Toprak Ana, ormanlar, riskli gıdalar

Torino, Ekim ayında “Gıda Salonu ve Toprak Ana” başlığı altında düzenlenen uluslararası boyutta bir etkinliğe ev sahipliği yapacak. 100 ülkeden katılımcıyı Piemonte bölgesinin başkentinde buluşturacak olan bu toplantı, besin konusuna büyüteç tutarken, bu buluşmanın öznelerinden Slow Food İtalya, gıda devriminin mısır ve soya gibi hayvan yemlerinin terk edilmesi, Asya ülkelerinden getirilen karideslerin sofralardan kaldırılması, orman alanlarının tahribine karşı daha az et, daha çok bakliyat tüketilmesi çağrısında bulunacak.

Ormanların sağlığı için gündelik öneriler:

* Az et, çok bakliyat
Akdeniz diyeti, etin daha az mıktarda tüketilmesini sağlıyor. Büyükbaş hayvan yetiştiriciliği otlak gerektirdiğinden ormanlık alanların talanına neden oluyor.

* Satın aldığınız besin, nereden geliyor?
Üretici firmaların gıdaların üzerine daha ayrıntılı etiketler eklemesi önem taşıyor. Böylece endüstriyel tarımcılık sektöründe üretilen soya ile hurma yağı içeren gıda maddelerinden uzak durabilirsiniz.

* Küresel değil yöresel ürün
Mevsimsel ve yöresel ürünleri seçmenizde yarar var.

* Asya kökenli karideslere stop
Kıyı şeridindeki orman alanlarının yok edilmesiyle oluşturulan çiftliklerde üretilen karidesler, doğal çevrenin tahrip edildiği gözetilerek etik açıdan reddedilmeli.

* Ambalajlara sınır
Marketlerde satın aldığınız ambalajlı ürünler, birçoğunun kesilen ağaçlardan elde edildiği düşünülerek reddedilmeli, Tüketicilerin tercihi, dönüştürülebilir malzemeler olmalı.,

* Gereksiniminiz kadar alışveriş
Ertesi gün tüketeceğinizden emin olmadığınız gıda maddelerini satın almayın, İhtiyacınız kadar alışveriş yapın.

* Yerel ahşabi tropikal ahşaba tercih edin
Tropikal bölgelerden Batı’ya getirilen ahşap malzemenin gezegenin en yoksul bölgelerinden getirildiğini, gerçekte o bölgelerde yaşayan yerli halka bir yarar sağlamadığının bilincinde olun.

Torino’daki gıda zirvesinin düzenleyicilerinin verilerine göre, dünya genelinde her yıl 13 milyon hektar ormanlık alan talan ediliyor, orman kaybı nedeniyle doğal çevreye salınan Co2 miktarı ise 4,5 milyar ton. Dünyada mevcut yeşil alanların yüzde 56’sini tropikal ormanlar oluşturuyor.

Torino’daki Toprak Ana zirvesinde doğal çevre için risk oluşturan uzun bir gıda listesi yayımlanacak. Bu listenin başında yukarıda vurguladığım gibi Asya ülkelerindeki çiftliklerde üretilen ve Avrupa ülkelerine gönderilen küçük karidesler ve istakozlar yer alıyor. Çünkü birçok Asya ülkesinde karides üretimini teşvik etmek için özellikle kıyı şeridindeki yeşil alanlarda kitlesel düzeyde ağaç çiftlikler oluşturuldu,

Doğal dengeyi tehdit eden başka besinler arasında birçok ülkede tropikal ormanların yakılmasıyla üretilen, genetik yönden değiştirilen soya ile yine orman kıyımına göz yumulan sertifikasız hurma yağıyla hazırlanan pek çok ürün yer alıyor.

Slow Food’un Torino’daki zirvede dikkat çekeceği riskli besinlerin, özellikle tropikal bölgelerde doğal dengeyi bozan gıdalar olduğu vurgulanıyor. Bu perspektiften bakıldığı zaman ormanları korumak adına et yerine daha çok bakliyat ürünlerinin tüketilmesi öneriliyor. Özellikle kırmızı et üretimi için gerekli büyükbaş hayvanların otlatılabilmesi, gerekli çayırlık alanların bu hayvanların beslenebilmesi için açılması ciddi boyutlarda orman talanına neden oluyor. Bu tür hayvanların beslenmesinde başvurulan soya ve mısır içeren hayvan yemlerinin üretimi de, ağaçların kesilerek yeni tarım alanlarının sağlandığı alanlarda gerçekleşiyor.

Yeni bir gıda politikası gerekli
Slow Food İtalya’nın kurucusu Carlo Petrini, yeni bir gıda politikasının güdülmesi gerektiğini savunarak, bir ucu gıda sorununa dayanan küresel ekonomik krize de böylece bir yanıt verilebileceğini aktarıyor. Torino zirvesindeki beş günlük sempozyumda ana başlık, “Dünyayı değiştiren gıdalar” seçildi.

Torino’da tüketicilere yapılacak çağrı, “İçeriğinde gıda eğitimine ağırlık verirken doğal çevreyi gözeten, ortak tarım alanlarının geliştirilmesini teşvik eden ve çiftçilerin işine değer ve önem veren yeni bir gıda politikası için mücadele etmeliyiz.” olacak.

Sözün kısası dünya üzerinde yaşayan 1 milyar vatandaşın gıda güvenliği, ormanlık alanların yaşatılmasına bağlı. Ancak son on yılda 13 milyar hektar orman alanının talan edildiği dikkate alınırsa bir tek yerel ölçekte değil küresel çapta da önemli iklimsel değişimlere temel oluşturan bir felaketle karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz.

Yeşil alanları tehdit eden talanlar daha çok Afrika’daki ormanlık alanları hedef alıyor. Herkesin bildiği üzere birçok batılı ülke ve çokuluslu şirketin Afrika’daki gelecek yatırımları, kara kitada dramatik boyutlara ulaşıldığına işaret ediyor.

Slow Food’un beyni Carlo Petrini’yle noktalayalım, “Çokuluslu şirketlerin yağmasına karşı 'Afrika’da bin sebze bahçesi' başlıklı bir projeyi hayata geçirdik. Afrika’da kurduğumuz sebze bahçelerinde projeyi 26 Afrika ülkesinden tarım uzmanları yürütüyor. Proje, kıtadaki geleneksel tarım tekniğini korumak amacıyla bin sebze bahçesini ön bin sebze bahçesine çıkarmayı hedefliyor. Çokuluslu şirketlerin yağma siyaseti ile kıtaya yağan kimyasal yağmurların önüne başka türlü geçmek mümkün görünmüyor!”.

Torino’daki Gıda Fuarı ve Toprak Ana Zirvesi için ayrıntılı bilgi:

www.salonedelgusto.it
www.slowfood.it

Torino’daki Gıda Salonu ve Toprak Ana Zirvesi, 25-29 Ekim günlerinde.
Slow Food’un altıncı kongresi ise, 600 delegenin katılımıyla toplantı çerçevesinde gerçekleşecek.

[email protected]