Mussolini’nin ‘Cephe Günlükleri’

Mussolini, İtalyan yayımcıların iştahını kabartıyor. Henüz Duce değildi, I. Dünya savaşında cephede savaşmaya giden askerlerden biriydi. Geleceğin faşist liderinin cephede tuttuğu günlükler, bugün İtalya’daki savaş edebiyatı açısından elmas gibi değerli. Tarihin derinliklerinde unutulan ya da terk edilen cephe günlüklerini yayımlamak için birçok yayınevi kolları sıvadı. Kültür dünyasında sınır tanımayan Mussolini çılgınlığı bir tek sağ kanatın tarihçilerinin iştahı kabartmıyor, sol taraftaki yayımcılar da telif hakkı sınırlaması olmayan günlüklerin peşine düştü.

Mussolini, 1915 aralığı ile 1917 şubatı arasında cephe günlüklerini kaleme alıyordu. Henüz “Duce” değil, genç bir askerdi. İtalya’daki yayıncıların Mussolini çılgınlığı, siyasal ve kültürel açıdan uzak düşen yayıncıların ilgisini çekiyor. Mario İsnenghi ve Mimmo Franzinelli gibi solcu yayımcılar bir yana post-faşist Alessandro Campi ve ismi Piazza Fontana’daki bombalamaya karışan bir dönemim aşırı sağcı militanı Franco Freda da Mussolini’nin cephe günlüklerinin peşinde.

İtalya’daki kültür haritasında hızlı bir tur yapalım; Mussolini’nin cephe günlükleri neden yayımcıların iştahını kabartıyor. Öncelikle Hitler’in günlükleri gibi telif hakkıyla ilgili her türden sınırlama ortadan kalktığı için yayımcılar cephe günlüklerini özgürce yayımlama hakkına sahip, en azından yasal açıdan bir engelle karşı karşıya değiller.

‘Savaş kitapları satıyor’

Mulino yayınevinin tarihi kataloğunun yayımcısı Ugo Berti, Mario İsnenghi’nin giriş yazısıyla Mussolini’nin “Savaş Günlüğü”nü yayımlıyor. Berti, “Birinci dünya savaşının yıldönümünde hemen herkes savaş bibliyografyasına yöneldi. Mussolini’nin günlükleri gibi unutulmuş nice metin keşfettik. Telif hakları sorunu da ortadan kalkınca yayımcılar kolları sıvadı. Bir başka ayrıntı, birinci dünya savaşı özetle savaşı konu alan kitapların satış grafiğinin yüksek olması.

Mario İsnenghi gibi sol cephedeki bir tarihçi yıllar önce “Mito della Grande Guerra” başlığıyla yayımlanan kitapta Mussolini’nin günlüklerini es geçerken bugün günlükleri konu alan bir kitaba önsöz yazmakta çekince görmüyor. “Neden bu değişim?” sorusuna yanıtı İsnenghi veriyor, “Mussolini’yi konu alan bir kongre sırasında yeniden düşünmeye başladım. 1989’da Mulino’dan çıkan “Il Mito” başlıklı kitabı yayıma hazırlarken Mussolini’nin günlüklerini görmezden geldiğim için hata yaptığımı anladım. Gerçekte bu cephe notları, İtalya’daki savaş edebiyatının temel taşlarından biri.”

Asker Mussolini’nin günlüklerinin yayımlanmasına sıcak bakan nice yayımcının yanında halen direnen ve karşı çıkanlar da var. Bu yayımcılardan biri Berti, “Kimi tarihçiler Mussolini’nin adını anmak istemiyor. ‘İtalyan Savaşı’ başlıklı kitabı geçtiğimiz yıl yayımlanan Marco Mondini bu tarihçilerden biri. Mondini cephe günlüklerinden tek söz etmiyor araştırmasında. Kendisine ‘Neden’ diye sordum. Bu günlüklerle ilgilenmeye gerek duymadığını söyledi.”

Ama birçok araştırmacı Mondini gibi düşünmüyor, tersine yıllar sonra yayın gündemine gelen cephe günlüklerinin İtalya’daki savaş edebiyatı açısından dikkatle okunması gerektiğine vurgu yapılıyor. Leg yayınevi için “Savaş Gazetesi”nin küratörü Mimmo Franzinelli, bu isimlerden biri. “Mussolini’nin günlükleri Mein Kampf gibi farklı metinlerden oluşuyor. Yüzlerce dipnot ekleyerek bu günlükleri yayımlamaya karar verdim. Bu günlüklerle siyasetçi ve asker Mussolini arasındaki farklılıkları ortaya koymak istedim. Cephe günlükleri, özel değil gazetede yer verilen, okura ulaşan günlükler. Bir anlamda geleceğin Duce’si olacak genç bir askerin portresini belgeler ve düşünceler ışığında çizen notlardan oluşuyor.”

Neofaşist bir geçmişi olan yayımcı Alessando Campi, bugün “Rivista di Politica”nın editörü. Gianfranco Fini’nin demokrat sağ laboratuarında evrim geçiren Campi ise Rubbettino’dan çıkan kitabında “Savaş Gazetesi”nin tarihsel yönden bir eleştirisini sunuyor okurlara. Bu eleştiride Campi, Mussolini’nin yüzlerce asker gibi cephede ölüm riskiyle savaştığına,cephe günlüklerini kaleme alırken İtalya’nın henüz faşizmle yönetilmediğine vurgu yapıyor.

İtalyan edebiyatında Mussolini’nin günlükleri neden böylesine ilgi çekiyor? Özellikle okumayı sevmeyen gençlerin ülkesinde Mussolini niçin özellikle gençlerin odağında? Yayımcı Mimmo Franzinelli’ye göre genç okurları çezbeden, Mussolini’nin karizmatik kişiliği ve yönetici kimliği. Bu yönde güçlü bir model arayışındaki gençleri büyülüyor Mussolini. Alessandro Campi ise, “Bugün İtalya’da Mussolini günlükleri yayımlanıyorsa bu seçim, belli bir edebi olgunluğa eriştiğimizi yansıtıyor.” görüşünde.

Cephe günlüklerinin yayımı konusunda sıra dışı bir isim “Devlet Poligrafik Enstitüsü”. Bir devlet kurumu olan enstitü, nadir kitaplar koleksiyonu yapanlar için özel diziler sunmaya devam ediyor. Enstitünün “Mussolini’nin Yazıları ve Söylemleri” başlığıyla yayımladığı diziler, metinleri eleştirel bir boyutla incelemek yerine 1939’da yayımlandığı şekliyle ulaştırıyor okuyuculara. Ancak bu, bir devlet kurumu, 1939 yılında İtalya’daki faşist kurumlardan biriydi. Halen böyle. Savaş edebiyatı ve Mussolini’yi konu alan onlarca nice öneride faşist bir enstitü de sesini duyuruyor. Biraz şaşırtıcı değil mi?

 

[email protected]