2019 bütçe yasası ve özelleştirme

 

Dün, 2019 yılı Merkezi Bütçe Yasa teklifi açıklandı. Hazırlanmasına ilişkin kısa bir değerlendirme yaptıktan sonra kamu mallarının satılmasının öngörüldüğü iki bölüm ile tütün ve alkol ürünlerinin üzerine çullanmış gibi görünen ÖTV uygulamasına göz atalım.

Plansız Bütçe,

AKP’nin kabul ettiği 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim Yasasına göre yıllık bütçeler hazırlanırken şu üç kurala uyulması gerekir:

  • Üçer yıllık perspektifleri içeren Orta Vadeli Program (OVP), Orta Vadeli Mali Plan (OVMP) ve Yatırım Programlarıyla uyumu gözetilmelidir.
  • Üç yıllık projeksiyonun ilk yılı bütçe teklifi/tasarısı, sonra gelen iki yıl ise gelecek hedeflerini içermelidir.
  • Bütçenin hazırlanmasına esas alınan belgelerin hepsi, Beş Yıllık Kalkınma Planlarında öngörülen ilkelerle uyularak hazırlanmış olmalıdır.

2019 yılı bütçe teklifi hazırlanırken bunların hiçbirine uyulmadı. Bunun ortamı da hazır değildi zaten. Plan, program ve Bütçenin hazırlanmasında esas alınması gereken Onbirinci Beş Yıllık Kalkınma Planı (2019-2023) henüz ortalıkta yok.

Normal bir ülkede yaşasaydık bunun hukuksal sonuçlarını tartışırdık. Neyse…

Hedefsiz Bütçe

5018 sayılı Yasanın 15’nci maddesine göre; “Merkezi Yönetim Bütçe Yasasında yılı ve izleyen iki yılın gelir ve gider tahminlerinin” olması gerekir.

Kaynakların etkin ve verimli kullanılması amacıyla getirilen bu düzenlemeye AKP hiçbir döneminde uymadı. Bütçeler göstermelik hedefler ve dayanaksız rakamlarla dolduruldu. Gelir tahminleri arasında iki-üç kat sapmalarla karşılaşmak olağan sayılıyor. Böyle olunca da hedefin belirlenmiş olmasının anlamı kalmıyor.

Bir örnek verelim: Sermaye Satış Gelirlerinden 2019 yılında, 

  • 2017 yılı bütçesine göre 7 milyar 886 milyon lira; 
  • 2018 yılı bütçesine göre 12 milyar 445 lira; 
  • 2019 yılı bütçesine göre 13 milyar 524 milyar lira gelir bekleniyor.

Hangisine güvenip kullanabilirsiniz? 

Özelleştirmeci Bütçe

Sermaye satış Gelirleri (06) hesabına; Devletin sahip olduğu sabit sermaye varlıklarının, stokların, arsa, arazi vb. varlıkların satışından elde edilen gelirler işlenir.

2019 yılı merkezi yönetim bütçe teklifinde 2019-2021 arasında 58,6 milyar lira tutarında kamu varlığının satılması öngörülüyor. Daha bir yıl geçmeden hedefi 20 milyar lira büyüttüler. 2018 yılı bütçesinde (2018-2020) 37 milyar lira öngörülmüştü.

58,6 milyar lira gelirin 48 milyarının [9- Diğer Sermaye Satış Gelirleri] bölümünden elde edilmesi bekleniyor.

Diğer, başlığı altında; “Devletin sahip olduğu hisseler gibi gayri maddi varlıkların satışından veya devrinden elde edilen gelirler” izlenir.

Yalnızca üç yıl içinde 48 milyar lira tutarında pay senedi, sertifika gibi menkul değerlerin satılması hedeflendiğine göre, bundan sonra Varlık Fonu, Kredi Garanti Fonu, Borsa İstanbul gibi yapılarla içli dışlı olunacak.Birbirlerine hayat verecekler…

KİT ve Kamu Bankaları gelirlerinde neden 6 kat azalma öngörülüyor?

Analitik bütçe sınıflandırmasının (03-3-5) bölümünde, “Kamu Bankalarından Elde Edilen Temettü Gelirleri” izlenir.

Çizelgeden, 2019 Bütçesindeki 20 milyar lira olan gelir beklentisinin, 2020 yılında 9 milyon; 2021 yılında 11 milyon liraya düşürüldüğü görülüyor. Oysa çizelgede görüleceği üzere 2018 yılı bütçesinde, 2018 yılında 8 milyar 2019 ve 2020 yıllarında ise 5’er milyar lira gelir öngörülmüştü.Bir yılda neler değişti de beklenen temettü geliri yalnızca dokuz milyon liraya düşürüldü? Bu garip durumun açıklanması gerekiyor.

Tütün ve Alkol ürünlerine olağanüstü ÖTV.Daha çok ÖTV alabilmek için tütün ve alkol türevlerine adeta çullanıyorlar. Aşağıdaki çizelgeden görüleceği üzere, tütün ve alkol ürünleri ile dayanıklı tüketim mallarından gelecek üç yılda 238,7 milyar lira gelir bekleniyor. Bu tutar içinde dayanıklı tüketim mallarının payı yalnızca 31,5 milyar lira.

Bütçe gelirleri, ödeneklerin dağılımı konularında sormak istediğimiz çok konu var. Meclisin de olacaktır elbet. Tek eksiğimiz soracak kimsenin olmayışı…