Picasso ve Kore’de Katliam

Geçen ay Moskova’da Puşkin Güzel Sanatlar Müzesi’ni gezme fırsatı bulduğumda bir sürprizle karşılaştım. Barışla ilgili gezici bir sergide Picasso’nun orijinal bir tablosu yer alıyordu. Tabloya az çok aşinaydım, ama adının “Kore’de Katliam” olduğunu bilmiyordum. 1937’de Nazi Almanya’sının İspanya İç Savaşı esnasında Guernika kentini bombalamasına dair yaptığı ölümsüz tabloyu bilmeyen yoktur, buna karşılık Kore Savaşına dair Picasso’nun yaptığı çalışma daha az tanınıyor.

Resim 1: Picasso’nun “Kore’de Katliam” tablosu (1951)

Sonrasında bu tablonun hikayesini araştırdım. Picasso 1951’de yaptığı bu tabloda Goya’nın aşağıda görülen ünlü tablosundan esinlenmiş. Goya’nın tablosu, Fransız Devrimi sonrası burjuvazinin gerici yüzünü göstermeye başladığı ve devrimi yayma bahanesiyle fetihlere giriştiği bir döneme işaret ediyor. Fransız işgaline karşı ayaklanan İspanyol yurtseverler 3 Mayıs 1808’de Fransız ordusu tarafından kurşuna dizilirler.

Resim 2: Goya’nın “3 Mayıs 1808” adlı tablosu (1814).

Picasso Kore’de Katliam tablosunda Goya’nın tablosundaki aynı kompozisyonu korumuş, ancak burada bir kitle mezarının önünde kurşuna dizilmeyi bekleyen kadın ve çocukları, karşısında ise zırhlar içinde robota benzeyen katliamcıları resmetmiş.

İkinci Dünya Savaşı sonrası emperyalizmin dünya halklarını nükleer silahlarla tehdit etmesi üzerine çok sayıda sanatçı, yazar, bilim insanı Dünya Barış Konseyi’ne katılır ve aktif rol alır.

1950 yılının Ekim ayında Barış Komitesi üyeleri İngiltere’de toplanacak Barış Kongresi için içinde Picasso da olmak üzere gemiyle yola çıkarlar. İngiliz hükümeti Kore savaşını bahane ederek skandal bir karar alır ve geminin karaya yanaşmasına izin vermez.  Ancak “Ressam Picasso”yu çok sevdiklerini ve Londra’da sergisi de olan Picasso’nun gemiyi terk ederek karaya çıkabileceğini bildirirler. Bunun üzerine Picasso ikiyüzlü, karanlık İngiliz burjuvazisine esaslı bir yanıt verir: “Gerçi sizin için zor olacak ama yine de anlamaya çalışın. Her ikisi de aynı Picasso’dur.”1

Picasso İngiltere açıklarında Dünya Barış Konseyi üyeleri arasında beklerken dünyanın öbür ucunda ayrıntılarını daha sonra öğrenecekleri çok acı bir olay yaşanmaktadır. Emperyalizmin Kore saldırısı esnasında ABD’nin komutasındaki gerici güçler Sinchon kenti ve bölgesini işgal etmişlerdir. ABD’li General Harrison bölgedeki bütün komünist ve sempatizanlarının saptanıp öldürülmesini emreder. Bu şekilde başlayan ve 1950’nin Ekim’inden Aralık’ına kadar süren dünyanın en büyük katliamlarından biri başlar. Şuna dikkat edelim, burası işgal edilmiş bir bölgedir ve askeri bir çatışma söz konusu değildir. Katliam sivillere uygulanmıştır. Bu birkaç ay içinde 35 bin kişi işkenceyle öldürülür. İki bin kadar insanın bir köprüden nehre atıldığı, binlercesinin bir baraj gölünde boğulduğu, içinde kadınlar ve çocukların da olduğu çok sayıda kişinin kitle mezarları önünde kurşuna dizildiği sonradan açığa çıkar.

Şu anda Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti sınırlarında kalan Sinchon kentinde “Amerikan Savaş Suçları Müzesi” bu katliamın belgelerini sergiliyor.

Son dönemde yaşanan gerilimde ABD’nin bölgeye üç uçak gemisi gönderdiği ve sürekli Kore halkını tehdit altında tuttuğu biliniyor. Bir ABD’li yetkili eğer Kore’de savaş çıkarsa 20 milyon insanın ölebileceğini rahatlıkla söyleyebildi.

Aşağıdaki fotoğrafta, Kore’ye gönderilen filo Picasso tablosunun sağ tarafına benzemiyor mu?

Resim 3: USS Carl Vinson uçak gemisinin eşlik ettiği vurucu güç

Bugün dünyada bir avuç asalak burjuvazi hemen tüm serveti kontrol ediyor ve bunu korumak için işlemeyeceği cinayet bulunmuyor.

Ama onlara büyük bir iyilik yapacağız ve mülklerinden arındırarak katliam yapma mecburiyetlerine son vereceğiz.

1 Daha ayrıntılı bilgi için; Serol Teber, Picasso, De Yayınevi, 1985.