Özel okul öğretmenleri örgütleniyor

Eğitim bir sektöre dönüştü ve artık bu sektörün büyük paralar kazanan patronları var. Ulaşılan büyüklüğü, MEB’in tercihlerini ve patronların kasasını geçen yazıda rakamlarla resmetmeye çalışmıştım. Şimdi öğretmenlerle devam edelim.

Okul öncesi, ilk-orta okul ile ortaöğretim özel okullarında çalışan öğretmen sayısı 150 bine ulaştı. Bu sayı, aynı düzey okullarda çalışan öğretmenlerin yüzde 15’i demek.

Her yıl bu artıyor, arttıkça öğretmenlerin sorunları da büyüyor.

Düşük ücret alıyorlar. En popüler özel okulda bile ortalama ücret 3 bin liranın üzerine pek çıkmıyor.

Temel kural “az öğretmen çok ders”. Sözleşmeleri 6 gün, ders programı yoğun.

Genelde hafta sonu kurslarına ek ders ücreti alıyorlar ancak “ben dinlenmek istiyorum” deme şanslarının olmadığını tahmin edebilirsiniz.

Daha beteri, bu düşük ücreti bile çoğunlukla zamanında alamıyorlar. Hele kriz gündemi açıldığından buyana, son bir yıldır diyebiliriz, ücretini gününde alan öğretmen kendini şanslı sayıyor.

Angarya eksik olmuyor. Tören görevi, veli toplantısı, sınav gözetmenliği, hep bir ekstra iş çıkıyor. Tutulan nöbetler de cabası.

Bir eğitimci olarak kişisel ve mesleki gelişim imkânları bulunmuyor. Öğretmene verdiği üç kuruşun hesabını yapan patronun kendisine ek maliyet unsuru olacak böyle bir gündemi zaten hiç olmuyor.

Her yıl sözleşmeleri yenileniyor. Sürekli “acaba benimle devam edecekler mi?” sorusuyla okula geliyorlar. Bu nedenle çoğu, yıl boyunca yaşanan sorunlara ses çıkarmaya cesaret edemiyor. Sözleşme, öğretmen için bir “patron sopası” işlevi görüyor.

Patronların Ensesindeyiz Ağı’nın ihbar hatlarına gelen öğretmen şikayetleri bu tablonun giderek daha da ağırlaştığını gösteriyor. Kriz gerekçe gösterilerek maaş ödememe sıradanlaşmış durumda. Büyük okullar şube kapatarak daralmaya gidip, öncesindeki sınırsız büyümenin kriz döneminde yarattığı faturayı öğretmenlere kesmiş oluyor.

Esas sorunun ise örgütsüzlük olduğu açık. Sendika, dernek, hiçbir örgütlenme aracına sahip değiller. Pek de uzun sayılmayacak bir dönemde sayıca büyük bir niceliğe ulaşan özel okul öğretmenleri bir örgütlenme deneyimine de sahip değiller.

Bir süredir bu konuda umut veren bir girişime tanık oluyoruz. Sektörün en büyükleri arasında yer alan Doğa Koleji’nde öğretmenler Patronların Ensesindeyiz Haberleşme Dayanışma ve Mücadele Ağı’nda bir araya gelerek Doğa Koleji Öğretmen Komitesi kurdular. Komite, bir yandan Doğa öğretmenlerinin yaşadığı sorunları kamuoyu gündemine taşıyor diğer yandan düzenlediği eğitim toplantıları farklı şubelerden öğretmenleri buluşturuyor, onları kendi hakları konusunda donatıyor.

Yola koyulurken yaptıkları açıklamada şunları dile getirdiler:

“Sorunlarımızın çözümünün birlikte düşünmekten ve birlikte tutum almaktan geçtiğini biliyoruz. Birlikte davranmanın ailelerimize ve kendi çocuklarımızdan ayırmadığımız öğrencilerimize karşı sorumluluğumuz gereği olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle öğretmen kimliğimizin gereğini yerine getirerek sorumlu davranıyor, artık yan yana geliyoruz. İnanıyoruz ki, bu adım sadece Doğa Koleji ile sınırlı kalmayacak, tüm eğitim emekçileri için yeni bir mücadele ve dayanışma merkezi haline gelecek.  Çağrımız tüm özel okul öğretmenlerini içine alacak şekilde büyüyecek.”

Çağrı bu hafta genişledi. Doğa Koleji öğretmenlerinin öncülüğünde Patronların Ensesindeyiz Ağı, tüm özel okul öğretmenlerine “Özel Okul Öğretmen Dayanışması” içinde buluşma çağrısı yaptı. Özellikle Mayıs ayının sözleşme yenileme dönemi olması, çağrının farklı okullardan da karşılık bulmasına neden olacağı anlaşılıyor.

Özel okul öğretmenleri örgütleniyor.