CHP’de kaç ABD karşıtı var?

“NATO’yu çok önemsiyoruz… Avrupa Birliği’ne tam üyelikten yanayız… İsrail’le ilişkileri geliştirmek istiyoruz… ABD’ye daha sık geleceğiz… Batı ittifakının bir parçasıyız… Obama doğru söylemiş…”

Bu ve benzeri sözler… CHP’nin tarihsel misyonlarına uyuyor mu? Uyuyor. CHP programıyla örtüşüyor mu? Örtüşüyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun daha önceki açıklamalarıyla paralel mi? Paralel. O halde CHP Genel Başkanı’nın ABD ziyaretinde yaptığı açıklamalarda şaşırtıcı bir şey yok.

Var!

Rahatlığı, umursamazlığı… Buna her durumda şaşırmak gerek.

Tamam, Cumhuriyet Halk Partisi’nde herkes “daha çok oy”a kilitlendi. ABD tarafından beğenilmek de oy olarak dönecek, öyle düşünüyorlar.

Yine de…

Bir ülke düşünün, çok değil, beş-altı ay önce halk sokaklara dökülmüş olsun ve hükümeti protesto edenlerin tamamı değilse de önemli bölümü emperyalizme karşı sloganlar atsın, bağımsız bir ülke istesin… O ülkenin ana muhalefet partisine şu ya da bu nedenle umut bağlayanların içinde küçümsenmeyecek bir kesim, Amerikan emperyalizminin bu ülkedeki sorunların baş sorumlusu olduğunu düşünsün… O muhalefet partisinin çeşitli kademelerinde ve özellikle tabanında “ulusalcılar”, “solcular”, yani ABD ile sorunu olanlar yer alsın…

Ve o partinin Genel Başkanı, başka hemen her konuda ve herkese karşı “hassasiyet” gösterirken, bu ülkedeki anti-Amerikan duyguları zerre kadar iplemesin! Demek ki bu duygular “inanç”tan sayılmıyor…

İlginç olan bu.

Hal böyleyken, Mustafa Sarıgül CHP içinde neden bu kadar tartışma yarattı ki?

Seçim öncesi her şey mübahsa, yerel seçim biter, Cumhurbaşkanlığı seçimi başlar, o geride kalır, genel seçimle uğraşılır, sonra tekrar başa sarılır.

Ne deniyordu? Demokrasi sandıktan ibaret değil!

Acaba Cumhuriyet Halk Partisi’nde kaç kişi “Ben Amerikancı değilim, bugünkü İsrail devletiyle yakınlaşmak da istemiyorum” diyebilecek?

Kemal Bey cesur adam, düşündüğünü söylüyor, ideolojisi neyse o şekilde hareket ediyor. 2013 Türkiyesinde bu lafları Tayyip Erdoğan sarf etse “işbirlikçiye bak, yuuuuuuh” diyenler arasında mutlaka CHP’liler de olacaktı.

Amerikancılık yalnızca Tayyip’in, Cemaat’in, Barzani’nin elinde mi tehlikeli acaba?

Şimdilik sessizlik var…

Bakacağız, partisinde herkes Mart öncesinde “büyük siyaset”e kilitlenmişken, sınırları aşıp “kozmik siyaset” üreten Kılıçdaroğlu’nun “biz de Amerikancıyız sonuna kadar” ziyaretine kaç kişi şerh koyacak? Ve acaba kaç aday adayı, çizik yemek pahasına “ben Amerikancı bir belediye başkanı olmayacağım” diye kestirip atacak?

Gazeteci merakı işte…