Çürüme Notları...

Japonya'da bir şirket, düğünler için "sahte arkadaş, akraba, iş arkadaşı" kiralıyormuş. Sevgili, sekreter, uzak akraba gibi hizmetler de veriyormuş sözkonusu şirket. Bu hizmetlerden düğünden cenazeye çeşitli özel işlerinizde yararlanabiliyormuşsunuz. Düğündeki tanıdık hizmeti için 320 TL, bu tanıdığın hisli bir konuşma yapması için ek olarak 160 TL, bir de dans etmesi için 80 TL daha ödüyormuşsunuz.

Japon kapitalizmi bir dizi alanda öncü oldu. İnsani pratiklerin istismarında neden olmasın? Yaratıcılıksa yaratıcılık, girişimcilikse girişimcilik. Daha önemlisi bunun bir "ihtiyaç tespiti" olması. İmal edilmiş bir ihtiyaç mı? Olabilir, fazla önemi yok. Öyle ya da böyle ihtiyaç olmuş.
Bu durum "komik" görünebilir. Ama gülerken çüş demeyi ihmal etmemek gerekiyor. Çürüme derken biraz da -belki de esasında- bunlardan bahsediyoruz. Ve asıl onarılamaz olan da bu gibi. Sahteleşmenin bu boyutlara ulaştığı bir noktadayız. Farklı bir "insanlık"la karşı karşıyayız.
Çürüme derken farklı düzeylerde farklı dönüşümlerden bahsediyoruz. Kimi dönüşümler, bir bölgenin yeniden ağaçlandırılmasıyla yeşil alanı yeniden elde edebileceğimiz kategoriden, ama bazıları geri dönüşü olmayan dönüşümler. En azından kuşaklar itibarıyla.
Toplumsal ilişkilerde çürümenin temel dinamiklerini, iş süreçlerindeki sistemli ideolojik "harekat"ların oluşturduğunu düşünüyorum. Başlangıçta kaybettiğimiz, işyerindeki insanlığımızdır. Elbette bir dizi tehdit, şantaj ve terör dolayımıyla. Ama toplumsal çürümenin itici gücünü, kapitalist rekabetin ya da işleyişin insanları benimsemeye zorladığı davranış biçimleri ve bunun sonucu eylemliliklerinin oluşturduğunu söyleyebiliriz. Çalışma arkadaşının tazminatına uygun oranda prim alma vaadi karşılığında, onun açığını kollayarak ihbar eden bir "iş arkadaşı" ile çalışmayı yedirebilir misiniz? (sizin "ihbar eden" taraf olmadığınızı varsaymış oluyoruz ama bütün olarak düşündüğümüzde, ihbar eden de "bizden" biri) Bu uygulamanın açıkça ilan edildiği bir işyerinde çalışmak sizi nasıl tuhaf davranışlara zorlayabilir? (ya da size bunu yapsalar ne yaparsınız) Bu uygulamayı, hangi "otorite", nasıl bir cüretle yürürlüğe koyabilir? Ya da bu sorular da nereden çıktı ki?

***

Çürüme, işimizi zorlaştırıyor. "Daha iyi bir dünya", "Yaşanabilir bir düzen" istemenin gerisindeyiz. Ama zaten bir yandan "maksat" da bu. Yani bu işlerin kolay olmaması için düzenleniyor bu "harekat"lar. İşyerinde arkadaşını ihbar ederek yükselen market işçisi hangi yollardan geçerek "daha iyi bir dünya" isteyecek? Burada "yaşanabilir bir düzen" özlemini dile getiren bir diğeri, nasıl "birlik"ten bahsedecek.

Çok basit, çok yalın bir örnek bu.

Yüzlerce, binlerce farklı versiyonunu bulabiliriz ve bulduğumuzda kendimizi çok berbat hissedebiliriz. (belki de hissetmeyiz)...

O markette, "arkadaşını ihbar etmek kötü bir şeydir"in karşılığı işsiz kalmaktır. Ama bu bir "fısıltı" olabilir. Toplumsal olarak hâlâ ayıplansa bile, yakında geri dönüşü olmayan bir dönüşüm tamamlanacak ve "kanıksanacaktır". Toplumsal ölçekte ise, fısıltıyı kimse duymaz. O zaman bağırmak gerekir. Bağırmanın farklı araçları olmalı.

***

Eğlence sektörü, iş süreçlerinde başlayan "çürüme"nin eve dönüldüğünde de devam etmesini garanti altına alan aygıttır. Hem sektör, hem de aygıt olması kapitalizmin bir taşla birden çok kuş avlayabilme yeteneğiyle ilgilidir.

Bu haliyle hem çürüme süreçlerinden yukarıdaki biçimiyle payını alan, ama aynı zamanda onun farklı bir düzlemde yeniden üretimine katkıda bulunan bu alan, büyük bir hızla yayılıyor ve kültür - sanat alanlarının insanlık tarihindeki biraz da "özerk" konumunu imha ediyor. Özerk konumun kendi başına bir önemi olduğunu söylemiyorum, burada önemli olan piyasanın yayılmacı niteliği ve yarattığı tahribatın vurgulanmasıdır.

Burada daha farklı ve çok boyutlu bir tehdit iş görmektedir. Alanlardan örnekleri müzik, sinema, edebiyat, tiyatro insanları bizlere aktarmayı sürdürüyor zaten.
Ama bu alan aynı zamanda, yukarıda bahsedilen toplumsal seslenişin gücünü arttırmak için önemli olanakların bulunduğu alan. Dolayısıyla çürüyen ve çürüten bir alanda salyangoz satmaktan bahsediyoruz. Salyangoz nasıl satılacak? Bunun üzerinde durmak gerekiyor.