#DirenHavayolu

Oysa yeni yıl oldukça hareketli başlamıştı.

600 cam işçisi Şişecam’ın kapatılan Topkapı fabrikasını işgal etmiş, 13 gün sonra kazanımla sonuçlanan anlaşmayı yine burada aileleriyle birlikte kutlamıştı.

Sonra Zonguldak’ta madenciler ayağa kalktı. 8 madenci göçük altında can verince, günlerce ocağa inmediler. Can güvenliği talep ettiler. Önce ocağa sendika getirdiler, sonra büyük bir miting ile madencileri ülkeye hatırlattılar.

Ardından Muğla’dan özelleştirme karşıtı eylemler geldi. Yeniköy Termik Santrali’nde taşeronlaştırmaya karşı çadırlar kuruldu. İşçiler yapılan ihale toplantısını bastı, satışı iptal ettirdi.

Koç Üniversitesi’nde işten atılan temizlik işçileri, öğrenciler ve akademisyenler omuz omuza direndi. Mersin Limanı’nda işten çıkarma ve sendikasızlaştırmaya karşı işçiler limanın işgaline varan büyük bir direniş sergiledi.

Henüz Nisan ayının başıydı ve işçilerde biriken hoşnutsuzluk, bu ve bunun gibi harekete geçen örnekler yaratmaya başlamıştı.

Ve sırada iki büyük grev vardı. AKP yönetimindeki iki büyük kurumda işçi sınıfının siyasi iktidar ile en “çıplak” karşılaşması olacaktı bu grevler.

İlki 10 bin Çaykur işçisinin greviydi. Başbakan’ın memleketinde büyük hesaplaşmaydı. Ancak hesaplaşmanın çapına uygun bir hazırlık olmadığı daha grevin ilk saatlerinde ortaya çıktı. Grev, başladığı gün sona erdi.

İkincisi, Hava-İş’e üye 10 binin üzerinde havayolu emekçisinin katılımının beklendiği THY greviydi. Ancak burada da benzer durum yaşandı. Muazzam bir grev kırıcı mekanizmaya, sendikanın grevi örgütlemedeki beceriksizliği eklendi. Greve katılan havayolu emekçileri ise daha başlarken önemli ölçüde kırılmış bir grevi aylarca sürdürmeye çalıştı.

Sonra Haziran geldi. Gezi Parkı’nda patlak veren olaylar büyük bir halk hareketine dönüştü. Çaykur ve THY grevlerinin başarısızlığı, işçi sınıfının bu büyük halk hareketini kitlesel grevlerle karşılamasını engelledi.

İşçiler sendikal bürokrasiye güvenip grevlere katılmadılar ama Haziran direnişinde yerlerini aldılar.

Rize zordur ama Nisan ayında Çaykur’da greve katılmayan işçinin Haziran ayında Hopa’da, Arhavi’de, Pazar’da ve belki daha birçok Karadeniz ilçesinde sokağa çıkmadığını kim söyleyebilir?

Daha fazlası havayolu emekçisi için geçerlidir. Greve katılmayan çok sayıda havayolu emekçisi, Haziran direnişi boyunca başta Taksim olmak üzere birçok alanda Hükümet karşıtı eylemlerde yer aldı.

***

Geçtiğimiz hafta sonu gerçekleşen Hava-İş Sendikası’nın genel kurulunu THY Genel Müdürü Hamdi Topçu’nun çıkardığı liste kazandı.

On yıllık iktidarı Haziran Direnişiyle halk tarafından gayrı meşru ilan edilen AKP böylece, memlekette kaybederken Hava-İş’te kazandı.

Kim ne derse desin, bunun ilk elden sorumlusu bu sendikayı on yıllardır yönetenlerdir.

Doğrudur, THY grevi zor bir grevdir. Ancak grevde laf değil, insan insan örgütlenme gerekir. Sıkı bir iç örgütlenme, titiz bir hazırlık olmadan hiçbir işletmede grev başarılamaz.

Doğrudur, THY grevinde muazzam bir grev kırıcı mekanizma devrededir. Ancak patronların grevi kırmak için varını yoğunu koyduğu ilk örnek THY grevi değildir.

Doğrudur, Teknik A.Ş. ile THY sözleşmeleri, işverenin işkolu itirazları nedeniyle birbirinden ayrılmak zorunda kalmış, çalışanların ortak sözleşme mücadelesi sekteye uğramıştır. Ancak 2 binden fazla Teknik A.Ş. işçisinin sözleşmesi, grev devam ederken sessiz sedasız imzalanmıştır.

Doğrudur, siyasi iktidar Hava-İş’in gücünü bölmek için Teknik A.Ş. dışında HABOM’u kurmuş ve burayı sendikasız tutmuştur. Ama HABOM’da yüzlerce işçi yandaş sendikaya götürülürken Hava-İş konuşacak teknisyen bile bulamamıştır.

Doğrudur, Hava-İş’e karşı AKP huruç harekâtı başlatmıştır. Ancak mevcut yönetimi eleştiren, eksiklerini dile getiren herkesin “işverenin adamı” ilan edilmesi sendikayı kurtaramamıştır.

Doğrudur, AKP’nin dışında kalan muhalefet, iyi bir sınav verememiştir. Ancak son gün “kendini dayatan herkes çekilsin, AKP’ye karşı ortak bir liste zorlansın” önerisi, sendikal bürokrasinin koltuk hırsına kurban edilmiştir.

Kısacası, Hava-İş’te sendikal bürokrasi, “koltuğu” yandaş sendikacılığa teslim etmiştir.

Şimdi Haziran’da sokakta olan havayolu emekçisi Hava-İş’i yeniden kuracaktır. Kabiniyle, kokpitiyle, teknisyeniyle, yer hizmetleriyle… #DirenHavayolu.