Huawei tepişmesi ne anlama geliyor?

Huawei’nin en üst düzey yöneticilerinden ve şirketin kurucusunun kızı olan Meng Wanzhou geçen Aralık ayında Kanada’dan Latin Amerika’ya geçmek üzereyken tutuklandı. Çin’in çok şiddetli tepki göstermesi üzerine kefaletle serbest bırakıldı ve elektronik kelepçeyle hâlâ Kanada’da bulunuyor ve mahkemeye çıkmayı bekliyor.

Neden tutuklandı?

Huawai İran’a dönük ambargoyu deldiği için ABD tarafından suçlanıyor ve Kanadalı yetkililerden Meng’in tutuklanması talep ediliyor. Geçen hafta Assange Davasından bahsederken burjuva hukuk sisteminde hiçbir ilkenin kalmadığını, hukukun kapitalist tekellerin ve devletlerinin elinde bir siyasi araca dönüştüğünü yazmıştık.

Bu yeni hukuk ilkesine (!) uyarak Çin de Çin’de işi olan birçok Kanadalıyı tutukladı ve yargı süreci başlattı. Bunların hepsinin akıbetini takip etmeye kalksak yazının ekseni kayacak. Ama herkes birbirini yargıyı siyasete alet etmekle suçladı.

ABD ise başka bir adım daha attı ve Huawei’nin cep telefonu yapımında kullandığı donanım parçalarının Çin’e satılmasına kısıt getirdi. Askeri üslerde ve gizlilik taşıyan yerlerde Huawei telefonlarının kullanılmasını yasakladı. Google ve Facebook gibi yazılım sağlayıcı ABD’li şirketleri bir şekilde ikna ederek Huawei kullanıcılarına yazılımların bir süre içinde kapatılacağını ilan etti.

ABD’li Huawei kullanıcıları paniklerken, Çin'de ise tam anlamıyla milliyetçi bir dalga yükseldi, ABD’li çalışanların işine son verildi, Apple telefon kullananlar dışlanmaya başlandı, insanlar Ipad’lerini Çin malı telefonlarla değiştirmeye başladılar.

Peki, gerçekten ne oluyor dünyaya, herkes birlikte mi aklını kaybetti?

Şu aşağıdaki grafik ne olduğunu anlamamıza yardım edecek. Aslında olay akıllı telefon üreten tekeller arasındaki basit bir pazar kavgası değil, çok daha kapsamlı bir boyutu var.

Kablosuz telefon bağlantısı sağlayan ve şu anda kullanılan 4G teknolojisine göre onlarca kat daha hızlı iletişim sağlayan 5G teknolojisine geçiş söz konusu. Ancak bu sadece bazı dosyaları hızlı indirmek anlamına gelmiyor, tüm kapitalist yaşantının piyasayı destekleyecek şekilde değişmesi anlamına geliyor. Evler, ısıtma sistemleri, buzdolapları, televizyonlar, kapı pencere, kentlerin tümü ve tüm unsurları “akıllı” hale gelecek. Şimdi bunun altyapısını oluşturacak baz istasyonları inşa edilmeye başlandı.

Bilim ve teknoloji artık Edison’un tekil çabasına bağlı değil. Telekomünikasyon tekellerine çalışan yüz binlerce bilim insanı ve mühendis bunlara bağlı Ar-Ge laboratuvarlarında bu teknolojiyi geliştirmeye çalışıyorlar. Aslında birbirine bağlı tek büyük bir laboratuvar gibi, ama öyle olmuyor, çünkü tekellerin özel mülkiyet alanları bu toplumsallaşmayı parçalıyor ve korku dolu bir rekabete dönüştürüyor.

Aşağıdaki grafik hangi telekomünikasyon tekelinin 5G teknolojisinin geliştirilmesine katkıda bulunduğunu gösteriyor. Huawei, HiSilicon, ZTE ve China Mobile’in Çin tekelleri olduğu göz önünde bulundurulursa Çin’in bu alanda son yıllarda nasıl bir atak yaptığı daha iyi anlaşılır.

Grafik son birkaç yılda 5G teknolojisinin geliştirilmesine hangi telekomünikasyon tekellerinin ne kadar katkı yaptığını gösteriyor.

ABD sürpriz bir şekilde geçen aylarda tekrar Çin ile ticaret başlığını görüşmek için masaya oturdu. Bu görüşmede Çin’den yapay zekâ, robot ve telekomünikasyon teknolojilerinden çekilmesinin istendiği söyleniyor. ABD açık bir şekilde yüksek teknolojide kaybederken, Çin’in bunu kabul etmesi mümkün mü? Zaten masadan kalkıldıktan sonra ticaret savaşı karşılıklı olarak tekrar yükseldi.

ABD Çin’in 5G teknolojisini casusluk için kullanacağını söylüyor. Böyle düşünmeleri doğal, çünkü yıllardır bunu kendileri yapıyorlar. Elektronik ortamdaki (Whatsapp, Telegram vb.) bütün şifrelerin kırılabildiği ve bilgilerin depolandığı ortaya çıkmıştı.

Çin’in teknolojiyi casusluk için kullanmayacağının hiçbir garantisi yok, şimdiye kadar telefonlardan ortamı dinliyorlardı, bundan sonra buzdolapları ve ütüden de dinlemeye başlayacaklar!

Ama asıl sorun casusluk tekelinin kime ait olacağı değil, kapitalist tekellerin tüm yaşam biçimimizi ele geçirmeye hazırlanıyor oluşu. Özgürlük gibi sunulan her teknolojik gelişme emekçileri biraz daha bu akılsız düzenin kölesi haline getiriyor.

5G ne işsizliğe, ne kalitesiz ve insanı aptallaştıran işlere, ne yoksulluğa, ne de savaş tehlikesine çözüm getiriyor.

Sevgili Okurlar, umarım güzel bir tatil yaptınız, dinlendiniz, daha sağlıklı hale geldiniz. Tatil dönüşü aslında insanlık için birçok olanak içeren şu akılsız dünyaya örgütlü olarak müdahale etme işine ne diyorsunuz?

Davet bizden, katılmak sizden.