IŞİD'in altından ne çıktı?

Haftalardır, hatta aylardır IŞİD'in herhangi bir gerici çete, bildik El Kaide türevlerinden biri olmadığını söylemeye çalışıyoruz. Emperyalizm bunlara çok kilit açtırdı bugüne kadar. Şimdi ortada acaip bir düğüm var, gözünü ona dikmiş...

IŞİD herhangi bir çete değil, 2001'in El Kaidesi'dir. O ölçüde işlevsel, anlayacağınız.

Tekrarsa tekrar...

ABD IŞİD'i neden tehditten saymadı Musul'a saldırdığında? O ara yardım isteyen Irak'a, Şii başbakan Maliki'nin istifasını dayatıyordu Amerikalılar... Çünkü IŞİD'in mevzi kazanması yeni müdahale yolları açıyordu.

IŞİD'in Ezidi Kürtlere saldırmasına KDP peşmergeleri neden kapıyı açtı? Çünkü Kürtlerin mazlumluğunun bir de bu açıdan teyit edilmesi gerekiyordu.

IŞİD'in Irak'ta cephe açması seyredildi. Örgüt, köklü ve düzenli ordularla kapıştı: Çünkü IŞİD dünya kamuoyunda en büyük bela ilan edilince sınavı geçmiş olacaktı. Artık bölgenin en önemli aktörleri arasındaydı. Herhangi bir cihatçı grup değildi. AKP'den biliyoruz, bunlar güce tapar. Katılımlar çoğaldı, teçhizat arttı, petrole sahip hale geldi.

Bu arada, petrol satmak pazarda limon tezgahı açmaya benzemez. Farklı kaynaklar IŞİD'in pazarladığı petrolün Türkiye'nin geleneksel kaçak akaryakıt piyasasını kapladığını, aynı mala bir dizi AB üyesi ülkenin de talip olduğunu ortaya koyuyor.

Bu katiller sürüsü belirli bir misyon ve siyasettir. Bu misyonu ve siyasetin özünü anlamadan çıkartılan sesler, bir bakarsınız ana planın çerçevesine yerleşivermiş bir anda. Yerleşir de, meselenin özüne anlamayan bu durumun da farkına varmayabilir!

ABD'nin Kürt aşkı yeni değil ve konumuzla ilintili.

Ta Birinci Körfez Savaşı tasarlanırken Saddam zulmünden (!) kaçıp Amerikan ciplerinin peşinden yalınayak koşan çocuklar resmedilmişti. Tabii daha önce, yıllar önce Irak Kürtlerinin tarihsel önderi, bugünkünün babası Barzani ikna edilmişti projeye: ABD Ortadoğu'daki statükoyu Kürtler üstünden dağıtacak ve Kürtler o hengamede ulusal birliğe yöneleceklerdi.

Kürt siyasetçilerinin kandırılıp kandırılmadığı ayrı, ama Kürt ulusalcılığı uzun zamandır ABD'yle stratejik ittifak kurmuş bir akımdır. Kürt siyasetinde kim ulusalcılığa meylederse emperyalizmle yakınlaşır.

IŞİD bölgenin tüm Amerikancılarının hem besledikleri hem de hedef gösterip kendi silahlı varlıklarını gerekçelendirdikleri bir alettir.

Zulme uğrayan Ezidiler gerçeği bu çerçeveye yerleşiyor. İlerici hareketler ve kamuoyu Ezidiler'le dayanışırken bölgedeki emperyalist projeyi kırmanın da yolunu aramak zorundadır. Mazlum halklarla dayanışma hissetmeden solculuk olmaz. Dayanışmanın biçimi ise politiktir. Örnek Türkiye'ye göçen Suriyelilerin acısını paylaşacağız elbette. Ama dikkat etmezseniz, dayanışma malzemelerinizi AKP'nin parkına indiriverirler!

Ezidi dayanışması da IŞİD'e karşı mücadele de hassas iştir.

PKK ve PYD hakkında Batı basınında çıkan “ABD'nin yeni müttefiki” haberleri elbette yalanlanacaktı. Ama Selahattin Demirtaş'ın son açıklaması gündeme -adı ne olur bilinmez ama- birleşik Kürt ordusunu sokmuştur. Peşmergeyle gerilla el ele. Kim için? Peşmergenin silahsızlandırdığı, gerillanın silahlandırdığı Ezidiler için. Kime karşı? Kürt sorununun çözümüne taraf olan AKP'nin küçük kardeşi IŞİD'e karşı. Türk-Kürt barışının zeminini oluşturacak olan din kardeşliğinin uç yorumcusu dinci gericiliğe karşı. ABD'nin bombalamasının yetmediği cihatçı örgüte karşı. Sınırdan geçirdiği petrolle NATO ülkelerinden silah alan şeriatçılara karşı.

Demirtaş Eylül ayında Amerika'ya gidip bu konuda temaslarda bulunacakmış. Sonra da Avrupa...

Kuraldır: konjonktürel olan tarihsel olanın belirlenimine girer. IŞİD vakası Ortadoğu'da emperyalist ilkelerle Kürt ulusalcılığının gerçekliğini birbirine bağlamıştır.

Kürt ulusal hareketlerinin güçlenmesinde olumlu bir yan yok mu peki? Olmaz mı! Birleşik ordu, Kürt çocuklarının Amerikan ciplerinin peşinde aşağılanmasına son verir mesela. Kürt ordusunun araçları NATO ülkelerinden devşirilmiş, ne gam!

Not: Tam da soL portalın yazı günlerini yeniden düzenlemesinin ardından yazılarımı aksattım. Editörlerin ve okurların affına sığınıyorum. Mazeretlerim vardı... Ve yine olacak! Önümüzdeki günlerde yurtdışında bir etkinliğe katılacağım ve galiba yine günler şaşacak!