Cilento’daki verimli üçgen

Pollica, San Mauro, Parmenide ve Zenon’un memleketi Velia, Castellabate güneyde Cilento’nın sınırları içindeki kasabalardan bazıları. Amerikalı beslenme uzmanı Ancel Keys, yıllar önce bu bölgeyi uzun yaşamın sırrını barındıran bir üçgen ilan etmişti.

Keys, kalp damar hastalıklarının görece az izlendiği güneyde uzun yaşamın iksirini keşfetmek amacıyla 1950’lerde Napoli’ye geldi. Keys’in yolu Puglia bölgesinde Cilento’ya da düştü. Cilento ve çevre kasabalarda insanların ABD’lilere oranla 15 yıl daha fazla yaşadıklarına tanıklık edince, merakı daha da arttı.

Akdeniz diyeti
Amerikalı beslenme uzmanı Pollica’ya yerleşmeye karar verdi. Cilentolu çiftçiler ve balıkçıların yaşadığı Pollica’da yöre halkının beslenme alışkanlıkları ve yaşam biçiminin uzun yaşamın sırrını barındırdığına inandı. Bu tür bir beslenme modelinin ABD’deki mutfak kültürüne bir alternatif oluşturabileceğini düşündü. Günümüzde sağlıklı beslenmek isteyenler için önerilen “Akdeniz Diyeti”, Ancel Keys’in güney İtalya’daki kasabalarda tanık olduğu bir beslenme alışkanlığıydı.

İtalya’da Suor Orsola Benincasa Üniversitesi’nin girişimiyle Akdeniz diyetinin sosyal boyutu çercevesinde “MedeatResearch” başlığıyla gerçekleştirilen yeni araştırma, Cilento’da verimli üçgen diye anılan bölgedeki kasabalarda insan yaşamının Çizme’nin başka bölgeleri ile karşılaştırıldığında on yıl daha fazla sürdüğünü ortaya koydu.

Unesco 17 kasım 2010’u “Akdeniz Diyeti” günü ilan etmişti, Sağlıklı beslenmeyi öne çıkaran ve ulusal mutfak kültürü mirası içinde değerlendirilen bu özel günün üçüncü yıldönümünde Napoli Suor Orsola Benincasa üniversitesi bir sempozyum düzenledi.

Akdeniz diyeti, bu coğrafyada bol miktarda tüketilen meyve, sebze, bakliyat, uskumru, sardalya, gibi balık türleri, zeytinyağı ve İtalyanların çok sevdiği makarnanın vitrine çıktığı bir bilimsel araştırma konusu oldu. Bu araştırmanın merkezi, Pollica, San Mauro, Velia ve Castellabate’nin sınırlarını oluşturduğu Cilento’daki verimli üçgen.

'Gıda ‘bizim’ gıdamız olmalı'
Akdeniz diyetinin, Unesco’nun kültürel mirasında koruma altına alınmasının üçüncü yıldönümünde Slow Food’un kurucusu Carlo Petrini, “Cibo e Liberta’/ Gıda ve Özgürlük” adlı bir kitap kaleme aldı. Giunti’den çıkan kitabında Petrini, gastronomi ve özgürlük konusunda otuz yılı aşan araştırmalarının ardında saklı temel düşünceleri paylaşıyor okurlarıyla.

Çiftçi kültürünü tehdit eden çokuluslu şirketlerin tarım sektöründeki hegemonyasına karşı Toprak Ana projesi ve Slow Food’la mücadele başlatan Petrini, ekolojik türlere ve su kaynaklarına sahip çıkılması gibi temel besinlere de küçük ölçekli üretimlerin korunmasıyla sahip çıkılması gerektiğine vurgu yapıyor. Petrini, “Gıda, ‘bizim’ gıdamız olmayı başardığı sürece bizleri özgür kılacaktır, çünkü gıda özgürlük.” diye dile getiriyor düşüncesini.

[email protected]