Yoksullar yoksullara karşı

Çizme’deki gelişmeleri izliyor musunuz bilmiyorum, ama tablo son bir yıl içinde git gide karardı. Ülke ekonomisinin büyümesi adına Avrupa Birliği’nden gelen reçeteleri uygulamakla  yükümlü başbakan Matteo Renzi’nin hayata geçirmeye başladığı ekonomik reformlar, demokrasi adına tehdit oluşturmak bir yana, İtalya’yı savaş yıllarına geri döndürdü.

Her dört kişiden birinin işsiz olduğu , 15-30 yaş grubunda ne çalışan ne de bir eğitim gören gençlerin oranının yüzde 50’lere ulaştığı ülkede şimdi savaş, yoksullar arasında patlak veriyor. Yoksullar, yoksulları hedef alıyor.

Göçmen avı başladı

Hafta başında  Roma’da göçmenlerin barındığı Tor Sapienza merkezi  basan bir grup İtalyan, “göçmen avı” başlattı. Şişeler ve molotof kokteylleri ile merkeze yönelen grup, semtte son aylarda kadınları hedef alan saldırılar nedeniyle merkezi bastığını iddia etti.  

Faşizm tehlikesi, kapıda. Başkentin banliyö semtlerinden Tor Sapienza’nın sakinleri ile aralarında çok sayıda çocuğun ve siyasi mültecinin de yer aldığı  göçmenler arasında çıkan çatışma, yabancı düşmanlığı ve hoşgörüsüzlüğün geldiği noktaya işaret ediyor İtalya’da. Banliyö semtlerinde patlak veren hoşgörüsüzlük, ırkçılığa dönüşüyor. Göçmen nüfusun ağırlıkta olduğu banliyölerde tırmanan gerginliğin temelinde kadınları hedef alan saldırılar gerekçe gösterilirken, “Müslümanlar, siyahlar kapı dışarı!” diye haykırıyor İtalyanlar.

Yoksulları yoksullara düşüren çatışmalar bir tek Roma’yla sınırlı değil. Torino’ya bağlı   Borgaro’nun sakinleri belediye otobüsünde Romanların yolcuları rahatsız ettikleri iddiasıyla kendileri için özel bir hat istediler, Cenova’nın merkezi ve Ponente’de Afrikalılar Latin çetelerle çatışıyor, Milano’nun San Siro ve Corvetto semtlerindeki toplu konutlarda ikamet eden İtalyanlar, 800 evi  işgal eden göçmenlerle karşı karşıya.Tekstil merkezi Prato’da ise  İtalyanların hedefinde Çinliler var. Tekstil sektöründe ipleri eline alan Çinliler, bu yörede tırmanan ırkçılığın bir başka boyutu, Güney illerinden Bari’de 150 göçmeni şehir merkezinde kurulan çadır kente taşıyan belediye başkanını, semt halkı protesto ediyor, Sicilya adasında Catania’da sığınma hakkı için Cara’da bekletilen 4 bin göçmeni hedef alan adalılar çevredeki yolları keserek dile getiriyor tepkilerini.

Matteo Salvini de sahnede

İtalyanların geleceğini tehlikeye atan bir tek Matteo Renzi değil. Merkez sağın lideri olmayı hedefleyen Lega (Kuzey Birliği) ve Avrupa Parlamentosu milletvekili Matteo Salvini de siyasi sahnede sesini duyuran bir başka Matteo. Fransız meslektaşı aşırı sağcı Marine Le Pen’in partisini model alan Matteo Salvini, avroya karşı çıkışı, dünya ekonomisini belirleyen bankalar ve finans çevrelerine sövmesi, göçmenleri hedef alan açıklamaları ile yoksul İtalyanların yaralarını sarıyor. Bir zamanlar Mussolini’ye kucak açan İtalyanlar, şimdi finans çevrelerinin memuru diye gördükleri Matteo Renzi’ye karşı Matteo Salvini’ye sempati duyuyor.

“İtalya ikinci bir Yunanistan olur mu diye kaygılananlar” yaşam kalitelerinin geldiği noktayı gördükçe “Yunanistan’dan farkımız kalmadı!” görüşünde. Sağlık ve eğitim sektöründeki kesintiler ve özelleştirmeler İtalya’yı savaş yıllarının ekonomisine geri döndürdü. Yoksulluk kapıya dayanana kadar sesleri çıkmayan sendikaların girişimiyle dün 25 kentte “sosyal protestolar” düzenlendi. Milano, Padova ve Pisa’da polisle gerginliğin yaşandığı, bu protestoların bir başlangıç olduğu, arkasının geleceği öne sürülüyor.

Po nehri ve göller taşıyor… Şehirler ve kasabalar suya gömüldü

Çizme, küresel ısınmanın sonucu köklü iklimsel değişimlerin yaşandığı Akdeniz’de ülkeyi kuzeyden güneye etkileyen yoğun yağışlar, toprak kaymaları, Roma, Milano, Cenova gibi büyük kentlerin yanı sıra yüzlerce kasabayı sulara gömen doğal afetlerle de karşı karşıya bugünlerde.

Özellikle kuzeyde devam eden şiddetli yağışlar nedeniyle Po nehri, taşma noktasında. Nehrin, yıllar sonra  yatağından çıkarak çevrede ciddi hasara neden olmasından ürkülüyor. Yine kuzeyde d’Orta ve Maggiore gölleri taşarak bazı kıyı yerleşimlerine zarar verdi. Cenova’nın başkenti olduğu Ligurya bölgesinde hem kıyı şeridi hem de dağlık kesimdeki toprak kaymaları can alırken, doğal çevreye zarar vermeye devam ediyor. Sözün kısası ekonomisi savaş yıllarına dönen İtalya, iklimsel değişimlerin felakete dönüşen sonuçlarıyla da yüzleşiyor.

asli.kayabal@hotmailcom