Sermaye sınıfını nükleer silahlardan arındırmak neden acil?

Bu yüzyılın kaybedeni olan ABD son savaşına hazırlanıyor. Suriye’de vekâlet savaşı ABD’nin açık işgaline dönüşüyor. Bir yandan da sıra Çin’e gelmeden menzile giren iki ülke var: İran ve Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (KDHC)

Daha önce ele almıştık, bugünkü gelişmelerin ışığında KDHC’ye bir kez daha değinelim.

Bu ülkenin nasıl şeytanlaştırıldığını biliyorsunuz, gün geçmiyor ki KDHC’yi karalayan ve kamuoyunu askeri bir müdahaleye hazırlayan yalan bir haber çıkmasın.

KDHC ise kendi balistik füze ve nükleer silah kapasitesini artırmaya çalıştığını gizlemiyor. Bu nedenle Türkiye de dâhil, dünya ülkeleri sürekli KDHC’yi kınıyorlar.

Buna rağmen bu yazıda, dünya emekçi sınıflarının maruz kalacağı bir nükleer saldırı açısından dünyanın en güvenilir ülkesinin KDHC olduğunu iddia edeceğiz.

Atom bombasının korkunçluğu ve sonuçları bilindiği halde Japonya’da sivil halkın üzerine kim bunu uyguladı ve yüz binlerin ölümüne ve sakatlanmasına yol açtı?

-Yanıt KDHC değil, ABD.

1945-49 arasında kim Sovyetler Birliği’ne nükleer silahlarla saldırmayı planladı ve ancak Sovyetler Birliği kendi atom bombasını üretince bu vampirliğe gem vurdu?

-Yanıt, ABD.

Açık verilen bir zaman dilimi bularak saldırmak amacıyla kim nükleer silah yarışını başlattı?

-ABD

Kim uyduruk bir Sovyet işgaline karşı bizim gibi ülkeleri nükleer silah deposu haline getirdi, baraj gibi kritik bölgelere nükleer mayınlar yerleştirdi?

-Yine, ABD.

Kızılordu’nun Japon işgalinden kurtardığı Kore’yi tekrar kim işgal etti, ülkeyi kim ikiye böldü, kim Kuzey'i karış karış bombalayarak milyonlarca Koreliyi öldürdü.

-ABD

Kim 2009 yılında “Kuzey Kore’de Ani Bir Değişiklik İçin Hazırlık” raporunu hazırladı ve “Stabilizasyon Gücü” adı altında 460 bin askerle KDHC’yi işgal etmeyi öngördü?

-ABD

Kim Güney Kore’de sürekli savaşmaya hazır birlik bulundurdu ve çok sık işgal hazırlığı yapan askeri manevralar yaptı?

-ABD

Kim tek taraflı olarak nükleer silah kapasitesini artırma kararı aldı?

-Trump’ın başkanlığında ABD.

Bugünlerde kim Güney Kore’ye “Füze Savunma Sistemi” yerleştiriyor? Yanıtını biliyorsunuz, ama içinde geçen “Savunma” lafı bizi aldatmasın. KDHC’nin kendini savunmak için geliştirdiği füze sistemlerini etkisiz hale getirecek bir düzen kurmak, saldırgan taraf için çok önemli bir saldırı fırsatı yaratmak demektir.

Eğer bu kadar travma yaşamasa ve sürekli tehdit altında olmasaydı, eminin Kore sosyalizmi daha sempatik kanallar oluşturabilir ve kolektif bir liderlik mekanizması yaratabilirdi.

Ancak bu kadar yalan dolanın arasından şunu seçebiliyoruz:

Nükleer silahlar sermaye sınıfının (parlamentosunda çok sayıda dolar milyarderi olan Çin de dâhil) elinde olduğu sürece dünya emekçi sınıfları hiçbir zaman kendini güvende hissetmeyecek.

İşçi sınıfının siyasi öncüleri nükleer silahların da kullanılma olasılığı olan bir topyekûn savaşı beklemeden sermaye sınıfını silahsızlandırmak için hemen örgütlenmelidir. Bu her yerde iktidarı istemek anlamına geliyor.

İnsanlığa şans tanımak için hemen hiç beklemeden.