“Medea” anneler

Lecco’da Arnavut kökenli bir annenin üç çocuğunu öldürdükten sonra canına kıymaya girişmesi “Medea anneler” sendromunu yeniden ülke gündemine taşıdı. Cinayetin ayrıntılarına bakarsak 14, 10 ve 3 yaşındaki kızlarını gece uyurken öldüren genç anne, eşinin kendisini terk ederek başka bir kadınla ülkesine dönmesi sonucu “yalnız” kaldığını anlattı.


Arnavut anne Eda’nın, 13, 9 ve 3 yaşındaki kızları.

2001 ocağında kuzey İtalya’da Cogne’de üç yaşındaki oğlunu öldüren, ama bu cinayeti işlemediğini ifade eden, yargı sonucu 16 yıla mahkum edilen Anna Maria Franzoni’nin ardından Çizme’de bir düzine genç anne, çeşitli nedenlerle çocuklarını öldürdü. İstatistikler 10 çocuktan 6’sının anneleri tarafından öldürüldüğünü yansıtıyor. Anne cinayetlerinin izini süren uzmanlar, “Medea sendromu” nedeniyle işlendiğini görüşünde bu cinayetlerin.


Anna Maria Franzoni, 16 yıla mahkum edildi

Antik Yunan’a dönersek Euripides, M.Ö. 431’de kaleme aldığı “Medea” trajedisinde eşinin kendisini aldatmasına dayanamayan Medea’nın onu cezalandırmak adına çocuklarını öldürmesini konu ediniyor. Euripides, aşkta aldatılan bir kadının sınır tanımayan bir vahşete neden olabileceğini paylaşıyor Medea’da.


Samuele’nin annesi tarafından öldürüldüğü Cogne’deki villa

Lecco ve önceki anne cinayetlerinde de çocuklarının canını alma noktasına gelen kadınlar içine düştükleri derin yalnızlık, terk edilme ve geçim sıkıntısı nedeniyle bir dönem sevgiyle bağlandıkları kişiyi cezalandırmak adına, can verdikleri çocuklarını öldürüyor.

Kesici alet, doğum anını anımsatıyor
Anne cinayetleri, gerek kuzey gerekse güney İtalya’da işleniyor, bu türden cinayetler ekonomik gelir düzeyi açısından incelendiğinde herhangi bir sınır tanımıyor. Bir başka ayrıntı çocuklarının canını almaya karar veren annelerin cinayeti kesici bir aletle işlemelerine odaklanıyor. Uzmanların yorumuna göre bu seçim genç annelere çocuklarını dünyaya getirdikleri doğum anını anımsatıyor.

Rakamlar son on yılda İtalya’da 250-300 dolayında çocuğun anne ya da babaları tarafından öldürüldüğünü yansıtıyor. Birçok ölüm vakasının ise kaza iddiasıyla arşive kaldırıldığı ifade ediliyor. Elbette çocuklarının canını alan bütün annelerin yoksulluk nedeniyle bu cinayetleri işlediği söylenemez. Çocuklarının katili birçok annenin İtalya’da dünyaya gelen, İtalyan vatan daşı anneler olduğu belirtiliyor.

Lecco’da anne cinayetleri
Bu cinayetler sanılanın tersine yoksul güneyden çok görece varlıklı kuzey şehirlerinde işleniyor. 2013’den bu yana çocuk cinayetlerine tanıklık eden şehirlerden bazıları Bologna, Desio, Venedik, Foggia, Lecco, Roma, Merano, Cenova, Grosseto, Birkaç gün önce Arnavut kökenli anne Eda’nın üç çocuğunu öldürdüğü Lecco’da son on yılda üç anne cinayetinin yaşanması araştırılması gereken bir başka ayrıntı.


Euripides’in “Medea” trajedisinin kahramanı Medea

Bologna’da 17. yüzyılda yaşayan bir anne çocuklarını öldürdüğü zaman “cadı” ilan edilmişti. Arşiv belgelerinde adı Lucia Cremonini diye geçen genç anneyi yakınları cadı kabul etmişti. “From Medea” adlı kitabın Bolognalı yazarı Grazia Verasani, bu kitapta Lucia’nın işlediği cinayetten 300 yıl sonra 1900’lerin başında çocuklarını öldürdükleri gerekçesiyle Castiglion delle Stiviere psikiyatri kliniğine yatırılan dört annenin öyküsünü kaleme almıştı. Gazeteci Adriana Pannitteri ise, cinayetlerin ardından bu klinikte tedavi gören annelerle görüşmüştü. Genç kadınların işledikleri cinayetler öncesi Pannitteri’ye aktardıkları düşünceler, “Portakal suyu hazırlamak için portakalları soyuyordum. Bir anda her şey karardı!”, “Yalnızdım”, “Bebeğim sürekli ağlıyordu, ne yapacağımı bilemedim…”

Franco Basaglia’nın vurguladığı üzere “yalnızlık” duygusunda herkesin içinde yaşadığı yalnızlık değil, dış dünyada kalabalığın içinde ya da aile ortamında “yalnız” kalmak ciddi bir tehlike. Çocuklarının canını kıyamaya karar veren annelerin, varlıklarından kimsenin haberdar olmadığı düşüncesiyle derin bir krize sürüklendiği düşünülüyor İletişimsizlik ve görülmez olmak karanlık bir tünele çekiyor anneler…

[email protected]