Tecavüzden kurtulmak için

Dünya gericiliği bütünlük arz ediyor ve her yerde benzer görüntü veriyor.

Bütünlük, ABD’de Trump’ın seçilmesiyle, hemen ardından bizde tecavüzü aklayan düzenlemenin gündeme getirilmesiyle bir kez daha tezahür ediyor.

Trump’ın Suriye’de ne yapacağı, Putin ile nasıl ilişkileneceği çok konuşuldu ama, bir de O’nun sosyal meseleler hakkında söyledikleri var. Bütün Cumhuriyetçiler gibi koyu bir kürtaj, LGBT karşıtı. Obama’nın sosyalleştirme içerikli sağlık reformunun işleri daha kötüye götürdüğünü söylemekten çekinmiyor. Karşı çıktığı nokta Obama reformunun Amerikan sigorta tekellerinin kronik hastaları sigortalamama “haklarına” getirdiği sınırlama.

Avrupa da gericilikten muaf değil. Fransa’da, Hollanda’da, Belçika’da faşist partilerin yükselişi aynı anlamı imliyor.

Trump’nın kadınları cinsel bir meta olarak niteleyen yaklaşımıyla; bizde kadına evde çocuk yetiştirip, kocasının yemeğini yapacak ikinci sınıf yaratık olarak bakan görüş arasında hiçbir fark yok.

Kadın konusundaki bu farklılık yalnızca görüntüdedir ve Amerika ile Türkiye’nin “geleneksel” normlarındaki farklılıkla ilgilidir yalnızca.

Dikkat edilmesi gereken konu kadın düşmanlığıdır. Birisi bakışını kadını “sokağa düşürerek”, diğeri ise eve kapatarak aşağılar. Sonuçta her ikisi için de kadın, sistemin ve erkeğin üzerinde operasyon yapacakları nesnedir.

Meseleye aslında aynı yönde baktıklarının delili kürtaj konusuna yaklaşımlarındaki benzerliktir. İronik değil mi ? Kadını aleni cinsel obje olarak niteleyen Amerikan muhafazakarlığı ile çocuk bakımıyla memur ikinci sınıf vatandaş olarak eve kapatan AKP muhafazakarlığının, kürtajı cinayet olarak nitelemeleri.

Kendi tabanlarına bir yerinden işlemeleri gerektiğini bildikleri için, kadını ikincilleştirirken, fetüsün hayatını kutsayan bir yaygara koparıyorlar. Kadına zorla kabul ettirmeye çalıştıkları şey, kadının istemediği gebeliğidir ve kürtaj yasağıyla kadın bir kez daha toplumsal ve siyasal şiddetin muhatabı durumundadır. Artık kendi bedeni üzerinde bile söz sahibi değildir.

Şiddete taparlar, ayrımcı ve gericidirler.

Ne kadar ileriye gideceklerini belirleyen ise söz konusu ülkedeki sınıf hareketinin, sosyal itirazların gelişkinlik düzeyi ve tarihselliğiyle ilişkilidir.

İslam coğrafyası bu bakımdan bakir olduğu için bizdekiler daha da ileriye götürebilirler insanlık dışı yaptırımlarını.

Öyle insanlık dışı ki, Anayasa’da çocukluk yaş sınırı 18 olarak belirlenmiş olmasına rağmen, dinlemezler. 15-18 yaş arasındaki evliliklerin çocuk “rıza”sıyla gerçekleşebileceğini düşünürler. Erkeğin emelleri söz konusu olduğunda 16 yaşındaki kız çocuğunu çocuk saymamakta beis görmezler. Cinsel istismarda bulunmuş bir caniyi, 15 yaşına geldiğinde mağduruyla evlendirip, cezasını affedebilirler.

Aynı anda içlerinden birileri çıkıp, kutsal kitap referansıyla TV ekranlarında çocuk tecavüzünün propagandasını yapabilir. Program yöneticisi gayet “modern” görünümlü kadın, insanlık dışı, çocuk düşmanı iğrençlikleri ifade özgürlüğü kapsamına sokabilir.

Dikkat ediniz, yani mesele yalnızca Trump, bizde tecavüzü aklamaya çalışan AKP zihniyeti değildir ve iğrençlik ideolojik paraliziye uğramakta olan “modern” kesimlere de sirayet etmiştir.

Böyledir, çünkü dünyanın gelir düzeyleri ve tarihsellikleri tamamen farklı coğrafyalarında muhafazakarlığın, ırkçılığın bu denli yayılmış olmasının altında genel geçer bir belirleyen vardır.

Çünkü, sorunlarımızı belirleyen ortak zemin, kapitalist üretim ilişkileri, onun bir türlü kurtulamamış bulunduğu sosyal, ekonomik ve siyasal krizdir. Trump da, tecavüzü onaylayan yasa teklifi de, Le Pen de, giderek yayılan göçmen karşıtlığı da, annesinin 10 çocuk doğurduğunu ama hiçbirisi için hastaneye gitmediğini söyleyen de, kürtaj hakkının kadının elinden alınması da, tecavüzün savunulmasının ifade özgürlüğü kapsamına sokulması da, bunların tamamı, sözünü ettiğimiz krizin, ama en nihayetinde kapitalizmin ürünleridir.

Hedef modernite, akıl ve bilimdir. Çözülemeyen sorunlar, sorunlardan kaçış paniğiyle kitlesel bir geriye düşüşe, otoriteryen kimliklere yol vermekte, gericileşme kitlesel bir taban bulmaktadır.

O nedenle, çocuk tecavüzcülerinden, kadın düşmanlarından, vb… tek tek kurtulmak mümkün değildir. Bunların birisinden kurtulmak, tümünden birden kurtulmakla mümkündür. Tümünden kurtulmak ise kapitalist sistemden kurtulmayı gerektirir.

Gördüğümüz gericiler yalnızca, kapitalist emperyalist sistemin insan suretinde tecessüm etmiş halidir.

İnsanlığı kurtaracak olan sosyalizm mücadelesinin yükseltilmesidir.