Eskiden köye gelenin heybesine bakılırdı... Heybedekiler kardeşçe payedilirdi sonra... Ne fiyonklu kurdelesi ne de ambalajı vardı heybelerin...

O zamanlar komşu bahçedeki meyveyi koparmamıza, tanımadığımız kadının pişirdiği gözlemeden pay almamıza, köylülerin imecesine bakarak çok umutlanır, sosyalizmi köylerden başlayarak kuracağımıza inanırdık...

Sıçan yuvası beyinli tefeci-bezirgan kabineleri “milletin efendisi”ni yok etti, sonunda...

Kağnının otomobille yarışındaki hızını gerekçe göstererek “Tarımı köylünün elinden alacağız” bile dediler açıkça.

Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında nüfusun yüzde 76’sı kırsalda, yüzde 24’ü kentlerdeydi şimdi tam tersi oldu...

Yakın zamanlara değin 35 bin köy vardı... Bu 35 bin öğretmen, 35 bin bakkal demekti...

Mart’taki seçimlerde yalnızca 18 bin köyde muhtarlık seçimi yapılabilecekmiş... 17 bin köyde birkaç baca ya tütüyor, ya tütmüyor... Okullar, bakkallar kapalı...

Dağlarda nicedir çoban ateşleri yanmıyor...

Bir su, bir de toprak yasası çıkardılar kalan köyleri de boşaltmak için... Yasaların uygulamaları seçim sonrasına bekletiliyor... Sonra seyreyleyin gümbürtüyü... Bütün meraları, dereleri, nehirleri satışa çıkartacaklar... Köylü o derelerden bahçesine su bile alamayacak! Sayaçsız tulumba koyamayacak evine. O suyun sahibi İngiliz’in korucusu engelleyecek bunu...

Mülkü olan tarlasını yetersiz büyüklükte olmadığı için süremeyecek... Anadolu’yu Afrikalılaştırma planında mülksüzleşen köylü, umarsız kente göçecek, günübirlik yaşama mahkum olarak...

Altındağ Belediyesi park niyetine köy kurmuş da...

Lümpenin mezar taşını sattığı bir ülkede, neoliberal dinci bütünüyle yurdu pazarlarken halılar, kilimler gelin kızlarımızı kaşındırdığı için kapanın elinde... Tam bir “Zeytinyağlı yiyemem, basma da fistan giyemem” öyküsü...

Paha biçilmez halk kültürü eserleri yok pahasına pazarda... Müzelerimiz zaten taklit (imitasyon, röprodüksiyon) dolu...

Yakında kültürümüzle ilgili eserleri görmek için Avrupa müzelerine turlar düzenlenirse kimse şaşırmasın!

İktidarın son paketinden milyonluk saat değil ama yolsuzluklara kalkan çıktı...

Bu heybe mi ki şeker çıkaydı?