Vefasız sevgili

Rus büyük patronları arasında korku dağları aştı. Herkes nefesini tutmuş 29 Ocak gününü bekliyor.

Bu tarihte ABD Hazine Bakanlığı bir kara liste yayınlayacak. “Oligark Listesi” adını taşıyan bu liste CIA ve Hazine ortaklığında Ağustos ayında Trump’ın isteksizce onayladığı bir Senato kararına istinaden hazırlanıyor.

Başlığını “Yaptırımlarla Amerika’nın Düşmanlarını Karşılama Yasası” olarak çevirebileceğimiz karar Rusya’nın yanı sıra İran ve Kuzey Kore’ye karşı da önlemler demetini içeriyordu.

Hem Cumhuriyetçilerin hem de Demokratların çoğunluk oyuyla geçen yasa yakın dönemde bir eğilim olarak başkanlık kararnameleri ile yürürlüğe konan yaptırımlara göre çok daha uzun ömürlü olacak gibi görünüyor. Zaten tam da Ruslara zaafı olduğu düşünülen Trump sonradan gevşetemesin diye tasarı Senato’nun gündemine getirilmişti.

Yasanın en fazla ses getiren boyutu şu Oligark Listesinin hazırlanması kararı. Liste 2016 Amerikan başkanlık seçimlerine müdahale ettiği iddia edilen Putin yönetiminin patron ortaklarını içerecek.

Listenin çok sessiz sedasız hazırlandığı da söylenemez. Listede kimlerin olacağı neredeyse kamuoyuna açık bir şekilde tartışılıyor. Senatörler CIA ve Hazine’ye antetli kağıtlarla ihbar mektupları yazıyorlar. Ve Rus oligarkları da boş durmayıp listeye girmemek için bazı senatörleri satın almaya çalışıyor ya da onlara şantaj yapıyorlar.

Medvedev’in birkaç ay önce ABD-Rusya ilişkilerini “iğrenç” olarak nitelendirdiği bir dönemden geçiyoruz. Her türlü bel altı vuruşun serbest kaldığı bir dönem bu. Rus patronlara dönük bir “cadı avı” anlamına gelen söz konusu liste de bugünkü Rusya yönetiminin zayıf karnının keskin bir tespitine dayanan en kurnazca bel altı vuruşlardan biri.

Ukrayna krizi patlak verdiğinde Putin yönetiminin en dar halkasını oluşturan ve büyük devlet yatırımlarında ortaklıkları olan bir dizi silah üreticisi, finans ve medya patronu kişisel olarak yaptırıma uğramış, Amerikan vizeleri iptal edilmiş, yabancı bankalardaki varlıkları dondurulmuş, yurtdışına para transferleri engellenmiş, ABD piyasaları ile iş yapmaları yasaklanmıştı. Şimdi yayınlanacak listenin ne gibi sonuçlar yaratacağı bilinmiyor. Liste doğrudan yaptırım kararlarına bağlanmıyor. Alamet-i farikası yalnızca Putin’in yakın çevresinde yer alan kesimi değil çok daha geniş bir
“devletle iş yapan” sermayedar kesimini hedef alması ve yaptırımların belirsizliğinden kaynaklanan esnekliği.

Listeyi beklerken Rus patronlarının yaşadığı panik ve kural tanımayan çare arayışları Putin’in altındaki zeminin ne kadar kaygan olduğunu göstermiş oldu. Putin yönetimi ile ilişkilendirilmek Rus sermaye sınıfının önemli bir bölmesinin korkulu rüyası haline geldi. Gücünü sermayeden alan bir iktidarın başına gelebilecek en kötü şeylerden biri.

Peki başkanlık seçimlerinin hemen öncesinde gelen kara listeyi göğüslemek için Putin ve ekibi neler yapıyor?

Öncelikle manevi olarak hazırlanıyorlar. İki gün önce İsa aşkına eksi Allah bilir kaç derecede kendini buzlu sulara bırakan Rusların başını Putin çekiyordu. Bakanları onu takip etti, böylece hem Tanrı katında avantajlı hale geldiler hem de fiziken ne kadar dayanıklı olduklarını sınadılar.

Neyse ki hazırlıklar bundan ibaret değil. Aynı zamanda yönetim büyük patronlarını bağrına basmak için çeşitli kurtarma önlemleri açıkladı.

Rusya’nın milli gelirinin yüzde 75’i yurtdışında bulunuyor. Çünkü Rusya’da zengin olan istisnasız herkes parasını yurtdışına kaçırıyor. İngiltere, İsviçre, Kıbrıs ve başka offshore cennetlerinde yatan oligark paraları tüm Rusya nüfusunun toplam gelirinin çok çok üzerinde. Şimdi hem Rus yönetimi ile bağlantıları hem de çeşitli yolsuzluk suçlamaları nedeniyle bu paraların yattığı hesapların dondurulma tehlikesi ile karşı karşıya kalanlara Putin seçenek sunuyor.

Yurtdışı varlıklarını ülkeye döndürmeyi kabul eden patronların vergi borçları sıfırlanacak. Ayrıca Putin dolar bazlı varlıklarını ABD hazinesinin şerrinden kurtarabilmeleri için çok avantajlı özel bonolar basılması emrini verdi.

Daha önce de denenmiş bu tür yöntemler sınırlı sonuç veriyor. Rus yönetimi oligarklara kucak açsa da onlar şu sıralar basına bol malzeme sunan başka çözümler peşinde. Putin’le aynı kareye girmekten kaçınmak, eşlerinden boşanmak ve mal varlıklarını onların üzerine geçirmek, Malta adasına vatandaşlık başvurusunda bulunmak gibi.

Daha doğrudan satışlar da olmuyor değil. Rusya’nın en büyük özel bankası Alfabank Rus silah sanayisine verdiği kredi desteğini daha fazla risk almamak adına sonlandıracağını bildirdi.

2009’da ekonomik krizin pençesinde yönetim Alfabank’ın da içinde bulunduğu çok sayıda büyük şirkete devlet yatırım bankası aracılığıyla milyarlarca dolar aktarmıştı.

Kararın ardından çok sayıda Rus milliyetçisi Alfabank’ın sahibi Mihail Fridman’a vefasız sevgiliye sitem eder gibi gözüne dizine dursun dedi. Sermaye sınıfından vefa bekleyenlerin hazin sonu...