“Yüzlerce gözaltı ‘Gezi avı’ başladı”
“İzmir’de 29, Adana’da 13 kişiye ‘twitter’ gözaltısı. Sosyal paylaşım sitelerine sınırlamalar geliyor.” (Gazetelerden)
“Gözaltına alınanlar Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Spor Salonu’nda tutuluyor” (Gazetelerden)
“Ben özellikle bu eylemlere bugün destek veren tüm vatandaşlarımızdan rica ediyorum. Lütfen evlerine dönsünler şu saatten sonra orada bulunan her kişiyi devlet maalesef terör örgütünün mensubu olarak değerlendirmek zorunda kalacaktır.” (Bir bakan)
“Valiler, önce polisleri, yetmezse jandarma güçlerini, eğer olaylar yayılırsa valilerimizin isteğiyle oradaki askeri güçler de huzurun sağlanması için görev yapabilirler.” (Bambaşka bir bakan)
“İkametinize geri dönün. Vali’nin emridir. Sokağa çıkmak şimdilik akşam 8’e kadar yasaktır.” (Gümüşsuyu’nda polis anonsu)
“Atatürk Kültür Merkezi’ne, Atatürk posteri ve Türk bayrağı asıldı. Polis ekipleri ‘vatan sana canım feda’ diye slogan attı.” (Gazetelerden)
Evet bunlar birkaç örnek. Hükümet ve terkisine aldığı medya Gezi Direnişi şokunu en iyi bildiği yöntemlerle atlatmaya çalışıyor. Baskı, tehdit, yıldırma, gözaltılar ve bunlara eşlik eden dezenformasyon, yalan, çarpıtma, komplo teorileri... Özetle devlet terörü ve psikolojik savaş. Ee! Başbakan’ın adamları zamanında Güneydoğuda epey ustalaşmışlardı bu konuda.
Gene Güneydoğu’da kullandıkları bir enstrümanı daha devreye soktular: Devlet destekli paramiliter gruplar. Artık yurdun her tarafından polis korumasında gösterici avına çıkan eli satırlı, bıçaklı, sopalı grupların haberleri geliyor. Tabii ki hiç biri yakalanamadı(!) daha. Yakalanmaları bir tarafa hükümetten ya da destekçisi medyadan tek bir eleştiri duydunuz mu?
Tüm bunlara rağmen özgürlük ve adalet talebi yeni yöntemlerle despotları çaresiz bırakıyor. İşte “duran adamlar” ve “duran kadınlar”. Bunlara da “fayanslarımı kırdılar” mı diyeceksiniz? Ya da “trafiği tıkadılar” mı diyeceksiniz?
İşte Çarşı’nın, taraftar gruplarının sloganları. Nasıl başedeceksiniz?
Ben bu günkü “gezintimde”, gezi direnişinin bir “darbe” olduğu yönündeki iddialara değineceğim. Darbeyi süreklileştiren ve kendisi darbe mahsulü olan AKP’nin yönetici kadroları için sıkıştıkları her yerde başvurdukları bir argüman bu “darbe öcüsü.” Hatta yeni bir ad bile buldular: Modern Darbe! Ama artık klasik darbe sızlanmaları inandırıcı değil eskisi kadar. O nedenle daha esrarengiz komplolar devreye sokuluyor. Bakın Gezi Direnişi kimin işiymiş:
Faiz lobisi,
DHKP/C, TİKKO, PKK,
Siyonist medya ve yahudi sermayesi,
Neo-Conlar,
Ermeni lobisi,
İşçi Partisi,
Soros,
Suriye,
CHP Milletvekilleri,
Ergenekon,
ABD (hem de kod adı bile var: İsyanbul)
Daha bir sürü “dış mihrak” arkası arkasına manşetleri süslüyor. Hatta Gezi istihbaratının “üç ay önce alındığını” bile söyledi Başbakan. Bu kaçıncı önceden aldığınız istihbarat, niye engel olmadınız diye sormak aklına gelmedi sanırım gazetecilerin(!)
Tüm bunlar olurken “Gezi gözaltılarının” hızlandığı haberleri gelmeye başladı.Hah, tamam dedim faiz lobisine gözaltılar başladı, ABD ile ilişkiler askıya alındı, İsrail’e nota verildi, Soros’a yakalama çıktı!
Ama o ne! Baskınlar ESP (Ezilenlerin Sosyalist Partisi), Halkevleri’ne, Çarşı’ya yapılıyormuş!
Şimdi bu Türkiye manzarasını yeniden izleyip karar verelim darbeyi yapan kimmiş?