NATO’dan Şanghay’a dolar kaça çıkar ?

Şakülü fena kaçırdılar. Şiraze kaydı.

Bütün politikaları tel tel dökülüyor. Suriye’de battılar. Bab’da Kürtlerle çatışma halindeler. Kürtlerin elinde ABD silahları, ABD’den Bab operasyonunu desteklemiyoruz açıklaması.

Dolar yalnızca anayurduna geri dönmekte olduğu için yükselmiyor. Aynı zamanda AKP’nin dış politikası, içeride uyguladığı şiddet, bütün bunlara bağlı olarak gelişen siyasi ve askeri riskler ile toplumsal gerginlikler. Türkiye’yi risk primi bakımından dünyanın ikinci sırasına yerleştiren etkenler arasında bunlar da var.

Dolar kaçarken, faiz indirimi konusunda bankalardan ricacı oluyorlar. İlgili bakanlar, paranızı sakınmayın, piyasaya girin, harcayın, gülün oynayın, diye bir hoş.

İktisat rica minnet dinlemez. Millet, elinde para yoksa ya da geleceğe güvensizse harcamaz. Bankalar dolar üzerinden yazılmış borçları katlanırken faiz indiremez, ABD faiz artırırken hiç kimse ucuza tüketici kredisi veremez.

Geçti o lale devri. Bol keseden harcadınız, milleti kartla yaşamaya alıştırdınız. Buraya kadar.

İktisadın nesnel yasaları duayla, üfürükle, efelenmeyle kontrol altına alınamaz.

Dolar yükselecek. Siz de biliyorsunuz, çok geçmeyecek doların kaçışını hiç olmazsa yavaşlatabilmek için faizleri artıracaksınız. Yapmazsanız dolar bulamayacaksınız.

Çok güvendiğiniz Katar ve Suud parası da yetmeyecek. Zira ekonomileri petrolle dönen bu ülkelerin durumu da gayet kritik. Ayrıca, geleceği belirsiz bir ülkeye din kardeşliği adına bile kimse ilanihaye yatırım yapmaz.

Dedik ya, bol keseden üfürüyorsunuz. Kafa karıştırmaya çalışıyorsunuz. Her konuda laf etmenin ülkeyi yönetmeye, doları frenlemeye, Suriye savaşında galibiyete, milleti kul etmeye yeteceğini sanıyorsunuz.

Olmayacak.

NATO’ya karşı Şanghay gösterildiğinde, AB’ye mecbur değiliz denildiğinde, ne yanıt verdi Şanghay’ın kurucularından Rus general İvaşov: “... bu… doğru bir karar…. Fakat şöyle bir durum da var: NATO gibi agresif bir bloğun üyesi için Şanghay’a üyelik öngörülmüyor… Bunun için Türkiye NATO’dan ayrılma sürecini başlatmalı.” Bunun üzerine, NATO parlamenterler meclisi asamblesi için İstanbul’da bulunan NATO genel sekreteri Stoltenberg ne dedi: “Ve ben kesinlikle eminim ki Türkiye, hiçbir şekilde ortak savunma anlayışını ve NATO birliğini zayıflatacak hiçbir şey yapmayacaktır.”

Askerinizin en basit mühimmatı bile NATO malı, uçaklarınızın bilgisayar donanımının şifresi Pentagon’un elinde iken ne Şanghay’ı.

Rusya, belli ki, AKP üzerinden, NATO içinde gerilim yaratmaya, AB ve ABD ile mevcut gerilimleri de büyütmeye çalışıyor. AKP ise bu gerilimleri her iki tarafa da koz olarak kullanıp, nemalanma derdinde. Yalnızca basiretsizliğin göstergesi olarak algılanır. Adamlar kibar, “eminiz” demekle yetiniyorlar.

Türkiye tam bir batakta. Hiçbir sorununu mevcut haliyle çözebilecek durumda değil. Ortada AKP adına bir “başarı” varsa, işte bu tabloyu yaratabilmiş olmasındadır.

Tekrar: Yönetemiyorlar. Baskıyla, tutuklamayla, işten çıkarmayla bir ülke yönetilemez. Yalnızca her tür dış müdahaleye açık hale gelir. Bugün Türkiye 15 Temmuz öncesine göre daha fazla derecede bu durumdadır.

Çözüm ne NATO’da, ne AB’de, ne de Şanghay’da. Bu tür üçgenler içine hapsolmak, kalkınmayı, barışı bir tarafa bırakmak, iki taraflı şamar oğlanı olmak anlamına gelir. Sanayisizleşen bir ülkenin dışa, sıcak paraya bağımlılığını hiç kimse yok edemez.  Türkiye’yi bu durumdan çıkarmak için üreten ülke haline getirmek gerekir.

Gündelik hayatımızdan bilmiyor muyuz: Sorunlarımızı çözebilmek için, sorunlarımızı yaratan temeli değiştirmemiz gerektiğini.

Temel ne: Kapitalizm. İşte bunun için çözüm sosyalizm. Fırsattır, örgütleyelim.