Bölgenin 'sağlık merkezi' Erzurum

Kentin Sesi - Erzurum Yazıları

Erzurum'un son yıllarda en hızlı ve kontrolsüz gelişen sektörü hiç şüphe yok ki Sağlık sektörü. Sağlık sisteminin bir sektör olarak anılmasına neden olan da zaten sağlık hizmetlerinin ticarileştirilmesi ve kontrolsüz örgütlenmesi. Erzurum bu açıdan pilot bölgelerden biri.

Neden ise açık Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın Erzurumlu oluşu.

Akdağ'ın kendi seçim bölgesine yaptığı sağlık yatırımları, geçmiş dönem sağlık yatırımlarının kat be kat üzerinde. Bölge Eğitim ve Araştırma Hastaneleri, diğer devlet hastaneleri ve neredeyse her mahallede faaliyet gösteren Aile Sağlığı Merkezleri, Erzurum'u Doğu Anadolu'nun sağlık merkezi haline getirmiş durumda.

Sağlık hizmetlerinin kusursuz ve yeterli düzeyde verildiğini söylemek ise maalesef mümkün değil. Çünkü bu kontrolsüz gelişme ve artık Erzurumluların da şikayet etmeye başladığı kadrolaşma düzeyi, halkın hizmet almasının önüne geçmeye başlamış durumda.

Diğer büyükşehirlerde, özellikle batı illerinde yaşanan yoğunluk burada yaşanmıyor. Hastalar çoğu zaman sıra beklemeden muayene olabiliyor. Fakat alınan hizmetin kalitesinde ciddi bir düşüş sözkonusu.

Sağlık personelinin yetersizliği konusundaki genel sıkıntı, ehil olmayan doktor, başhekim ve idari personelin atanmasıyla Sağlık Bakanı'nın memleketinde sağlık skandallarına yol açıyor. Hastane ve birinci basamak sağlık kuruluşlarının sistemin bütününden bağımsız kurumlar gibi çalışmaları da eklenince, bu skandallar kimi zaman ölümlerle sonuçlanıyor.

Bunun son örneği ise 15 Haziran gecesi, Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaşandı. Tansiyon rahatsızlığı bulunan ve daha önce aynı hastanede tedavisine devam edilen Köksal Günaydın, acil serviste yer olmadığı gerekçesiyle hastaneye kabul edilmedi. Aşkale ilçesinin Kandilli beldesinden getirilen hasta, başhekimin sözlü talimatı olduğu gerekçesiyle hastaneye kabul edilmeyince, yakınları tarafından Aziziye Araştırma Hastanesi'ne götürüldü. Buraya da kabul edilmeyen hasta, Gülen tarikatına bağlı Özel Şifa Hastanesi'ne götürüldüğünde, artık yapılacak pek bir şey kalmamıştı.

47 yatak kapasiteli yoğun bakım servisinde sadece 26 yatağın tam kapasite çalışabildiği de skandalın ardından ortaya çıkmış.

Benzer örneklerine son yıllarda sıkça rastlanan bu olayda, hastanın hukuksuz ve keyfi bir şekilde hastaneye kabul edilmemiş olması hasta haklarının da çiğnenmesi anlamına geliyor. Çünkü hastanın hastaneyi tercih hakkı olmasına rağmen hastanenin hastayı tercih hakkı yasal olarak bulunmuyor. Üstelik, eğer gerçekten hastanede yer yoksa hastayı diğer uygun sağlık kuruluşlarına yönlendirme görevi de hastaneye ait. Bölgenin tüm hastalarını kabul etmek üzere faaliyete geçen ve bu nedenle bünyesinde iki adet tam donanımlı helikopter ambulansı bulunduran hastanede bile bunların yaşanıyor olması, sadece hastane sayısının artırılmasının sağlık hizmetinin eksiksiz olarak veriliyor olması anlamına gelmediğini trajik bir biçimde ortaya koyuyor.

Şehirdeki sağlık kuruluşlarındaki kadrolaşma düzeyi ise ürkütücü boyutlarda.

AKP hükümetine yakın isimlerin ve sadece Erzurum'lu olduğu için sağlık kuruluşlarına ataması yapılan personelin yetersizliği ise herkesin malumu. Sağlıkla doğrudan ilgisi bulunmayan her türden personelin idari ve yan hizmetlerde görevlendirildiği Erzurum'da, performans sistemiyle çalışan doktorların da hastayı etraflıca muayene bile etmeden göndermesi, hükümetin insan hayatına verdiği değeri gösteriyor.

Bölgedeki diğer illere de hizmet vermek üzere faaliyet sürdüren Bölge Eğitim ve Araştırma Hastaneleri'ne Kürt illerinden sevk edilen hastalara yapılan kötü muamele ise artık Erzurumlular için olağan sayılıyor. Irkçılığın ve sağ partilerin kalesi olarak bilinen Erzurum'da, değil muayene olmak, Kürt olduğunu söylemek bile cesaret istiyor.

Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın, Sağlık Bakanı'nın memleketindeki yansımaları bunlar.

Değil hastanesi, birinci basamak sağlık kuruluşlarının dahi bulunmadığı yerlerde halkın nasıl kaderine terk edildiğini görmek bile, halkın canına kast eden bu gerici sistemle mücadele etmek için yeterli bir sebep.

[email protected]