Üniversitelerde yetkisiz yönetmelikler

26 Şubat günlü Resmi Gazetede bir garip yönetmelik yayımlandı. Tam adı şöyle: “Hacettepe Üniversitesi Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelik”. Üniversite mülkiyetinde olan ya da tahsis edilmiş taşınmazların satılması, irtifak hakkı kurulması, uzun süreli kiralanması ve ihale yöntemleri gibi çok önemli konular düzenleniyor. İkinci Maddesinde 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol; 2886 sayılı Devlet İhale ve 2547 sayılı Yükseköğretim Yasalarına dayanılarak hazırlandığı yazıyor.

Yönetmelik çıkarma yetkisi, ilke ve kuralları açıkça belirtilerek yasalarla verilir ve üst normlara aykırı olamaz. Bu nedenle de hangi yasanın hangi maddesinin verdiği yetkiyle çıkarıldığı açıkça belirtilir. Hacettepe Üniversitesinin çıkardığı bu Yönetmelikte yasalar sıralanıyor ama hangi maddelerine dayandırıldığı belirtilmiyor. Çünkü sıraladığı yasaların hiçbirinde üniversitelere, taşınmazlarını yönetmek, ihale kuralları koymak gibi amaçlarla yönetmelik çıkarma yetkisi tanınmıyor.

Gariplik burada. Hacettepe Üniversitesi, dayanağını yasalardan almayan bir yetki kullanıyor.

Yönetmeliğin dayanağını oluşturduğu belirtilen yasalara kısaca göz atalım:

2886 sayılı Devlet İhale Yasası 1983 yılında çıkarılmıştı. Bütün alım, satım ve yapım ihaleleri bu yasada öngörülen kurallara uyularak gerçekleştiriliyordu. 2003 yılında yürürlüğe giren 4734 sayılı Kamu İhale Yasasıyla alım ve yapım ihalelerine ilişkin düzenlemelerinin işlerliği kalmadı. 2886 sayılı Yasa bugün yalnızca taşınır, taşınmaz malların satılması ve kiralanması gibi gelir getirici ihalelerde uygulanıyor. Üniversiteler de bu yasa kapsamında.  Kapsamda olmasaydılar bile yönetmelik çıkarmaları söz konusu edilemezdi. Çünkü Yasada, kapsam dışındaki döner sermayeli kuruluşlar ve fonlar için Maliye Bakanlığınca yönetmelik hazırlanması ve Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulması öngörülüyor. Kısacası bu Yasa, üniversitelere yönetmelik çıkarıp taşınmazlarını yönetme ve ihale kurallarını diledikleri gibi düzenleme yetkisi vermiyor.

2547 sayılı Yükseköğretim Yasasının 14. maddesine göre üniversite senatolarının yönetmelik hazırlama yetkisi var. Ama akademik kurul oldukları için yalnızca eğitim öğretime ilişkin düzenlemelerin yapıldığı yönetmelikleri hazırlamaya yetkililer.

Yönetmeliğin dayanaklarından biri olarak gösterilen 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Yasasında da herhangi bir yetkiye rastlanmıyor.

Aslında kamu taşınmazları, 2001 yılında yürürlüğe giren ve bugüne değin 12 kez değiştirilen 4706 sayılı; “Hazineye ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında” Yasayla öngörülen kurallara uyularak yönetiliyor. Hazinenin ve diğer kamu idarelerinin mülkiyetindeki taşınmazlar bu Yasaya dayanılarak ya doğrudan satılmak, uzun sürelerle kiralanmak gibi yollarla ya da TOKİ gibi kuruluşlar aracı kılınarak elden çıkarılıyor. Yasadaki biçimiyle söylersek; “ekonomiye daha kısa sürede kazandırılıyor.” Kamu taşınmazlarının yönetimi denildiğinde akıllara ilk gelmesi gereken bu Yasa, Yönetmeliğin dayanakları arasında nedense sayılmamış. Sayılmış olsaydı bile bir anlamı olamazdı çünkü kamu idarelerine yönetmelik çıkarma yetkisi veren bir kural bu Yasada da yer almıyor: asıl yetki Maliye Bakanlığı ve Bakanlar Kurulu’nda.

Başka üniversitelerin uygulamasını araştırdığınızda 2010 yılında Dicle Üniversitesinin; 2011 yılında da Ondokuz Mayıs Üniversitesinin bu konuda yönetmelik çıkardıklarını görüyorsunuz. Ama bir tek eksiği ile: yönetmeliklerin dayanakları arasında 5018 sayılı Yasa sayılmıyor. Akıllarına gelmemiş demek ki, yoksa onu da yazarlardı.

Yetkileri ister olsun ister olmasın, çıkardıkları yönetmelikle yolsuz ihaleler yapıp paraları ceplerine mi atmışlar diye sorulabilir. Aslında böyle bir şey yok, çünkü bu yönetmeliklerde yasaların kuralları neredeyse aynen yineleniyor; ayrıca yasalara aykırı kurallar da getirilmiyor. Ama öylesine ayrıntılı düzenlemeler var ki; ihale ve taşınmaz yönetimine ilişkin yasalarla üniversitelerin bağını koparır ve “bu yasa üniversiteler için uygulanmaz” derseniz bütün üniversiteler birer yönetmelik çıkarır, hiçbir şey aksamaz.

Peki, neden böyle bir yönteme başvuruyorlar dersiniz?

Üniversitelerin mütevelliler eliyle yönetilmesi istekleri uzun süredir dile getiriliyor. İlk yasal girişimler başlatıldı. Mecliste Sağlık Bilimleri Üniversitesi kurulmasını da içeren bir torba yasa görüşülmeyi bekliyor. Tasarıda üniversitelerin mütevelliler eliyle yönetilmesi öngörülüyor.

Sizce, “üniversitelere mali özerklik tanıyoruz”, “üniversite sanayi işbirliğini gerçekleştiriyoruz” gibi parlak gerekçelerle üniversite taşınmazlarının mütevelliler eliyle daha kolay elden çıkarılmasını sağlamayı düşünüyor olabilirler mi?