DİSK’te Lastik-İş dönemi

DİSK’in Olağanüstü Genel Kurulu hafta sonu toplandı.

Önce Genel Sekreter’in, sonra kendi sendikası içindeki sorunların da gündeme gelmesiyle Genel Başkan’ın istifaları, son Genel Kurul’un üzerinden daha bir yıl geçmeden DİSK’te Olağanüstü Genel Kurul toplanmasına neden oldu.

Olağanüstü Kongre’ye neden olan gelişmeler çok tartışıldı. Kişileri konu eden tartışmalar yapıladursun, yeni Anayasa sürecinde emekçilere saldırı politikalarına hız verildiği ve 1 Mayıs’a sayılı günlerin kaldığı bu günlerde, DİSK’in bir büyük kilitlenme hali yaşıyor olması gerçeği ortada duruyor.

Türk-İş’in durumu ise evlere şenlik. Kumlu’nun sesini epeydir duyan yok! Eline sıkıştırılan konuşma metinleri ile televizyon kanallarını dolaşan bir Genel Sekreter var. “Parlatıcılar” O’nun için çalışmaya devam ededursun, Pevrul Kavlak, devam etmekte olan metal grup toplu iş sözleşmesinde 100 bin metal işçisinden yeni bir “98 tokadı” yemeden sıyrılmanın derdine düşmüş durumda. Diğer yönetim kurulu üyelerini ise ortalıkta gören yok! “Türk-İş’in beşlisi”, elbirliği ile Türk-İş’i askıya almış durumdalar.

Son derece önemli bir dönemeçten geçtiğimiz şu günlerde, Türkiye’nin iki önemli işçi konfederasyonunun, şu ya da bu nedenle ortalıkta olmadığı bir durumdan bahsediyoruz.

Hak-İş’i geçiniz. “Misyon” sahibi konfederasyon olarak şu sıralar O’nun görevi, zaten ortalıkta görünmemek.

DİSK’e dönecek olursak…

Hafta sonu yapılan Olağanüstü Genel Kurul, DİSK’in bir süredir yaşadığı kilitlenme halinin ortadan kaldırılabileceğine dair bir umut verdi mi?

Olağanüstü Genel Kurul’un ortaya çıkardığı fotoğraf, sendikalar arasında yaşanan erozyon ve kişileri konu eden tartışmalar bu soruya olumlu yanıt verilmesini çok ama çok zorlaştırıyor.

Genel-İş, Olağanüstü Genel Kurul’dan konfederasyonun genel başkanlığını sürdürerek çıktı belki, ancak Genel Kurul’a damgasını vuran sendika içi tartışmaların ileriki günlere de taşınacağının güçlü işaretlerini verdi.

Devrimci Sağlık-İş, kendilerinin de beklemediği bir sonuçla genel sekreterlik görevini aldı belki, ancak bunun sonucu konfederasyon içinde dayanışmasından en fazla güç alacağı sendikaların başında gelen Birleşik Metal-İş ile karşı karşıya gelmek oldu.

Nakliyat-İş, baraj sorunuyla yüz yüze olduğu dönemde DİSK’teki karar mekanizmasının dışında kaldı. Bunun yanında son yıllarda hep yan yana yürüdüğü Birleşik Metal-İş ile ilişkileri neredeyse kopma noktasına geldi.

Birleşik Metal-İş’de yanlış hesap Bağdat’tan döndü. Metal işkolunda sular ısınmaya, MESS-Türk Metal tahakkümüne karşı fabrikalardan önemli sesler gelmeye başlamışken, konfederasyon için talip olduğu genel sekreterlik yarışında kaybeden taraf oldu. Metal işçisi delegeler için daha kötüsü, kendi sendikasından da önce gelen kimliği olan DİSK’te “istenmediklerine” dair bir psikoloji ile kongreden ayrılmaları oldu.

İkinci turda yönetim kurulu üyeliğine seçilen Sosyal-İş Sendikası’nın Genel Başkanı Metin Ebetürk ise Birleşik Metal-İş delegesine “görevi kabul etmeyeceğini” deklare etti.

Lastik-İş ise bu kongrenin belirleyeni oldu. Lastik-İş, ilk turda kendi istediği sonucu aldı, ikinci turda genel sekreteri belirledi, Sosyal-İş’in çekilmesinin ardından ise yönetimin içinde ciddi bir ağırlık oluşturma şansı yakaladı.

Dolayısıyla bu kongrenin ardından DİSK için yeni dönem adlı adınca “Lastik-İş” dönemidir.

Şimdi önümüzde 1 Mayıs var. Temmuz ayında açıklanacak işkolu istatistikleri var. Başkanlık sistemini dayatacakları yeni Anayasa ve Ulusal İstihdam Stratejisi’ndeki son saldırı başlıkları var.

Bu olağanüstü döneme girilirken DİSK, kendi Olağanüstü Genel Kurulu’ndan iki tekerini patlatarak çıktı.

[email protected]