Korkuyorlar…

Belma Nur Kartal'ın “Korkuyorlar...” başlıklı yazısı 24 Aralık 2012 Pazartesi tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

“Bütün kaygınız, iki bacağınızın arkadan birleştiği yeri, halkın tekmesinden korumaktır.” Nazım Usta’nın bu dizeleri, Kore’ye asker gönderen Menderes içindi. Nazım gibi komünistler ve halk, o tekmeden korkanların kabusu oldu. Halkın atacağı o tekmeyi, komünistlerin örgütlemesinden korktular hep! Korktukça korku saldılar halkı komünizmle korkutup faşizmle hizaya soktular.

Rize’de çay fabrikasının RTE Üniversitesine devredilip kapatılmasına isyan edenlerden Basriye bacımın “Bu halk sana ne edeyi? Bizi komenist mi edeceksunuz?” sorusunda saklıdır işte bu korku! Basriye yıllardır korkutulduğu komünizmle korkuttu o gün Erdoğan’ı… “Başbakanın memleketinde bu olmaz!” diye bağırdı bir diğeri. Başbakanın bir memleketi yoktu ki oysa! Ne Rize ne Patriotları diktireceği Antep, Maraş, Adana… Hepsi NATO’nundu. “Ana muhalefet bile NATO’ya topraklarımızı devrettiğimizi söylüyor. NATO üyesiysen o topraklarda NATO güvenliği sağlar” diyen bir başbakanın memleketi olabilir mi?

Bu memleket “Yabancının roketi, padişahın fermanı gençliğe sökmez” deyip NATO bayrağını yurtseverlik ateşiyle yakan TKP’li öğrencilerindir. Bu memleket Barış’ın, “Bilimi satan emperyalist savaş çığırtkanı Tayyip, ODTÜ’den defol” diyen ODTÜ’lülerindir. Kör eden fenerlerinin, karanlık ampullerinin değil, memleketin aydınlık yüzlerinindir.

Komünistlerden korkuyorlar! Onların kıyameti, bizim “İnsanlık Nöbeti”mizin adıdır çünkü komünizm... Öğretmen babam, kardeşimin adını Kubilay koymuş. 82 yıl önce Kubilay öğretmenin başını kesen şeriatçıların bıçağını da, ‘78 Aralığında Maraş’ta Alevi canları katleden baltaları da, ‘96 ölüm oruçlarında “Can feda” diyen binlerce tutsaktan 12’sini yakanları da, Roboski katliamında 34 canı parçalayan bombaları da, ODTÜ’lü Barış’a atılan gaz bombasını da, Ortadoğu’ya düşecek Patriotları da unutmadık. Komünistlerden korkuyorlar onların kalleşliğine karşı “halkların kardeşliği”dir çünkü şiarımız!

Onlar, hep emperyalizmle kardeş oldular. 1950’de ABD büyük bir komünist avı başlattı, aynı yıl MİT ve CİA’nın kontrolünde Türkiye’de Komünizmle Mücadele Derneği kuruldu. 1951’de ünlü TKP tevkifatı yapıldı. Gürsel, Menderes, Bayar, Demirel, Özal, Kutan, F. Gülen KMD’nin kurucusu ve üyeleridir. İlim Yayma Cemiyeti’nin kuruluşunu sağlayan KMD’dir. Gül, Erdoğan, Davutoğlu ve Kurtulmuş TKMD’nin devamı Milli Türk Talebe Birliği’nin üyeleridir. “TİP tip tipsizler Allahsız komünistler Amerika gitsin, Rusya mı gelsin? Şeriat!” sloganı atan AK Genç de MTTB’nin içinden çıktı. Bugünkü AKP kadrolarının büyük ağırlığını işte o MTTB-AK Genç üyeleri oluşturuyor.

1969’da düzenlenen ‘Emperyalizme ve Sömürüye Karşı İşçi Yürüyüşü’ vardı. KMD Genel Başkanı, “Pazar günü komünistler miting yapacak. Silahı olan silahı, olmayan baltasıyla gelsin” demişti. Tarihe Kanlı Pazar olarak geçen saldırıda, Amerikan askerlerini korumak için TİP üyesi iki işçi öldürülüp yüzlercesi yaralandı. Hep Amerika işbirlikçisiydiler, 12 Eylül’ü gönülden desteklediler. Gerici antikomünizm hala yürürlüktedir. İşte bu yüzden, AKP hiçbir katliamla yüzleşemez!

1978’in Maraş’ında 19’unda başlayıp 26 Aralığa dek süren saldırılarda 150 Alevi katledildi. O yıllarda katliamı protesto eden liseli bir öğrenciydim. Bugün hala Alevi ve devrimcilere karşı organize büyük insanlık suçu Maraş Katliamını yapan ve yönetenler devletçe korunuyor. Bu insanlık suçunu unutun, diyorlar. Bu faşist katliamda, 500’ün üzerinde ev, 300’e yakın işyeri yakılıp yıkıldı. Solcu ve Alevilerin yüzde 80’i Maraş’ı terketti. MİT ve kontrgerillanın yürüttüğü, ABD ve NATO merkezli bu operasyonda, katliama bizzat katılıp yönetenlerin kim olduğuna dair onlarca veri ve suç kanıtı mevcuttur.

Katliama karışan binlerden 804’üne dava açıldı, yıllarca sürmesine rağmen verilen cezalar uygulanmadı, suçlu ve sanıklar tahliye edildi. Birinci dereceden sorumlular arasındaki 68 kişiye ise hiç ulaşılamadığından davadan düştüler. Katliamın suçlularından Ökkeş Kenger beraat ettirildi. Aynı Kenger, AKP’ce Alevi Çalıştayına çağrıldı.

Komünistlerden korkuyor, korktukça saldırıyorlar! “Vurun kızıl komünistlere, bunlara yaşamak haramdır” diyerek yaptılar Maraş katliamını… Bugün hala onlar katletmeye, insanlık onuru inadına yaşamaya devam ediyor!

“Değildir Alevi-Sünni davası/ Halkımız, bu kavga sınıf kavgası/ Şu faşist devletin bütün gayesi/ Maraş ne ilk ne de son katliamdı/ Saldırdılar halka faşist, polis, MİT/ Yurtsever devrimci oldular şehit/ İyi biliyoruz seni kara it/ Kan içtiler insan eti yediler/ Yoksulları yakın yıkın dediler/ Ağaçlara çocuk çivilediler/ Maraş ne ilk ne de son katliamdır/ Elbet her akşamın sabahı vardır”