Anayasa değişti mi?

Çoğu kez, yeni bir Anayasa ile mi yönetiliyoruz diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Çıkarılan yasalar, elimdeki Anayasa kitapçığına uymuyor. Anayasa Mahkemesi iptal başvurularını reddediyor. Ya da önemsiz bir iki cümleyi Anayasaya aykırı buluyor.

Üniter devletin temel ilkesi olan merkezin yetki genişliği kuralını yok sayan yasalar çıkarılıyor. Merkezin yetkileri taşraya bırakılıyor. Anayasadan söz ettiğinizde Demokrasinin temel ilkesinin yerinden yönetim olduğu söyleniyor.

Elimizdeki Anayasa kitapçığına göre Sayıştay, sorumluların işlem ve eylemlerini kesin hükme bağlamakla görevli ve yetkili olmasına karşın, kesin hüküm verme yetkisi kaldırılıyor. Anayasa ile nasıl bağdaştığını sorduğunuzda sanki sorunuza yanıtmış gibi “siz hangi dünyada yaşıyorsunuz? Bu anlayış eskide kaldı. Zaten böyle bir yetki ABD’de de yok. Önemli olan şeffaflık, hesap verilebilirlik, etkinlik, verimliliktir” deniyor.

YÖK, yürürlükte olduğunu sandığımız Anayasaya aykırı bir taslağı hazırlayıp Üniversitelerde tartıştırıyor. Getirilen kurallar bir yana, yeni yapılandırılan kurumun adının bile Anayasaya uygun olmadığını söylediğinizde “bu metni bizim yeni Anayasa teklifimiz olarak kabul edin” yanıtı alıyorsunuz.

Yasa tasarılarının Bakanlar Kurulunca hazırlanması geleneğinden neredeyse vazgeçildi. Tasarıların Meclis komisyonlarında tartışılmasını önlemek için milletvekillerine yasa teklifi olarak verdiriliyor. Ya da Bakanlar Kurulunca verilse bile kritik konular tasarılarda yer almıyor, milletvekillerine önerge verdirilerek ekleniyor ve sürpriz değişiklikler yapılarak yasalaştırılıyor. Yasaların Meclis genel kurullarında tartışılmasını önlemek için Temel Yasa olarak görüştürülüyor ve muhalefete söz hakkı tanınmıyor.

Parlamentonun açık olduğu dönemlerde bile yerli yersiz KHK yetkisi kullanılıyor. Böylelikle tartışmak bir yana, milletvekillerinden bile gizlenerek kamu örgütü bütünüyle yeniden biçimlendiriliyor.

Gece yarısı operasyonları ile çıkarılan yasalarla, toprağımız acele kamulaştırılıyor, evimiz afet bölgesi ya da kentsel dönüşüm kapsamına alınıyor ve derhal terk etmemiz isteniyor. Sabah kalktığımızda Bakanlığımızın adının değiştiğini, görevimizin sona erdiğini öğreniyoruz. Bütün bunlar bir yana, savaşta olup olmadığımız bile belirsiz.

Yukarıda sıraladıklarımın hiç biri elimdeki Anayasa kitapçığı ile uyuşmuyor.

AKP, şeffaflık, hesap verilebilirlik gibi sözcükleri dilinden düşürmüyor ama kurallarına uyduğu bugüne değin hiç görülmedi. Gizliliği tercih ediyor.

Acaba Anayasa değişti de bizim mi haberimiz olmadı?