Yuri Gagarin: Sovyet biliminin gülümseyen yüzü

Gagarin uzaya çıkan ve dünyanın yörüngesinde tur atan ilk insan. 

Tarih 1961 12 Nisan.

Elimizdeki fotoğraflarının tamamında göze çarpan gülümseyen sempatik yüzüdür.

2. emperyalist paylaşım savaşı sonrasında, kimilerinin “soğuk savaş” diye tanımladığı dönemde yetişti.

ABD ile SSCB arasında kıyasıya bir uzay yarışı vardı ve uzay denildiğinde ABD adına akla gelen tek şey Japonya’ya attığı iki nükleer bombaydı.

Amerika, kendisini bilimin, sanayi ve teknolojinin dünyadaki tek hakimi olarak görüyordu.

Savaş, Sovyetler Birliği’ne uzay teknolojilerinin ne denli yaşamsal olduğunu göstermişti.

Gagarin bu yarışta sosyalizmin bilimdeki üstünlüğünün göstergesi olarak hafızalara kazındı.

Sovyetler 4 Ekim 1957’de uzaya ilk uyduyu gönderdi. Sputnik Sovyet mühendislik teknolojisinin gelişmişlik düzeyi bakımından esaslı bir kanıttı.

Bu gelişme ABD’yi tam olarak şok etti. Özellikle eğitim sistemi üzerine odaklanan kapsamlı bir tartışma kaçınılmaz biçimde gündeme girdi. Zira 20. yüzyılın başından beri Amerikan eğitim sisteminde evrim karşıtı muhafazakar bir içerik egemendi. 

Sputnik’ten 4 ay sonra ABD ilk uydusu Explorer’ı fırlatırken tam bir hüsran yaşadı.

Arkasından Sovyetler’den bir başarı daha geldi. Yine 1957’de uzaya içinde canlı olan ilk gemisini fırlattı. Yörüngeye oturan Sputnik 2 Laika isimli köpeği taşıyordu.

Yine Sovyetler 1959 yılında aya ilk (insansız) uyduyu indirdi.

1960 yılında ise iki köpeği yörüngeye yerleştirip, sağ salim geri döndürmeyi başardı: Belka ve Strelka.

Nihayet 1961 yılında Gagarin uzaya çıktı ve dünyanın çevresinde bir tur attı. Bu iş için özel olarak eğitilmiş 20 kozmonottan birisiydi. İnişini Engels kasabına gerçekleştirdi. 

Yere ayak basar basmaz ilk sözü Sovyetler Birliği Komünist Partisi’ni “bütün başarılarımızın düzenleyicisi” olarak nitelemek oldu.

Uzaydan dünyayı gördüğünde “dünya mavi ve ne kadar güzel” dediği söylenir. Kimi yerlerde “burada tanrı falan göremiyorum” dediği de yazar. 

Anlaşılan bilinçli bir komünistti: İşine aşık, hümanist, iyimser, ülkesine bağlı.

Sovyet bilim atılımının nasıl gerçekleştiğinin somut halidir. Zira ana ve babası bir kolektif çiftliğin işçisiydi. Çalışmaya bir dökümhanede çırak olarak başladı, Saratov’daki yüksek teknik okuluna seçildi. Orada hava kulübüne girdi. 1955 yılında savaş pilotu oldu.

Sovyetlerde eğitim almak için paraya gerek yoktu. İnsanlar yeteneklerine göre tercih yapabiliyordu.

Sovyet toplumsallığı laikti. Yaşamı kendi içinden kavrayan materyalist bir bakış açısı hakimdi. Sovyetlerin temel bilim alanlarındaki müthiş başarısı tamamen bununla ilgiliydi.

Sovyet aydınlanması burjuva sahtekarlığıyla malul değildi. 1917 devriminden hemen sonra, Parti’nin öncü kadrolarının bilimi, aklı, aydınlanmayı yaymak, doğa olaylarının nedenlerini, tarihsel gelişmelerin arka planını anlatmak üzere ülkenin en ücra köşelerine kadar yayıldıkları söylenir. Tamamen gönüllü. 

Sosyalizmde Parti aynı zamanda bir aydınlanma aracıdır. Aydınlanma, savaşta canlarını ortaya koymaktan sakınmamış Partililer için doğal bir faaliyettir. Sovyet halkıyla birliktedir.

Sovyet sosyalizminin aydınlanması emekçi sınıfların özgürleştirilmesini, bilimin amatörleştirilmesini hedefliyordu. Ancak aydınlanmış, dinin, her tür muhafazakar dogmanın etkisinden kurtulmuş sınıf, sosyalizmin, kalkınmanın, eşitliğin garantisi olabilirdi.

Bu bakımdan kapitalizmle fark ne kadar büyük. Patronlar halkın aydınlanmasından korkar. Halk aydınlandığında yönetme kapasitesini yitireceğini bilir.

Savaşta neredeyse tamamen yıkılmış SSCB’nin, iki dünya savaşının da uzağında kalmış ABD karşısında uzay yarışında sergilediği büyük başarılar, bu materyalist toplumsallıkla ve sosyalizmin inşa sürecinde Parti’nin gösterdiği yüksek performansla ilişkilidir.

Çok yaşa Gagarin, dünya gerçekten güzel ve bilim ne kadar güçlü.