Neden Küba Beşlisi? ERNESTO GOMEZ ABASCAL

Küba Cumhuriyeti Büyükelçisi

21 Eylül 1976 tarihinde, Şili'nin eski Dışişleri Bakanı Orlando Letelier, Washington'un en merkezi bulvarında, arabasına bomba konularak öldürüldü. Şili Sosyalist Partisinin önemli yöneticilerinden olan Orlando Letelier, aynı zamanda devrik Başkan Salvador Allende'nin en güvendiği dostuydu.

Yapılan incelemelerde, merkezleri Miami ve New Jersey'de bulunan Küba terörist mafyası operasyon grubu tarafından gerçekleştirilen bu eylemin, diktatör Augusto Pinochet'in gizli polis teşkilatı DINA tarafından planlanmış olduğu belirlendi. Bu mafya grubu üyelerinin bazıları Amerika Birleşik Devletleri Merkezi İstihbarat Birimi, CIA, tarafından eğitilmiş ve bu örgütle bağlantıları vardı.

Bunlar da CIA'in onayıyla, o dönemde, Amerika Birleşik Devletleri hükümetinin desteğiyle Kıta genelinde sayısını artırdığı faşist diktatörlüklere karşı mücadele eden binlerce yurtseveri infaz ettiği, Latin Amerika'da "Condor (Akbaba) Operasyonu" olarak bilinen entrikanın bir parçasını teşkil etmektedir.

Letelier cinayetinden bir kaç gün sonra, 6 Ekim günü, Karayipler'de Barbados adası yakınlarında, Küba Havayollarına ait sivil bir uçak, 73 yolcusuyla uçuş esnasında dinamit konularak havaya uçuruldu. Bu olayı asıl organize edenler, daha sonra kendilerinin de itiraf ettiği üzere, Orlando Bosch ve Posada Carriles, Amerika Merkez İstihbarat Birimi, CIA ile bağlantılı, CORU adlı terörist bir örgütün üyesiydiler. Her ikisi de bu istihbarat birimi tarafından eğitilmişlerdi.

Uzun yıllar boyunca, Küba, belki de hiç bir ülkenin yaşamadığı kadar uzun terörist eylemler kampanyasına katlanmak zorunda kaldı. 3500 kadar Kübalı, bombalama, suikast, sabotaj, hatta paralı asker işgallerine varıncaya kadar gerçekleştirilen bu tarz eylemlerde hayatını kaybetti.

1997'nin Eylül ayında ise Havana'nın turistik merkezlerine ve birçok otele bombalı saldırılar gerçekleştirildi. Bunlardan biri de, genç bir İtalyan turistin ölümüyle sonuçlandı. Kısa sürede, Posada Carriles'den talimat alan ve Amerika Birleşik Devletleri hükümetinin himayesindeki, Küba karşıtı terörist eylemler planlamak ve gerçekleştirmek üzere gizli bir kol olarak kurulmuş, merkezi Miami'de bulunan, Ulusal Amerika - Küba Vakfı tarafından satın alınan Orta Amerikalı paralı askerlerdi. Bu olayların faillerinin çoğu yakalandı.

Bu vakfın başlıca yöneticilerinin, George Bush Jr.'ın bu eyaletteki seçimleri kazanması ve Amerika Birleşik Devletleri Başkanı olarak seçilmesini sağlamak üzere çalışan kişiler olduğu ve baba George Bush'un CIA Başkanı olduğu dönemden itibaren Bush ailesiyle imtiyazlı ilişkiler sürdüren kişiler oluğu bilinmektedir. Ayrıca, Florida Eyaleti Valisi olan, Başkanın kardeşi, Jeb Bush'la da güvene dayalı temasları vardır.

Küba bağlantıları açıkladı
Küba hükümeti, defalarca açıkladığı bu bağlantıları, bu kez terörist elebaşının Miami'de özgürce eylemler yaptığına dair delilerin ortaya çıkarılmasında Clinton hükümetine destek olmayı önermiştir. Küba dostu, meşhur Kolombiyalı yazar Gabriel Garcia Marquez, Amerikan Başkanına bu mesajı iletmiştir. Amerikan Başkanı da işleri gerçekten kolaylaştırmak için elinden geleni yapabilecek Küba'nın delillerini incelemek üzere Federal Soruşturma Bürosu, FBI bünyesinde bir komisyon atamıştır.

Buna karşın, bu suçlulara karşı çalışmanın çok uzağında duran Washington'un polis merkezindeki yetkililer, Küba'ya karşı şiddet ve terörist eylemleri gerçekleştiren örgütler ve kişiler hakkında bilgi toplamak üzere Florida'da çalışan Beş Kübalı genci tutuklamıştır.

Geçen 12 Eylül tarihi, Gerardo Hernández, Antonio Guerrero, Ramón Laba&ntildeino, Fernando González ve René González'in tutuklanışının 8. yıldönümüydü. Bu kişiler 9 Ağustos 2005 tarihinde, Amerikan kanunlarının bile ihlal edildiği bir yargı sürecinden sonra, çok uzun yıllar, hatta bazıları "ömür boyu" hapse mahkum edildiler. Miami'deki terörist mafyanın para vererek körüklediği, zanlılara karşı çok düşmanca bir ortamın mevcut olduğu bir yerde gerçekleştirilen davada bile, KÜBA BEŞLİSİNİN, Amerika Birleşik Devletlerinin askeri gizli bilgilerini ele geçirme peşinde olan veya bu ülkenin ulusal güvenliğini tehdit eden birer casus olduğu ispatlanamamıştır. Hatta bunun çok ötesinde, terörizm karşıtı bir görevleri olduğu ve gerçek teröristlerin kimliği ortaya çıkarılmıştır.

KÜBA BEŞLİSİNİN avukatlarının, Federal düzeyde, Atlanta Mahkemesi nezdinde, başvuruda bulundukları temyiz davası, oturumun üç savcısından da ilk cevabı almıştır. Tutukluların adil bir yargı sürecinden geçmedikleri ve yeni bir davanın yapılması gerektiği tanınmıştır. Buna karşın, Küba karşıtı olarak faaliyet gösteren terörist mafyaya derinden bağlı, Bush hükümeti, bu kararın gözden geçirilmesini talep etmiştir. Ancak, Bush'un hukuk danışmanı olarak çalışmış ve işkenceyi haklı göstermek üzere ona yardımcı olmuş olan Başsavcı (Adalet Bakanı) Alberto Gonzalez'in baskısı altında, daha önceki davanın feshedilemeyeceği öne sürülmüş ve bu üç savcının hükmü değiştirilmiştir. Temyizin diğer önemli konuları ise hala inceleme aşamasındadır ve karar beklenmektedir. Hala cezalarının azaltılacağına dair umut vardır.

Gerçek teröristler ABD'nin himayesinde
KÜBA BEŞLİSİ davası, ayrıca Birleşmiş Milletler Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubuna da sevk edilmiştir, Çalışma Grubu, tutukluların, yasadışı yollarla mahkum edildiği sonucuna varmış ve bunu da A.B.D hükümetine bildirse de hükümet bu bildiriyi hiç önemsememiştir bile.

KÜBA BEŞLİSİ, Amerikan kanunlarını ihlal etmek suçundan değil, gerçek teröristlerin ve onları himayesinde barındıranların kimler olduğuna dikkatleri çektikleri için mahkum edildiler. Terörizmle savaş yapmaktan bahsederken, Amerika Birleşik Devletleri hükümetinin iki yüzlülüğünü gösterdiler. Asıl teröristler, Amerikan şehirlerinde özgürce gezinirken ve hükümetin korumasının keyfini çıkarırken, onlara karşı mücadele edenler uzun yıllar hapse mahkum edilmektedir. Bizi terörizmin kaynağına götüren ayak izleri, Beyaz Saray'a çıkmaktadır.

KÜBA BEŞLİSİ'nin serbest bırakılmasını istemek, aynı zamanda asıl terörizmle mücadele etmektir. Washington'dan özendirilen devlet terörizmi, tüm dünya halklarını etkilemektedir.