Bir kez daha satıldık!

Kemal Okuyan'ın “Bir kez daha satıldık!” başlıklı köşe yazısı 18 Aralık 2012 Salı tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

AKP iktidardan neden gitmiyor?

Bu soruya çeşitli yanıtlar verilebilir. Ancak eğer “ekonomik istikrar” değerlendirmelerinizde önemli bir yer kaplıyor, hükümetin toplumun geniş kesimleri tarafından ekonomideki tablo nedeniyle desteklendiğine inanıyorsanız, şu sonuca ulaşmalısınız: AKP’yi iktidarda tutan, ülkeyi yağmalamasının engellenememesidir!

Büyük kaynakları olan Türkiye, bir bölümü son derece yaratıcı yöntemlerle satışa çıkarılıyor. “Artık bitti” diyorsunuz, yeni başlıklar açılıyor…

Halk bu satışa bir noktada müdahale etmezse, AKP’yi rahatlatacak, sermaye sınıfına soluk aldıracak yeni başlıklar illa ki bulunacak.

Devlet okullarında yap-işlet modeli uygulanacak örneğin… Okulu inşat et, otoparkını kullan, spor salonunu kullan, sinemasını kullan, kantinini kullan… Emin olun, burada bitmez bu iş… Okulun çatısına reklam al, baz istasyonu kurdur, kitapçı aç… Okulu küçük bir AVM’ye çevir… Kim karışacak!

Rantı çok büyük “iş saha”ları açıyor AKP hükümeti. Ve kamusal alan daralıyor, insanların parasız nefes alabilmesi olanaksız hale geliyor. Kıyıların, ormanların özel çıkarlar için kullanılması doğrultusunda atılan büyük adımların yanı sıra, kimi alanlar yeniden yapılandırılıyor. Buna bir örnek, havaalanları… Çok büyük bir hızla gelişen hava taşımacılığı, her gün daha fazla insanı yolculuk dışında en az bir saatini havaalanında geçirmeye zorluyor. Bu “tüketim” ve “vergilendirme” açısından çok uzun bir süre. Hükümetin şu andaki “pasta”yı daha da büyütmek için yeni yöntemler geliştirmekte olduğunu anlıyoruz. Bu tür başlıklar hem bütçe açığının kopma noktasına gelmesini engellemek hem de kapitalist ekonomiyi işler halde tutmak için kullanılıyor.

Bir de altın yumurtlayan tavuklar var elbette. Bir bölümü gitti, ancak devamı geliyor. Otoyollar ve köprülerin satışı için üç büyük ortaklık arasında geçen ihale süreci dün noktalandı. Yılda 550 milyon dolarlık bir geliri var bu işletmelerin. Ancak bu rakamın kısa erimde 800 milyona çıkabileceği söyleniyor. İşte bu “tavuk”, 25 yıllığına, 5 milyar 720 milyon dolara Koç-Ülker-UEM grup tarafından oluşturulan ortaklığa satıldı.

Sözleşmeye konan “fiyat denetimi” ve “Boğaziçi Köprüsü bakım zorunluluğu” gibi hükümlere karşın, bundan daha “garantili” bir yatırımı herhalde rüyasında göremezdi, Koç ve Ülker grupları… Bir taşla bir sürü kuş… Geçtiğimiz günlerde Rahmi Koç’un Erdoğan’a neler dediğini duymuşsunuzdur. Bir elini öpmediği kaldı. Şimdi de “yol mafyası”nın yüzde 20’lik küçük ortağı Ülker’le yağma ittifakına girerek İkinci Cumhuriyet’le bütün sorunlarının bittiğini ilan etmiş oluyor Koç grubu.

Yakında bu ortaklığın ümüğüne çökülen tavuktan neler çıkaracağını hep birlikte göreceğiz. O tavuk, sesi çıkmayan, boynunu büken halkımız ne yazık ki!

AKP ise, Telekom’un satışından sonraki en büyük özelleştirme rakamına ulaşmış oldu. Büyük para. Böyle böyle maçı idare ediyor. Bir yanda ABD’ye ve Arap dünyasının gerici rejimlerine hizmetin ürünü nakit akışı, diğer tarafta sonu gelmeyen satışlar.

Halkımız bu iki ahlaksızlıktan en azından birine son verecek ya da bu ahlaksızlığı perdeleyen dinselleşme zorbalığına dur diyecek.

AKP’nin bu basit iktidar denklemi başka türlü bozulmaz.