Loğoğlu istifa!

İlhan Cihaner'in “Loğoğlu istifa!” başlıklı yazısı 29 Mayıs 2013 Çarşamba tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

Kemal Okuyan’ın yazı günümü değiştirmesi gerekir! Yarım kalan yazılarımın haddi hesabı yok. Başbakan’ın salı günü hipnoz seanslarından çok malzeme çıkıyor ya, bu salı günü yine aynı oldu.

Alkol yasağını Anayasa’nın 58. maddesine dayandırdı.

Sadece Başbakan değil, bilim adamları, bakanlar ve “tercümanlık” yapan yazar/çizerler, hepsi geçen hafta meclisten geçen yasağın hukuki dayanağının Anayasa’nın 58. maddesi olduğunu söylemeye başladılar.

İlginç bir durum aslında, pek anayasal referans verme gereği duymazlardı!

Fiili içki yasağında son sürat Suudi Arabistan standartlarına gidiliyorken, çıkarılan yasayı batıyla mukayese etmek ayrı bir “hokkabazlık”, ama neyse... Bu konu çok yazıldı çizildi. Ben bu tartışmanın alkol yasağının Anayasa gereği olduğu savunmasına takıldım.

Ve tabii Anayasa’yı yeniden açıp okumak istedim ama 58. maddeyi ararken başka hükümlere takıldı gözüm.

Mesela madde 49: “Çalışma herkesin hakkı ve ödevidir”

Acep atanamayan öğretmenler, işsiz mühendisler, özelleştirme mağdurları, cümle işsizler, “Bu hükmü de uygulayın” derler mi bakanlara?

Mesela madde 18: “Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır.”

Mesela madde 55: “Ücret emeğin karşılığıdır.”

Bankalarda, AVM’lerde, marketlerde günde 12-18 saat çalışıp, bırakın fazla mesai ücreti almayı, emeğinin karşılığını alamayanlar pamuk tarlalarında, üzüm bağlarında, 18. yüzyılın kölelik koşullarından daha kötü koşullarda çalışan ırgatlar “Bu hükümleri de uygula ey Başbakan!” derler mi?

Mesela madde 51, üstelik Anayasa referandumunda evet için kullanılan 51. madde: “Çalışanlar(...), önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma(...), haklarına sahiptir.”

Madde 53: “Memurlar ve diğer kamu görevlileri, toplu sözleşme yapma hakkına sahiptir”

Sendika kurmak için “valiyle köşe kapmaca oynayan yargıçlar/savcılar” Adalet Bakanı’na “Madem 58. madde uygulanıyor, bu maddeleri de uygulayın” derler mi?

Ya da sendika kavgası veren polisler, acep İçişleri Bakanı “Basın gazı, verin basınçlı suyu, vurun copu” diye emir verdiğinde kasklarını yere bırakıp, “Bir dakika, Anayasa madde 34 der ki: ‘Herkes, önceden izin almadan, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına sahiptir’” derler mi ya da akıllarından geçirirler mi? En azından Başbakan “Nasılsın polis?” diye bağırdığında “Anayasa 51” derler mi?

Kentsel dönüşüm ve acele kamulaştırma mağdurları, “Anayasa madde 35’i de uygulayın!” diye bağırır mı? TOKİ açılışına gelen bakanlara, “Herkes, mülkiyet ve miras hakkına sahiptir” diye seslenirler mi?

Meğerse Anayasa daha ne görevler vermiş hükümete!

İşte hükümetin “Anayasa’nın emri” dediği, 58. madde kadar uygulamak zorunda olduğu bazı maddeler:

Tarih, kültür ve tabiat varlıklarının korunması...

Kamu hizmetine girme hakkı...

Bilgi edinme hakkı...

Sanatın ve sanatçının korunması...

Konut hakkı...

Grev hakkı...

Tarım, hayvancılık ve bu üretim dallarında çalışanların korunması...

Din ve vicdan hürriyeti...

Vee adil yargılanma hakkı.

Aslında, Anayasa iktidarın aklına alkol yasağını meşrulaştırmak için geliyorsa bu bile iyi birşeydir.

En azından okuma yazmaları var! Ve arada sırada Anayasa’yı hatırlıyorlar!

Artık tüm yurttaşlar fırsatta çevirebilir:

Madem söz konusu 58. madde olunca bu kadar bağlısınız Anayasa’ya, diğer hükümleri de uygulayın!

Durun! Tamamlamadığım sadece başlığı kalan yazımdan da bahsedeyim: Yazımın başlığını değiştirmedim: “Loğoğlu istifa!” idi... Evet, AKP nin artık başarısızlık sözcüğünün bile anlatamayacağı fiyaskosunun sorumluluğunu CHP’ye yıkacağı belli olduğu için Loğoğlu’nun istifasını istiyecektim!

Ama Başbakan “komediyi trajediye çevirip” sahiden Kılıçdaroğlu’nun istifasını isteyince, bu kez söylediklerine “sahiden inanıyor olma” ihtimalini düşünmeye başladım.

Bence sizler de düşünün...