Her şeyi elimizin tersiyle itelim: Yaşasın sosyalizm

Konuyu buldular. Çok laf edecekler, çekiştirmedik yanını bırakmayacaklar, kimin haklı olduğu bakımından derin analizler yapacaklar.

Cemaat mi, AKP mi? Yolsuzlukların sonuna kadar soruşturulmasına izin mi verilmelidir ? Soruşturmayı başlatanlar da fazla mı ileri gitmiş ve hatta olayı amirlerine bile haber vermeyerek kendileri mi hukuku çiğnemiştir ?

Dinlemek, anlamaya çalışmak, bu düzenin içinde çare aramak yalnızca zaman kaybıdır.

Hukuk ve devlet bitti. Yıllardır memleketimizin tepesine çöreklenenler, şimdi birbirlerini boğazlıyor. Bu da devlet işi oluyor. Gördüklerimiz, kirli saray entrikalarıdır.

* * *

Birlikte, 11 yıldır halkımıza etmediklerini bırakmadılar.

Ergenekon, Balyoz, vb diyerek akla gelmeyecek komploları gerçekleştirenler, bunları da hukuk diye yutturmaya kalkanlar, hukukun gereği yapılıyor diye bu hukuksuzluğun borazanı olanlar, şimdi yolsuzlukları ortaya dökeceklermiş.

Aklımızdan çıkarmayalım, bu operasyonda da, aynen Kürtleri ve Cumhuriyetçileri ezmek için yaptıkları gibi, sahte deliller üretmiş olma ihtimalleri yüksektir.

Yıllar boyunca bunlarla birlikte iş yapan AKP şimdi ektiğini biçmektedir ve bu pisliğin sorumlusudur.

Gazetecileri tutuklarken, Gezi’de gençlerimizi öldürürken Erdoğan’ın kahramanları olan Emniyet ve savcılar, şimdi bir çete olarak nitelenmektedir.

AKP’den istifa eden Hakan Şükür’ün nikahını Erdoğan kıymış, Gülen de şahitliği yapmıştı. Şimdi aynı Gülen Erdoğan’a “firavun” demektedir.

Devleti devlet olmaktan birlikte çıkardılar. Hukuk diye diktatoryal kurallarını birlikte hayata geçirdiler. Bu oyunun tek mağduru halktır.

Birisi elinde yıllardır beklettiği belgelerle iktidar partisine vurmakta, buna yanıt da bütün soruşturma mekanizmasının görevden alınması olmaktadır. Şimdi gördükleri muamele nedeniyle birbirlerini suçlayanlar, aynı şeyleri, birlikte, örneğin ÇYDD’ne yapmışlardı.

Oyunu bozan Haziran’dır. Ayaklanma iktidar bloğunu parçalamıştır. Yoksa gül gibi geçinip giderlerdi.

* * *

Yaşananlar karşısında, “sonuna kadar gidilsin” yanıtını üreten CHP, sırf bu nedenle bile, bu boğazlaşmada Cemaat’in tarafındadır ve Cumhuriyet’i deviren operasyonların destekçisi konumuna düşmektedir.

CHP tabanı bu gericiliğin farkındadır. Şimdilik bu kadar, ama farkındadır.

Gelişmeleri paralel-derin devlet yapılanmasının AKP’ye yönelik operasyonu olarak gören ve iktidar partisine, bu antidemokratik oluşumu ortadan kaldırabilmek için “barış” sürecini ilerletmesi önerisinde bulunan Kürt Hareketi’nin yaptığı AKP’ye omuz vermektir.

Ortada derin bir devletin olduğu kesindir. Ordunun tasfiyesiyle, birilerinin sandığı gibi derin devlet bitirilmemiş, yerine bir yenisi konmuştur. Bunu yapan AKP iktidarıdır. Görememek halka yalan söylemek olmuştur.

* * *

Bütün bu nedenlerle düzenin bütün tartışmalarını, bütün siyasal aktörlerini, düzenin bütün muhalefetini, bütün özgürlükçülüğünü-demokratlığını-hukukçuluğunu-şeffaflığını-temiz ellerciliğini, düzenin topunu birden bir kenara itelim. Bu it dalaşından temizlik adına hiçbir şey çıkmaz. Çünkü sistemin özü kirli.

Galip gelen, yeni ittifaklarıyla oyununa devam edecektir.

Her şey gayet sarih. Herkes her şeyi görüyor. Düzen içi muhalif odaklara yönelim çaresizliktendir. Halkımızın kafasını boş şeylerle doldurmayalım, bilincini köreltmeye çalışmayalım.

Bu didişmeden yolsuzlukların ortaya çıkarılmasını bekleyenler de, bu operasyonu derin devletin hükümete ve demokrasiye karşı savaşı olarak değerlendirenler de, AKP gitsin diye CHP’ye yanaşanlar da, bilinç körelticileri ve Haziran’da söylenileni anlamak istemeyenlerdir.

Bugün tek anlaşılabilir, gerçekçi, bilimsel, akılcı ve bırakın bütün bunları, tek namuslu tutum düzen dışında konumlanmak ve sosyalizme işaret etmektir.

Yeter, yalnızca namuslu olalım.

* * *

Sosyalizm. Çok açık ve basit:

Sosyalizmde halk örgütlü olacak, devleti denetleyecek, devlet halkın olacak. Devletin çeteleşmesine izin vermeyecek tek güç halktır.

Sosyalizmde özel mülkiyet, patron sınıfı ve rüşvet olmayacak, ama, bütün mülkiyet halkın ve her vatandaşın insanca yaşamaya yetecek mülkü olacak.

Sosyalizmde düzen laik olacak ve dini toplumu düzenlemek için kullanan her oluşum, cemaat, tekke, vb kapatılacak.

Böyle olacaksa sosyalizm olacak.

Gerçekçi olalım: Bu sütü bozuk düzenin temizlenmesini değil, sosyalizmi isteyelim.