“Yeni yılda hepinize, esenlik...” Hayır! Bu sefer çok daha temel, çok daha can alıcı bir dilekle başlamak istiyorum yeni yıla.
Bir yılı daha geride bıraktık. Olaylar birbiri ardına aktı, nice insanlar doğdu, nicelerin yaşamı sona erdi. Olaylar ve insanların her biri, önemine göre ardında bir iz bırakarak geçip gitti.
Doğaldır, her gün yeni olaylar ve bir takım insanların yaptıkları, söyleyip, yazdıkları gelip tek tek her bir insanın, her evin, mahallenin, kentin, ülkenin ve dünyanın gündemine yerleştiler.
Yeni olay ve olguların gündemi belirlemesi, her yeni gündem maddesinin de yeni tartışmaları tetiklemesi kadar doğal bir şey yok. Tabii bu arada niceleri salt gündem yaratmak için bazı laflar ettiler kimileri de, kendilerini gündemdeki olay üzerine bir laf etmek zorunda hissettikleri için. Böylece, çoğu insan, her yeni gündemde hangi olayın, kimlerin ve hangi tartışma başlıklarının haklı bir yer tuttuğunu, hangisinin önemli, hangisinin önemsiz olduğunu belirlemekte zorluk çektiği dönemler oldu.
Toplumsal yaşamı soğukkanlılıkla ve parlak bir bilinçle izlemeye çalışan bazı insanlar bile, vakilerini boşa harcadıklarını bile bile, bir dizi yapay gündem maddeleriyle ve gereksiz insanla uğraşmak zorunda kaldılar.
Sürekli olarak gündeme yerleştirilmeye çalışılan yapay gündem maddeleri kısa bir süre sonra silinip gidiyor yerlerini başkalarına bırakıyor. İşin en önemi yanı da burada yatıyor. Belirli kaynaklardan sinsi amaçlarla sansasyonlar yaratılarak yayılan ve gündemlere yerleştirilen maddelerin, asıl önemli olan ve kolay kolay değişmemesi gerekenleri unutturmasına meydan vermemek. Belirli tarihsel, siyasal, toplumsal dönüşümlere dek hep orada duracak olan maddeleri güncel tutabilmek.
* * *
Arkada bıraktığımız yılın olaylarını gözden geçirirken, çoğunlukla insanlığın yaşamını karartan olaylara bakmaya eğilimliyiz savaşlara, sömürüye, baskılara...
Halbuki, bu sefer daha çok, kimi güçlerin tüm çabalarına karşın engel olamadıkları olaylara bakmak istiyorum. Geçen yıl yükselen direnişleri, yeni yıla direnerek giren işçileri düşünüyorum. Metal, tekstil, deri, cam sanayilerinde, madencilik, eczacılık, taşımacılık alanlarındaki işçileri... Tarım işçilerini... Mücadele edebilmek için örgütlenmeye başlayan inşaat işçilerini. Akademisyenleri, hukukçuları, eğitim, sağlık, havacılık işkollarında çalışanları. Üniversitelerde direnen gençliği, kendi bedenine sahip çıkan kadınları... Özgürlükleri için savaşım veren Kürtleri... Tam saymaya devam ederken...
Önüme bir tomar kağıt yığıldı: Birçok insanın “Bu savaş benim savaşım değil!” belgisinin altına koyduğu imzalarla dolu kağıtlar. Meslek hanesine bakıyorum. İşçi, memur, serbest meslek sahibi, ev kadını, işveren, kaynakçı, öğretmen, genel müdür, mühendis, müzisyen, yazar, tornacı, öğrenci, emekli... uzayıp gidiyor. Seviniyorum. Tüm bu insanlar da, benim gündemimdeki kimi maddeleri alıp, yerleştirmişler gündemlerine.
Bu maddeler giderek daha çok insanın gündemini belirleyecek. Bugün imza atanlar yarın toplanacak, yarın toplananlar, öbür gün yürüyecek. Fabrikalardan, madenlerden, tarlalardan, bürolardan, üniversitelerden... Ve umudum o ki, bir gün tüm yürüyenler...
“Umut” demişken... Umutsuz yaşanmıyor, ama sadece umut etmekle de olmuyor.
“Dilek” demişken... Dileksiz olmuyor, ama sadece dilemek yetmiyor.
Dilekler doğrultusunda, sarsılmayan umutlarla, başkalarının dayattığı gündemlere göre değil, kendi gündemimizin değişmeyen maddelerine bakarak mücadele etmek gerekiyor.
Uzun lafın kısası, yeni yılda benim gündemimdeki temel maddelerde değişen bir şey yok: Emperyalizmin oyunlarını boşa çıkarmak... AKP iktidarının karanlığına son vermek... Padişahı tarihteki yerine göndermek... Ve hâlâ değişmeksizin yerinde durmaya devam eden en temel gündem maddesi, ülkemde sosyalist devrimi gerçekleştirmek!
Aslına bakılırsa, hepimizin esenliği, bu başlıklar doğrultusunda adım adım elde edilecek kazanımlara bağlı değil mi?
Öyleyse...
Karada, havada ve denizde çalışan işçiler, memurlar, meslek sahipleri, bilim insanları, akademisyenler, öğrenciler ev kadınları, işsizler, emekliler!
Yeni yılda hepimizin esenliği için, hep birlikte yeni bir güçle el ele mücadele etmek dileğiyle!