AKP yalnızca kendisine verilen görevleri yerine getiriyor

Moskova deklarasyonu önemli bir kırılma noktası oldu. Rusya önlerine koydu, imzaladılar.

Üç madde kritik: 1- Suriye çok etnisiteli, çok dinli, mezhepçi olmayan, demokratik ve laik bir devlettir. AKP Suriye cumhuriyetinin bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne saygılıdır. 2- Taraflar Suriye’de diplomatik çözüm için çalışacaklar ve terörle mücadele edeceklerdir. 3- Suriye’deki terör örgütleri Nusra ve IŞİD’dir, YPG kapsam dışındadır.

Bu deklarasyona imza atmak AKP’nin şimdiye dek hayata geçirmeye çalıştığı bütün planlarını terk etmesi ve Rusya çizgisini tam olarak kabul etmesi anlamına gelmektedir. Dönüş muhteşemdir. Bütün dünya olanın bitenin farkındadır.

Yatıp kalkıp, Esad’ın kendi halkını katleden bir diktatör olduğunu söylüyorlardı. Moskova’da Esad demokrasisi önünde saygı duruşuna geçtiler.

*****

Amerika’nın amacı Ortadoğu’daki ülkelerin parçalanması ve yeniden yapılandırılmasıydı. AKP’nin görevi bu planın eş başkanlığı ve emperyalizmle uyumlu İslam için model olmaktı. Cihatçı terör örgütleri üzerinden kaos yaratılacak, ABD kurtarıcı olarak sahaya inecekti.

AKP, Suriye’de terörün yarattığı kaosu inisiyatif geliştirmek üzere değerlendirmeye kalkınca ABD ile arası bozuldu. Yetmedi, NATO’yu Esad’ı devirmek amaçlı kara harekatına ikna etmek için bir de Rusya’nın uçağını düşürdü.

Amacı Suriye’de Sünni bir rejimin kurulmasıydı. Unuttuğu şey buna ABD’nin ve Rusya’nın kesinlikle izin vermeyeceğiydi. ABD açısından selefi bir İslam düzeni kabul edilebilir değildi. Rusya ise Tartus’u kaptırmak istemiyordu. Bunun için de Esad’ın iş başında kalması gerekiyordu.

Aslında Kasım 2015’te Rus uçağının düşürülmesi AKP açısından sonun başlangıcıydı. ABD’nin sahip çıkmaması sonucunda Rusya karşısında yapayalnız kalmış ve kendi başına hareket etme şansını tamamen yitirmişti. Üstelik parmağını kıpırdatması için bile ABD de Rusya’dan özür şartını öne sürüyordu.

Moskova deklarasyonu bunun da teyididir.

*****

Rusya 2016 sonbaharından beri Şam’ın güvene alınması ve Halep’in kurtarılması bakımından çok net ilerledi. Halep’teki cihatçılara ikmal hattı oluşturan Kastello yolunun alınması bu ilerleyişin en kritik adımıydı. Sonrasında yoğun bombardıman başlatıldı. 

Nihai aşamadaki en kritik hamle ise AKP’nin cihatçılara verdiği desteği kesmesinin sağlanmasıydı. Kastello yolunun el değiştirmesinden sonra Türkiye’den cihatçılara destek akışı zaten durmuştu. Dolayısıyla Rusya’nın dayattığı plana itiraz edecek hal de kalmamıştı.

AKP için artık tek seçenek cihatçıların Halep’ten çıkartılmasıydı. Bunu da Suriye’nin esas partnerlerinden birisi olarak kabul edildiği şeklinde pazarladı. Oysa gerçek tam tersiydi. Ortalığı kendisi kirletmişti ve temizlik şimdi kendisine yaptırılıyordu. 

Halep temizlenirken AKP, her yenilgiden sonra yaptığı üzere, içeride ortalığı velveleye verdi. Halep’te katliam var diyen tabanını Rus büyükelçiliğinin önüne saldı. Bu yaygaradan büyükelçinin katli çıktı. Suikast AKP’nin Rusya’ya tam teslimiyeti sonucunu getirdi.

*****

AKP’nin Suriye’deki projesi çöktü. Bu çöküş aynı zamanda AKP’nin Ortadoğu’daki emperyalist politikalarla bağlı işlevinin de tamamlanmış olduğu anlamına gelir. 

Cerablus Nusra’nın izole edileceği bölge olarak AKP’ye verilmiştir. Üstelik AKP Moskova’da Suriye’nin toprak bütünlüğünü tanımakla Cerablus’taki varlığını da işgalci konumuna sokmuştur. Bu açmazdan kurtulabilmek için Esad’la anlaşmak zorundadır. Bunun kapsamına Rojava da dahildir ve öyle ya da böyle Suriye Kürt devletleşmesini de onaylamak zorunda kalacaktır.

Türkiye eskiden ABD’ye mecburdu. Şimdi AKP sayesinde bir de Rusya bu pozisyona oturdu. AKP artık her planını hem ABD’ye hem de Rusya’ya onaylatmak zorunda. Türkiye şimdi emperyalist güç savaşlarının cephe hattı durumunda. AKP bundan böyle ne yardan ne serden vazgeçemeyecek, bu ikilemde yaptıklarını kimseye beğendiremeyecek. 

*****

Yeni Osmanlı İslami terör örgütlerinin Türkiye’de ve AKP içinde yuvalanmasına yaradı. Ülkemiz bütün dünya açısından önemli tehdit merkezi halinde. AKP’den bundan sonra istenecek şey bu yapıların üzerine gitmesi olacaktır. Da, bu iş nasıl olacaktır?

Yerine getirilmeye çalışıldığında pek çok çatışmaya yol açacak bu görev, AKP’nin genetiğine terstir ve başarıyla ifa etme ihtimali yok denecek kadar azdır. 

AKP’nin büyük güçler açısından işlevi artık Türkiye’nin parçalanmasıdır.