Rusya Bilimler Akademisi nereye?

Rusya'da Temmuz ayında Duma'ya gelen bir yasa tasarısı Rusya Bilimler Akademisi'ni (RBA) tasfiye etmeyi amaçlıyor. RBA, 100 bin kişilik dev bir “ordu”. Akademisyenlerden gelen tepkiler üzerine Duma tasfiye planını şimdilik reddetti, yerine reorganizasyon ve “reform” önerdi. Şimdi akademisyenler bu “reformun” nasıl bir şey olacağına dair kaygılı bir bekleyiş içinde. Türkiye Bilimler Akademisi'nin (TÜBA) başına gelenleri hatırlarsak oldukça tanıdık gelen bir durum. TÜBA kuşkusuz RBA ile karşılaştırılamayacak kadar küçük kalıyor.

1991 yılından beri RBA'nin başında Yuriy Osipov bulunuyordu. Osipov ardarda dört dönem seçilmişti. Yeltsin, Putin ve Medvedevli yıllarda Osipov Rusya'dan beyin göçüne tanıklık etmekten başka bir şey yapmadı. Bu yıl Mayıs ayı sonunda yapılan seçimde RBA başkanlığına yine iktidarın adayı Vladimir Fortov seçildi. Ona en yakın aday KPRF'den Duma üyesi, Skolkovo'nun danışma durulu eşbaşkanı ve Petersburg Akademik Üniversitesi rektörü Jores Alferov idi. Alferov tıpkı üyesi olduğu sözde “komünist” RFKP gibi silik bir kampanya yürüttü, akademisyenlerden ciddi bir destek potansiyeli olmasına rağmen kazanamadı. RBA yaklaşık 300 yıllık bir geleneğe sahip. 1724 yılında Çar Büyük Petro tarafından kurulmuş. SSCB zamanında SSCB Bilimler Akademisi içinde SSCB'yi oluşturan 15 birlik cumhuriyetinden Rusya Federasyonu hariç hepsinin kendi bilimler akademisi de bulunuyordu. Rusya Federasyonu ise SSCB Bilimler Akademisi çatısı altında temsil ediliyordu. Sovyet zamanında dünyadaki her dört bilim insanından biri SSCB'de yaşıyordu. SSCB dünyanın en büyük bilim insanları ordusunu besliyordu. Sovyet toplumunda bilim insanları hem maddi olarak ortalamanın üstünde imkanlara sahiptiler hem de yüksek prestij sahibiydiler. 1985 yılında akademiye bağlı Landau fizik enstitüsünü bizzat Batılı fizikçiler şöyle tanımlıyordu: Batının en iyi beş üniversitesinin en iyi fizikçileri bir araya toplansa yine de bu kadar güçlü bir ekip oluşturamazdı.

Ne var ki Gorbaçov haininin perestroyka ve glasnost adını verdiği yıkım sürecinde akademisyenlerin çoğu liberal yıkıcılara destek verdiler. Akıllarınca özgürlük kazanacaklardı! Oysa kapitalizmde elde ettikleri şey sefalet ve itibarsızlık oldu! Bugün Rusya'da hem öğretim elemanları hem de akademisyenler (Rusya'da akademisyen akademi üyesi demek, öğretim üyesi demek değil!) kendilerine verilen çok düşük maaşlarla geçinemedikleri için ek işler yapıyorlar, büyük bir kısmı ise öğrencilerden rüşvet alıyor!

Yine Sovyet zamanından kalma devasa bir mülke sahip RBA. Bu mülkün içinde yer alan arsalar ve binalar hükümetin iştahını kabartıyor. Eğitim ve bilim bakanlığı bu mülkü ve akademiyi kendisi yönetmek istiyor. Oysa RBA kendi organlarını kendisi seçen az çok demokratik bir işleyişe sahip özerk bir yapı. Putin ve Medvedev'in temsil ettiği liberal yıkıcılar ise tıpkı bizim liberaller gibi akademinin arsalarında otel ve AVM yapmak istiyor. Tıpkı bizde olduğu gibi Moskova'da da arsa spekülasyonundan daha kârlı bir iş yok.