Marjinallerden kurtulmak

Çok büyük çoğunluğu işçi, emekçi, dar gelirli olan yaklaşık 75 milyon yurttaş yaşıyor bu ülkede. On bin yılı aşkın tarihi boyunca gelmiş geçmiş göçlerden, savaşlardan, mübadelelerden geriye kalmış bunca insan. Etnik, dinsel, kültürel, tarihsel köken, siyasal tercih... nereden bakarsak bakalım, çoğunluklar ve azınlıklardan - marjinal olanlardan bahsedebiliriz.

Tayyip Erdoğan da bu ülkedeki marjinallerden bahsedip duruyor. “Üç beş ağacı korumaya kalkanlar”dan başlayarak... özel yaşamına karışılmasını istemeyenler... kentlerin rant hırsıyla yağmalanmasına itiraz edenler... ülkedeki yeraltı ve yerüstü zenginliklerinin özel sermayeye peşkeş çekilmesine karşı çıkanlar... emperyalizmin stratejik planlarına taşeronluk edilmesine karşı mücadele edenler... uzatmadan öze gelelim:

Tayyip’e göre, kurmaya çalıştığı diktatörlüğe baş kaldıran herkes marjinaldir.

O bununla da yetmiyor. İkide bir, “ona oy veren çoğunluk”tan bahsediyor ulusun geri kalanına da azınlık gözüyle bakıyor.

Madem öyle, hodri meydan! Bakalım, asıl marjinaller kimlermiş.

Tarikat üyeleri bu nüfusun çoğunluğunu mu oluşturuyor? Tabii ki, hayır! Nakşi Bendi’nin torunlarıyla falan kanka olanlar, şeyhlerin dizi dibinde oturup, başı önde fotoğraf çektirenler bir avuçtan fazla olamazlar. Öyleyse tarikat üyeleri bu ülkede marjinaldir. Bu hükümettin ileri gelenlerinin hemen tümünün belli tarikatlara mensup olduğu bilindiğine göre, AKP kurmayları marjinallerden oluşmaktadır!

Din pazarlamacılığıyla politika yapanlar bu nüfusun çoğunluğunu mu oluşturuyor? Tabii ki, hayır! Dini politika malzemesi yapan, dinsellik pazarlayarak karşılığında oy toplamaya çalışan AKP kurmayları bu nüfusun sadece küçük bir kesimini oluşturmaktadırlar. Geri kalan büyük çoğunluk dinin ticaret ve siyaset malzemesi yapılmasına karşıdır. Yani, dini siyasete alet eden AKP ideologları bu toplumda marjinaldirler!

Yalancılar bu nüfusun çoğunluğunu mu oluşturuyor? Hayır! Herkes, yaşamı boyunca çok çeşitli nedenlerle yalan söylemiş olabilir. Ancak bu onları yalancı yapmaz. Belli bir hedefe ulaşmak amacıyla sistemli olarak yalan söyleyenler, söyledikleri bir yalanı gerektiğinde bir başka yalanla örtbas edenler yalancı damgası yer. Bu türler de bu toplumda sadece küçük bir azınlığı oluşturmaktadırlar. Başta Tayyip Erdoğan olmak üzere, AKP kurmaylarının göz göre göre söyledikleri yalanlar sıra dağları aştı. Öyleyse, bu açıdan da marjinal olanlar, siyaseti sürekli yalan üstüne kuranlardır?

75 milyon insandan kaçı ihaleler dağıtıyor? Kaçı hakkında sık sık ihaleye fesat karıştırdığı şüphesi doğuyor? Tabii ki, bu türler de halkımız arasında küçük, çok küçük - yetmedi, mini minicik - bir azınlık oluşturuyor. Öyleyse? En marjinal olanlar, iktidara geldiklerinden bu yana, babalar gibi ülke değerlerini ona buna pazarlamakta olanlardır!

Bu ülkede yaşayan insanlardan kaçı bu ihalelere giriyor? Kaçı bunlardan nemalanıyor? Küçük, küçücük -minicik- bir azınlıktır bunlar. Ve onlara bu ihaleleri peşkeş çekenlerle birlikte gerçekten çok küçük bir azınlık oluşturmaktadırlar. Marjinalin en dik âlâsı, ihaleler yoluyla ülkenin değerlerini mülkiyetine geçirerek kasalarını dolduranlardır!

Dinsel özgürlüğe karşı söylenecek bir şey tabii ki yok. Ama çoğunluğu İslam’ın çeşitli mezheplerinden olmak üzere, Alevi, Hıristiyan ve Yahudilerden oluşan bu nüfusun çoğunluğu bu ülkenin İslam yasalarına göre yönetilmesini ister mi? İstemediğini herkes biliyor. Demek ki, ülkemizi hem açıktan, hem de sinsice yollardan Suudileştirme çabası içinde olanlardır asıl marjinaller!

75 milyon T.C. yurttaşından kaçı ülkemizin ABD başta olmak üzere emperyalistlere peşkeş çekilmesinden yanadır? Bu tür “mandacılar”, emperyalizmin ajanları, ülkesini yabancılara peşkeş çekmeye hevesli olanlar çoğunluğu mu oluşturmaktadır bu toplumda? Kesinlikle hayır! Bu ülkeyi adım adım ABD’nin mandası haline getirmeye çalışanlar, ABD Başkanı’nın sesini özleyenler, Amerikalı danışmanlarla içli dışlı olanlar, uluslararası tekellerin lobileriyle, petrol zengini Arap şeyhleriyle sarmaşıp öpüşenler sadece ufacık tefecik bir azınlıktır. Bu ülkedeki asıl marjinaller, emperyalizme maşalık edenler, ona taşeronluk yapma hevesinde olanlardır!

75 milyon yurttaşın çoğunluğu Türkiye’nin komşularıyla savaşa girmesini ister mi? Tabii hayır! Bu nüfusun kaçta kaçının böylesi bir savaştan ekonomik, siyasal çıkar beklentisi olabilir? Tabii sadece küçücük, mini minicik bir azınlığın. Geri kalanlar, yani ezici bir çoğunluk, olası bir savaşın yaşamlarını karanlığa, kan ve gözyaşına boğacağını bilmektedir. Demek ki, savaş çığırtkanlığı yapan Tayyip Erdoğan ve ideolojik-siyasal-ticari ortakları bu toplumdaki en marjinal grubu oluşturmaktadır!

Anlaşılan, bir avuç din taciri, ABD kuklası, savaş çığırtkanı marjinal, sürekli yalan ve dolambaçlı oyunlarla büyük çoğunluğu aldatarak, istediğini ona buna pazarlayarak, önüne geleni de azarlayarak iktidarı elinde tutuyor.

Oysa, başımıza çöreklenmiş bu marjinallerin iktidarına son verecek koca bir güç var karşılarında. AKP’nin yalanlarına kanarak ona oy vermiş olanlar da içinde olmak üzere, yukarıda sayılan pisliklere bulaşmamış olan devasa çoğunluk.

Ve bu çoğunluk, artık bir an önce diktatörlük heveslisi Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, marjinallerin iktidarından kurtulmanın yoluna bakmak zorundadır.