Yerel seçimlerin kaybedenleri

Bu yazıda, yerel seçimde AKP oylarının ne kadar düşeceği, CHP’nin sağ adaylarla donattığı listeleriyle oylarını artırıp artırmayacağı gibi soruları bir yana bırakıp, seçime baştan yenik gireceklerden söz etmek istiyorum.

Kapatılan il özel idarelerinde, belediyelerde, bağlı kuruluşlarında ve köylerde çalışanlar ile tüzel kişiliği kaldırılan köylerde yaşayanların, seçime yenilmiş olarak gireceklerini, 6360 sayılı Yasa’nın yayımlandığı 6 Aralık 2012 tarihinden bu yana biliyoruz.

Bütün kurallarıyla 30 Mart günü yürürlüğe girecek olan Yasa’yla, 14 ilde büyükşehir belediyesi kurulması, 30 il özel idaresi ile 559 belediyenin kapatılması, 16.095 köyün mahalleye dönüştürülmesi öngörüldü. Hangi parti kazanırsa kazansın, seçimin ertesi günü bu kurum/kuruluşlarda çalışanların yenilgileri ilan edilecek. Çünkü buralarda çalışanlar, bakanlıklar ile belediyeler ve bağlı kuruluşlarına devredilecekler. Devredildikleri kurum ya da kuruluşlarda kalabilmeleri ise çok zor. Belediyeler ve bağlı kuruluşlarından, norm kadro yönetmeliği ile belirlenen sayıların üzerindeki çalışanlarını bildirmeleri isteniyor. Norm kadro yönetmeliği, taşerona yönlendirecek bir anlayışla hazırlandığı için, belediyelere gerekenin altında kadro veriliyor. Bu nedenle belediyeler, çoğunu kadro fazlası olarak göstermek zorunda kalacak ve çalışanlar başka kurumlara atanacaklar. Atama konusunda öylesine acele ediliyor ki, işçiler atanma tarihlerini izleyen en geç 5 gün sonra yeni işyerlerinde göreve başlamamışlarsa, İş Yasası’ndaki ihbar süresi beklenmeksizin ve ihbar tazminatı ödenmeksizin iş sözleşmelerinin sona erdirilmesi öngörülüyor. Ev bulma, taşınma, çocuklarının yeni görev yerlerindeki okullara kayıtlarının yaptırılması için yalnızca 5 gün süre tanınması, ister istemez akıllara düşman hukuku kavramını getiriyor.

Tüzel kişilikleri kaldırılan köylerde yaşayanlar da seçime yenik girenler arasında. İmar kurallarıyla, emlak vergisiyle ve su kullanım ücretiyle tanışacaklar. Ama önümüzde 3 seçim olduğu dikkate alınarak emlak vergisi uygulamasının 5 yıl ertelenmesi, su kullanım ücretlerinin en düşük tarifenin dörtte biri düzeyinde tutulması gibi önlemler alındı.

Seçimin kazananları da var. Diyanet İşleri Başkanlığı başta geliyor. Bütçeden 5 bakanlığın toplamı kadar ödenek kullanması yetmiyormuş gibi, camilerin küçük onarım ve temizlik hizmetlerine belediyelerin yardımcı olmayışından sürekli yakınıyorlardı. Sorun, bu tür hizmetlerin belediyelerin yasal görevleri arasına alınmasıyla çözümlendi. Üstelik belediyelere, cami yapmak, onarmak, malzeme desteği vermek gibi görevler de yüklendi. Dahası, isteyen belediyelerin camilere ücretsiz ya da indirimli tarifeden içme ve kullanma suyu vermeleri öngörüldü.

Söz 6360 sayılı Yasa’dan açılmışken, kapatılan il özel idareleri, belediyeler ve köylerin taşınır, taşınmaz mallarının yağmasına değinmemek olmaz. Kapatılan birimlerin mallarının dağıtımını yapmak üzere, vali yardımcısının başkanlığında, çeşitli bakanlıkların temsilcilerinden oluşan, “Devir, Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu” adlı bir kurul oluşturuldu. Bakanlıklar, belediyeler ve çeşitli kuruluşlar yağmadan pay kapma yarışına girdiler. Şaşırtıcı ama seçimin hemen ertesinde kapatılacak olan il özel idarelerinin de yarışta olduğu görülüyor. Bunlar, bütçelerine gelir sağlamak gibi gerekçeler öne sürerek taşınmazlarını satıyorlar.

İl Genel Meclisi kararlarına baktığınızda ilginç örneklerle de karşılaşabiliyorsunuz. Söz gelişi Bursa İl Özel İdaresi İl Genel Meclisi, 5 Kasım 2013 tarihinde iki taşınmazının, bir vakıf üniversitesi olan Orhangazi Üniversitesi’ne 25 yıllığına tahsis edilip edilemeyeceğinin araştırılması için hukuk komisyonuna gönderilmesine karar verdi. Kararda aynen şöyle deniliyor: “İdaremize ait … sayılı taşınmazların proje ve eğitim alanı yapılabilmesi için kirada ise kira bitiminden itibaren 25 yıllığına (….) tahsis hususunun incelenmek üzere…” Öyle acınası olaylarla karşılaşıyorsunuz ki, bu tür garipliklere gülemiyorsunuz bile.

Seçime yalnızca yukarıda saydıklarım mı yenik giriyor? Elbette değil. Ama bu durumu değiştirmek elimizde.

* * *

Geçen hafta yayımlanan “Sayıştay Başkanı’na İki soru” başlıklı yazımda Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yasalara aykırı harcamalarını belirtirken, “milyon lira” yerine “milyar lira” yazdığımı sonradan fark ettim ve soL Portal’daki metin düzeltildi. Ne yazık ki, gazetede düzeltilmesine olanak yoktu. Her ne kadar yanlış yazıldığı açıksa da düzeltme gereği duydum.