Çocukların resimlerinde ILVA

ILVA, güney İtalya’da Taranto şehrinde çelik üreten bir fabrika. Yüz yıllık bir geçmişi var. Avrupa’da çelik endüstrisinin en önemli işletmelerinden biri. Geçtiğimiz günlerde medya, sağlık ve siyaset gündemindeydi ILVA. Çünkü Sağlık Bakanlığı’nın yayımladığı, 2003-2009 yıllarını odak alan “Sentieri” başlıklı rapor, Taranto’da söz konusu yıllar arasında kanser hastalıklarında yoğun bir artışa ve buna bağlı can kayıplarına dikkat çekiyordu.

Rakamlar, Puglia bölgesinin öteki şehirleriyle karşılaştırıldığında Taranto’da çeşitli kanser türlerinden kaynaklanan ölümlerin erkeklerde yüzde 14, kadınlarda yüzde 8 arttığına işaret ediyordu

Taranto’da yaşayan kadınların bölgedeki başka şehirlerde ikamet eden kadın nüfusa oranla yüzde 24 ila 100 arasında değişen düzeyde kansere yakalandığı aktarılıyordu. Kanser nedeniyle yaşamını yitiren Tarantolu erkekler arasındaki ölüm oranı da yüzde 419’la öteki şehirlerdeki erkekleri kat kat aşıyordu.

Rapor, Tarantolu çocuklar konusunda da güzel haberler vermiyor. Veriler, çocukların bir yaşını doldurmadan çeşitli tümörler geliştirdiklerine dikkat çekerken, Taranto Devlet Hastanesi'nin pediyatri bölümü, yenidoğanlar arasında çok kez kanserli bebeklere rastgeldiklerini gizlemiyor.

Çelik üreticisi ILVA’nın yıllardır insan sağlığını ve doğal çevreyi tehdit eden zehirli maddeler yaydığı bilinmesine karşın bu konuda hiçbir kurum ciddi bir araştırma yapmamıştı. Zaman zaman fabrikanın sahibi Emilia Riva ve oğulları hakkında çeşitli davalar açılmasına karşın, fabrika üretime Tarantolular da ölmeye devam etti.

Rakamlar, Taranto’da yaşananlar hakkında çok da fazla bir yorum yapmayı gerektirmiyor aslında. Rapora konu olan yedi yıllık zaman diliminde kentte 11 bin 550 kişinin kalp ve solunum yolu rahatsızlıkları ve çeşitli kanserler nedeniyle can verdiği aktarılırken, bir yıl içinde ortalama 1650 kişinin yaşama veda ettiği vurgulanıyor. Aynı dönemde hastaneye yatırılanların sayısı 26 bin 999 diye açıklanırken, yılda ortalama 3857 hastanın tedavi altına alındığı göze çarpıyor.

2002 yılında yapılan bir ölçümde ILVA’nın doğal çevreye yaydığı dioksin miktarının tüm İtalya’da saptanan dioksinin yüzde 30,6’sını oluşturduğu belirtiliyor. Çevreci örgütler yöredeki halk sağlığını bu boyutta tehdit eden gelişmeleri “skandal” diye yorumlarken erkeklerde akciğer, böbrek, idrar yolu, baş ve boyun bölgesi, karaciğer, bağırsak, prostat ve deri kanserlerinin gözlendiği vurgulanıyor. Taranto’daki karanlık tablo, kadınların ise en çok akciğer, karaciğer, göğüs, rahim ve mide kanserine yakalandığını ortaya koyuyor.

ILVA’ya yakın yerleşimlerde alınan kan örneklerinde dioksin miktarının yüksek çıkması, çevrede ekili ürünlerin de fabrikanın yıllardır yaydığı zehirli kimyasal maddelerden etkilenmiş olduğu gerçeği Taranto’da yenidoğanlardan yaşlılara tırmanan kanser türlerini açıklıyor.

Yeşiller partisinin yöneticisi Angelo Bonelli, “Veriler Taranto’da durumun ne denli dramatik olduğunu yansıtıyor. Ne yazık ki iş işten geçtikten sonra, çok geç yayımlanan bir rapor“ diyor. ILVA’nın Taranto’da halk sağlığı ve doğal çevre üzerindeki zararları geçmişte Aja’da Uluslararası Mahkeme’ye getirilse de daha sonra bu dosya kapanmıştı. Yeşiller’in lideri, konunun tekrar Aja’ya taşınarak Tarantoluların uğradığı zararın karşılanmasını diliyor ve “temiz bir Taranto” düşlüyor.

Bebekler ve küçük çocuklar da dahil binlerce kişinin kansere ya da solunum yolu hastalıklarına yakalanarak can verdiği ILVA gerçeğini belki de en iyi Tarantolu çocukların resimlerinde gözlemek mümkün.

aslı[email protected]