Bayramda Resmi Gazete yayımlanır mı?

- Bayramda Resmi Gazete yayımlanır mı?

Genel kural yayımlanmamasıdır. Çünkü 1927 tarihli; Resmi Gazetenin Sureti Neşir ve Muamelatının Tarzı İcrasına Dair Yönetmelikte şöyle yazar; “Ulusal bayram ve genel tatil günleri dışında, Pazar günleri de dahil olmak üzere her gün (…..) yayımlanır.”

- 29 Ekim bayram değil mi: iki tane olağanüstü hal kararnamesi yayımlandı?

Cumhuriyet Bayramında yalnızca iki KHK değil, ayrıca üç yasa; YÖK’e üye seçilmesi; Adli Tıp Kurumunda görevlendirme; 4 bakanlıkta atama kararları ile bir üniversite yönetmeliği yayımlandı. Yasalardan biri, ilk OHAL kararnamesinin değiştirilerek kabul edilmesine; öteki 15 Temmuz'un bayram edilmesi ve Kazan ilçesinin adının Kahramankazan yapılmasına ilişkindi.

- Yönetmeliğe aykırı olarak mı yayımlandı?

Önceden öngörülemeyen bir durum ortaya çıkarsa hizmet aksamasın diye 18.5.2009 tarihinde yönetmeliğe şöyle bir fıkra eklenmişti; “Ancak hizmetin gerektirdiği hallerde ulusal bayram ve genel tatil günlerinde de Resmi Gazete yayımlanabilir.”

Bu fıkraya dayanarak yayımladılar. Ancak yönetmeliğe uygun denilebilmesi için, hizmetin gereği koşulunun gerçekleşmesi gerekiyor.

- OHAL kararnameleriyle yapılan düzenlemelerin gecikmesinde sakınca görmüş olmalılar.

Hizmetin gereği olması koşuluna hiçbir zaman özen göstermediler. 18 Mayıs 2009’dan 29 Ekim 2016’ya değin, 43 ulusal; 56 dini olmak üzere toplam 99 bayram günü geçti. Bu sürede, 9’u Ulusal; 5’i dini olmak üzere 14 bayram gününde Resmi Gazete yayımlandı. İçeriklerine bakarsanız çoğunun bu koşula uymadığını görürsünüz.

Ulusal ve dini bayramlar arasında da ayrımcılık yapmışlar. 43 Ulusal bayram gününde 9 kez; 56 dini bayram gününde ise 5 kez Resmi Gazete yayımlanmış. En az özeni 1 Mayıs için göstermişler. 2010, 2011 ve 2013 olmak üzere üç kez; ardından ikişer kez olmak üzere 19 Mayıs ve 29 Ekim geliyor.

- Yanıtınız Resmi Gazete'nin Cumhuriyet Bayramı'nda yönetmeliğe aykırı yayımlandığını açıklamıyor ama?

675 ve 676 sayılı KHK’lerin ilk paragrafında aynen şöyle yazıyor; “Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulunca 3/10/2016 tarihinde kararlaştırılmıştır.”

-  Madem aceleydi yayımlamak için neden 26 gün beklediler?

İlk OHAL Kararnamesinin kabul edildiği yasada da buna benzer bir durum var. 667 sayılı Kararname, 18 Ekim günü kabul edildi. 6 gün bekletip, 24 Ekim günü Cumhurbaşkanlığına gönderdiler. İmzadan döndüğü tarihi yazmamışlar ama yayımlanmasının Cumhuriyet Bayramı'na rastlatılmasını haklı gösterecek hiç neden olmadığı çok açık.

Kasıtlı geciktiriyorlar. OHAL kararnamelerinin öncelikle görüşülmesi Anayasal bir zorunluluk. Meclise sunulmasını izleyen ilk 20 gün içinde komisyonlarda görüşülmemişse eğer, komisyonun elinden alınıyor ve doğrudan genel kurula gönderiliyor. Bu kurala hiç uyulmadı. Temmuz ayında çıkarılan kararnameyi bir yana bıraktılar, başka tasarı/teklifleri görüştüler. Üstelik onlar bittikten sonra, tatile çıktılar. Sıra ancak Ekim ayında geldi. Ötekileri hâlâ görüşülmeyi bekliyor.

Ama istediklerinde çabuk davranabiliyorlar: Kazan İlçesinin adının Kahramankazan olarak değiştirilmesi ve 15 Temmuz’un bayram yapılmasına ilişkin yasa, 25 Ekim günü kabul edildi; 27 Ekim’de Cumhurbaşkanlığı'na gönderildi; 28 Ekim’de imzadan döndü ve 29 Ekim'de yayımlanan Resmi Gazete'ye yetiştirildi.

- Kasıt olduğunu mu düşünüyorsunuz?

Evet! Cumhuriyet Bayramı'nda yayımlanan Resmi Gazete'nin içeriğine bir bakın. Cumhuriyetle, demokrasiyle, uluslararası ve ulusal hukukla uzaktan yakından ilişkisi olmayan bir dolu düzenleme var. Bunların yayımlanmasının Cumhuriyet Bayramı'na rastlatılmasının bir anlamı olsa gerek. Rastlantı mı diyeceğiz?

Burjuva hukukunu bile altını üstüne getiren bu düzenlemeleri toplayıp Cumhuriyet Bayramı'nda yayımladıkları Resmi Gazete'ye koydular. Cumhuriyetin değerlerine/kazanımlarına karşı dört koldan cephe açtılar, saldırıyorlar. Ve üstelik bunu herkes bilsin istiyorlar. Bu davranışları başka nasıl açıklanabilir?

Bir başka ayrıntıdan daha söz edeyim: 29 Ekim günü Sudan Cumhuriyeti ile yatırımların karşılıklı teşviki ve korunmasına ilişkin bir yasa; bir üniversitede açılan “Süstaşı Uygulama ve Araştırma Merkezi" yönetmeliği ile çeşitli atama kararları yayımlandı.

Bunların içinde, yönetmelikle öngörülen; “hizmetin gereği olmak” koşuluna uyanı yok. Sudan’la Türkiye arasında yapılacak karşılıklı yatırımları özendirmeye bir gün sonra başlasalar ya da Süstaşı Merkezi bir gün sonra açılsa acaba ne aksar?

Bunların Cumhuriyet Bayramı'nda yayımlanan Resmi Gazete'de ne işi var? Belli ki sıradanlaştırılmak isteniyor.

***

Neyse, soru/yanıt faslını burada keselim. Bir yanlış düşünceye dikkat çekip bitireyim.

Çoğu kişi, kararnamelerin Mecliste kabul edilip yasa kimliğine büründürülmesiyle, bir başka yasayla yürürlükten kaldırılıncaya ya da Anayasa Mahkemesince iptal edilinceye değin yürürlükte kalacağını düşünüyor. Oysa bu görüş doğru değil. İster kararname olarak kalsın, ister Mecliste kabul edilip yasa olsun, ömürleri OHAL ile sınırlı.

Bunlar, OHAL sonrasında da yürürlükte kalsınlar diye değil; yürütmeye tanınan “yasama yetkisini” Meclis denetlesin diye sunuluyor. 29 Ekim günü yayımlanan 6749 sayılı Yasanın adı bile ne kadar ömürleri olacağını gösteriyor: “Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin KHK’nin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun”