Kırgızlar üs vermiyor, Osmanlı asker versin

ABD (liderliğindeki sarsıntının sembolü olarak da değerlendirilebilir) uluslararası alandaki üs stratejisinde ciddi yaralar alıyor. Geçtiğimiz günlerde Kırgızistan'ın başkenti Bişkek yakınlarındaki Manas hava üssü ABD askeri birliklerine kapatıldı. "Başlangıçta bunu bir görüşme taktiği zannettik" diyor ABD'li bir askeri yetkili "Ama sonra, şaka falan yapmadıklarını ve bizi kovduklarını anladık."

Kırgızistan Devlet Başkanı Kurmanbek Bakiyev, bu açıklamasını Rusya Başbakanı Dmitry Medvedev ile Moskova'da buluşmasının ardından yaptı. Moskova'da ise, Kırgızistan'a 2 milyar doların üzerinde bir yardım paketi önerilmişti. Paket öncelikle doğrudan 150 milyon dolarlık bir ödeneği içeriyor. Bu miktar ABD'nin Manas üssü için ödenen de dahil olmak üzere Kırgızistan'a yıllık verdiği parayla aynı. Paketin diğer kısmı ise, çok düşük faizli krediler ve hidroelektrik santral yapımı için gerekli yardımları içeriyor. Kremlin ayrıca Kırgızistan'ın Rusya'ya olan 180 milyon dolarlık borcunu da siliyor. Evet, Rusya'nın paketi, ABD ile pazarlığa gerek bıraktırmayacak kadar "kapsayıcı" bir paket...

Üsler satın alınabiliyor.

***

Manas üssü, ABD'nin Afganistan işgalinin önemli uğrak noktalarından biri. Geçen yıl 170 bin ABD askerinin ve 5 bin ton askeri techizatın sevkıyatı için kullanılmış. Üste 1000 kadar ABD askerinin konuşlandırıldığı söyleniyor.

ABD, 11 Eylül'den sonra Afganistan'ı işgalinin ardından bölgede hayli geniş üslenme olanaklarına sahip olmuştu. Ancak bu mevziileri zamanla kaybetti. Siyasal olarak en çarpıcı kayıp da, Özbekistan'dan çıkartılmasıydı. Çünkü burada Gürcistan'daki pembe, Ukrayna'daki turuncu devrimlere benzer bir "devrim" senaryosu fiyaskoyla sonuçlanınca, Özbekistan Devlet Başkanı İslam Kerimov çok kesin önlemler alarak ülkedeki yabancı varlığına son vermişti. 2005'te yaşanan olayların ardından, Özbekistan da yüzünü daha net bir şekilde Rusya'ya dönmüştü.

***

Obama'nın yeni hedefleri düşünüldüğünde, Kırgızistan'daki üssün çok daha stratejik bir görevi olduğu söyleniyor. Gelecek 18 ay içinde Afganistan'a 30 bin kadar asker gönderilmesi planlanıyor. (Afganistan'da şu anda 38 bin ABD askeri ve 32 bin diğer NATO ülkelerinden gelen asker bulunuyor). Beyaz Saray, ABD'nin Afganistan savaşında Kırgız üssünün "yaşamsal" olduğunu ve bu duruma "çare" aradıklarını açıkladı.

Bakiyev'in üssü kapatacağını açıklamasından bir gün sonra Rusya da bölgede terörle mücadele için 10 bin askerlik bir acil müdahale gücü oluşturmayı planladığını açıkladı. Medvedev konuyla ilgili açıklamasında bu birliklerin savaşma potansiyeli düşünüldüğünde, Kuzey Atlantik ittifakının benzer birliklerinden daha güçsüz olmayacağını da vurguladı.

Belarus, Ermenistan, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan gibi ülkelerden de sembolik birimlerin bu güce dahil olacağı söyleniyor.

***

Afganistan'da 22 Mart'ta yapılması planlanan seçimlerin 20 Ağustos'a ertelenmesiyle birlikte, gelecek aylarda ülkeyi gergin bir dönemin beklediğinin işaretleri netleşmiş oldu. Kendi saldırı coğrafyasını Afganistan bölgesi olarak belirlemiş olan Obama yönetimi, 20 Ağustos'a kadar olan sürede 17 bin ABD askerinin daha bölgeye gönderilmesi yönündeki kararı yürürlüğe soktu. ABD birlikleri sorunlu bölge olan güney eyaletlerinde konuşlandırılacak.

17 bin ABD askeri 8 bin, artı 4 bin, artı 5 binlik bölümler halinde ülkeye sevk edilecek. Ve bu sevkıyatın 20 Ağustos'ta yapılacak başkanlık ve eyalet seçimleri öncesinde tamamlanması planlanıyor.

Obama "Bu artış Afganistan'da kötüye giden durumun istikrara kavuşturulması için gerekli" diye açıklama yaparken, ABD komutanları dahil olmak üzere hiç kimse asker sayısındaki artışın olumlu bir sonucu olabileceğine inanmıyor. Asker sayısının artması, saldırıların artmasına, savaşın yoğunlaşmasına yol açıyor. Ancak Afganistan'daki direnişin geriletilebilmesi için ABD'nin elinde, yığınağı arttırmak dışında, başka hiçbir silah bulunmuyor. Birleşmiş Milletler geçen yıl Afganistan'da 2118 sivilin öldürüldüğünü açıkladı.
***

Afganistan konusunda ABD'nin NATO müttefiklerinden de yardım istediği biliniyor. Türkiye'nin de dahil olduğu bir bölüm ülke, bu yardımı karşılamaya aday görülüyor. Abdullah Gül'ün Moskova ziyaretinden sonra, ABD Başkanı Barack Obama, Gül'ü ve Erdoğan'ı telefonla aradı ve NATO işbirliğinden ne kadar memnun olduğunu anlattı.

Afganistan ve Pakistan gibi öncelikleri paylaştı. Beyaz Saray görüşmenin çok "sıcak ve yapıcı" geçtiğini duyurdu.

Yeni Osmanlı'nın sefer programı belli oldu.