen halk mısın?
- Halkı bilirim. Sen bilmezsin.
- Ve diyorsun ki, bu halk bağımsız, aydınlık, eşitlikçi bir düzene hazır değil.
- Aynen.
- Peki sen hazır mısın?
- Yıllarımı verdim bu uğurda, nasıl soru bu!
- Yok merak ettim. Peki ne yapıyorsun yıllarını verdiğin “ideal” için? Halka ne anlatıyorsun örneğin?
- AKP’den bir an önce kurtulmak için ne yapmaları gerektiğini...
- İnsanlar AKP’den neden kurtulmak istiyorlar?
- Herkes biliyor emperyalizmin uşağı bunlar, dinci-faşist, kan içici, sömürücü.
- Hmmm. Halkımız emperyalizme uşaklık edenlerle, dinci-faşistlerle hesaplaşmaya hazır demek ki.
- Gezi’de yaşananlar bunun kanıtı değil mi?
- Yok, sen ne düşünüyorsun onu merak ettim. Emperyalizme uşaklık edenlere ve dinci-faşistlere tepki duyanları emperyalizme, gericiliğe karşı mücadeleye çağırıyorsun o zaman?
- Sırası var, önce şunlardan kurtulalım.
- O halde...
- Halk bunlardan bıktı, acil çözüm bekliyor.
- Anladım emperyalizm, gericilik, eşitsiz düzen daha sonra halledilecek.
- Gerçekçi olalım, bu toplum sağcı, ayrıca Amerika ne derse o olur bu bölgede. Yoksa ben de istemez miyim. Hepimiz sosyalistiz şunun şurasında.
- Erdoğan’dan kurtuluncaya kadar ayıya dayı diyeceksin anladığım.
- Evet, halk ancak bu kadarını yapabiliyor.
- Çünkü örgütsüz, çünkü siyasetçi diye ortaya çıkan senin gibiler ona yıllardır yalan söylemekte.
- Ayıp oluyor, doğru konuş!
- Özellikle şu anda doğru konuşuyorum. Halkın arkasına gizlenme, sen ancak bu kadarını yapmaya isteklisin. Halin yok veya sen de nemalanıyorsun.
- Sen bana...
- Evet ben sana tam da onu demek istiyorum.
- Yazıklar olsun sana, emperyalistlerin ekmeğine yağ sürüyor, güçleri bölüyorsun!
- Hangi güçleri? Karar ver, hangi saftasın, kafam karıştı.
- Erdoğan’ın silahını elinden alıyoruz, sen ise hayal peşinde koşuyorsun.
- Erdoğan’ın silahı ne?
- Dini değerler, Batı dünyası...
- Emperyalizm aniden Batı dünyası mı oldu?
- Ne yani Ortadoğu ülkesi mi olalım?
- Şu silah meselesini yeniden düşünsen. Silahı tutanla silahı karıştırdın. Erdoğan emperyalizmin, uluslararası gericiliğin, sermayenin silahı, senin derdin o silahla yer değiştirmek. En azından önerdiğin bu.
- Amma yaptın, tanımıyor musun beni. Söylediklerinde haklısın, ben de aynen senin gibi düşünüyorum. Hele şu seçimli dönem geçsin.
- Ne yapacaksın?
- Yemin ediyorum seninle birlikte kapı kapı dolaşacağım.
- Ne anlatacağız?
- Sosyalizm filan...
- Ayıya ayı diyeceksin yani?
- Elbette
- Vay a.. vay!