&ldquoEkvador bir barış coğrafyasıdır. Askeri amaçlarla yabancı askeri üs ve tesislerin inşasına izin verilmez.&rdquo
Ekvador&rsquoun yeni anayasasının 5. maddesi. Bu madde bir dizi başka faaliyetin desteğiyle bu yıl Kasım ayında yürürlüğe sokulacak. Ekvador&rsquoun halkçı devlet başkanı Rafael Correa&rsquonın da bu konuda &ldquoson derece kararlı&rdquo olduğu söyleniyor.
Tartışmaya konu olan Manta üssü, ABD&rsquonin 90&rsquolı yılların sonunda yeniden tasarladığı Latin Amerika ve Karayipler&rsquodeki üs stratejisinin önemli bir parçası. Kolombiya&rsquonın merkezinde durduğu bu stratejiye göre, temel olarak Kolombiya ve Peru&rsquoda 17 radar hizmeti de bulunan tesis, Küba&rsquodaki Guantanamo ve Honduras&rsquotaki Soto Cano/Palmerola üsleri, El Salvador (Comalapa), Aruba (Reina Beatriz), Curazao (Hato Rey) ve Ekvador&rsquodaki (Manta) işbirliği-güvenlik tesisleri çerçevesinde faaliyetler yürütülüyor. ABD&rsquonin bu şekilde dağılmış üs ve tesislerinin sorumluluğunu Florida&rsquodaki (Key West) Güney Komutanlığı yürütüyor. (Güney Komutanlığı&rsquonın Dışişleri, Tarım, Ticaret, Hazine ve Savunma bakanlıklarının toplamından daha fazla Latin Amerika üzerine çalışanı olduğu söyleniyor)
ABD ordusu, Latin Amerika ve Karayipler&rsquodeki operasyonlarında &ldquouyuşturucu kaçakçılığı&rdquoyla mücadele ediyor. Göçmenler ve terör sorunları da buna zaman zaman ekleniyor ama temeldeki en önemli gerekçe-bahane uyuşturucu trafiği. Bunun ne anlama geldiği üzerinde uzun uzun durmaya gerek yok. Kolombiya&rsquonın merkezinde yer aldığı operasyonlarda, ABD ordusu bölgedeki diğer ülkelerle ilişkilerini bu eksende belirleyerek hem askeri, hem siyasi üstünlüğü elinde tutmayı sürdürdü.
Şimdi Ekvador&rsquoun yeni kararı ile birlikte ABD&rsquonin tüm bu &ldquodüzeneği&rdquonin yeniden inşası gerekecek, üstelik de bir ülkeden kovulmuş olmanın getirdiği zorlu bir &ldquopsikolojik&rdquo durumdayken...
Ekvador&rsquoa kolay gelsin diyelim. İnsanlık da hayrını görsün...
***
ABD&rsquonin dünya üzerinde &ldquoresmi olarak&rdquo 130 ülkede 735 üssü bulunuyor. İkili anlaşmalar vs. çerçevesindeki yerleşimler eklendiğinde bu sayı rahatlıkla 1000&rsquoi aşıyor. ABD&rsquonin Soğuk Savaş ve sonrasındaki geçiş dönemi için uygun gördüğü askeri konuşlandırma stratejisi bunu gerektiriyor.
Dünya üzerindeki ABD üsleri temelde emperyalist hegemonyanın güvenceleri olarak iş görüyor ve kaynakların, iletişimin, siyaset ve askeri yapının kontrolü için kullanılıyor. ABD üslerinin tarihsel olarak bulundukları bölgede suç oranını arttırmak, yerleşimlerin boşalmasına neden olmak, çevreyi kirletmek vs. gibi bir yığın somut zararı da var. Ama daha önemlisi, iktisadi ayağını G8, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü, Uluslararası Para Fonu (IMF) gibi kurumların oluşturduğu, Birleşmiş Milletler ve NATO gibi ululararası örgütler üzerinden hegemonyasını sürdüren sistemin coğrafi payandaları olmaları.
ABD&rsquode Ulusal İstihbarat Konseyi&rsquonin (NIC) yayımladığı Küresel Eğilimler 2025 raporuna göre, 2025&rsquote ABD&rsquonin dünya egemenliği son bulmuş olacakmış. Hatta iddiaya göre, yükselen Hindistan ve Çin gibi örneklerin karşısında Batılı Demokrasilerin model olma niteliği de tartışmalı hale gelebilirmiş. Her durumda ABD, kendi başına hareket edemeyecek ve bir dizi inisiyatifi diğer ortaklarıyla birlikte alacakmış.
Dünya çok kutuplu olacakmış. vs. vs.
Yani emperyalizm eskisi gibi devam edemeyecekmiş...
Bu tip raporlar genelde ABD yönetimine yönelik belli manipülasyonları da gerçekleştirmenin aracı olur ama, bu aynı zamanda bir yönetememe itirafı olarak da görülmeli.
Yani NIC raporunun yalnızca yeni başkan Obama&rsquoya iletilen &ldquoHadi siyah genç adam, görelim bakalım seni&rdquo mesajından ibaret olduğunu düşünmeyeceksek &ldquoeskisi gibi yönetememe&rdquo konusundaki itirafı da dikkate almak gerekir.
Bu durumda, Ekvador&rsquoun bir başlangıç olması ve devamının da dişe diş bir mücadele süreci olarak gelmesi için acele etmek gerekiyor demek durumundayız. Çünkü üslerden çekilinmez, kovulunur...