Araç filomuz işçilerin hizmetinde!

Geçtiğimiz yılın emek olaylarını konu eden bir “yıllık” çalışmasını tamamlamak üzereyiz. Çalışma önümüzdeki günlerde Yazılama Yayınevi tarafından yayımlanarak okurlarla buluşacak.

2013 yılında onlarca eylem, direniş ve grev oldu. Çalışmayı yaparken hepsine bir kez daha tanıklık etmiş olduk. Bir o kadar da “gülsek mi ağlasak mı” dedirten olayı hatırladık.

Fabrikasında başlayan grevi kırmak için taa Güney Kore’den işçi getirmeye kalkan patron mu ararsınız, yoksa asgari ücretliye “800 lira büyük para, geçinirsiniz” diyen Çalışma Bakanı mı?

Madenlerdeki iş cinayetlerini kredi kartı borcuna bağlayıp, borçlu işçilerin peyderpey işten çıkarılması için genelge hazırlayan Genel Müdür mü istersiniz? Neler neler!

En absürdleri ise hiç tartışmasız sarı sendikaların “icraatlarıydı”. Bu icraatlar, kamu emekçilerinin toplu görüşmesinde hükümetin teklifinin daha altında bir sözleşmeye imza atmaktan, yükselme sınavına giren banka emekçilerine okunmuş çikolata dağıtmaya kadar çeşitlilik gösterdi.

Absürd oldukları için değil, ibretlik oldukları için yazdık bunları. Kanıksanmasın diye emek hareketinin kayıtlarına geçirmek istedik.

Bir de yazmadıklarımız oldu. “Boş verelim, ibretlik bile demeyelim” diye düşünerek dikkate almadığımız bu olaylardan biri haftalardır bir sendikanın internet sitesinde durmaya devam ediyor. Bu ısrarı ben de görmezden gelmeyeceğim ve olayı bu köşede sizlerle paylaşarak kayda geçireceğim.

* * *

Sendikanın ismi bende kalsın. Meraklısının kısa bir internet taramasıyla kolayca bulacağından eminim. Belki ararken benzer başka olaylarla karşılaşanlar olur da böylece daha fazlasının kanıksanmasına engel oluruz.

Efendim, mevzu bahis sendikanın şube başkanlarının kullandığı “hizmet araçları” eskimiş. “Hizmet aracı” dendiğine bakmayın siz, bizatihi başkanlara tahsis edilen otomobillerdir bunlar. Yapılan kilometrenin ne kadarı “sendikal faaliyet” ne kadarı başkanlara özel, tespit etmek mümkün değildir.

Kilometreler yükselmiş, başkanların kaza riski var Allah korusun, yenileri alınmalı! Sendikamızın Genel Yönetim Kurulu Ankara’da bir oto galerisi ile anlaşmış. Alımları gerçekleştirmiş.

Sendika, kurumsal internet sitesinden bu araç yenileme olayını duyurmuş. İşçiyi, yaptığı her faaliyetten haberdar ediyor sendikamız, müthiş! Ama duyuru biraz ilginç olmuş…

Haberin hemen altında bir fotoğraf var. Fotoğrafta araçların alındığı galerinin girişi görünüyor. Buraya büyük bir pankart asılmış. Sendikanın ve galerinin logolarının yan yana durduğu pankartta büyük harflerle”Değerli başkanlarımız. Araç teslim törenine hoş geldiniz” yazıyor. Tam altında ise yeni alınan araçlardan olduğu belli olan kapısı açık iki otomobilin yanında, şube başkanı olduğu belli olan iki kişi kameraya bakarak poz veriyor.

Sendikamız, yapılan bu sendikal faaliyeti üyesi işçilere fotoğrafın altındaki şu cümleyle duyuruyor: “Şube başkanları araçlarını sendikamız Genel Yönetim Kurulu’ndan Ankara Neziroğlu Otomotiv’de yapılan törenle teslim aldı”. Devam ediyor “Kurban kesiminin gerçekleştirildiği törende bir açıklama yapan Genel Yönetim Kurulu Üyeleri…”. Şöyle bitiriyor “…şubelere tahsis ederek işçilerin hizmetine sunduk”.

İki fotoğraf daha var haberin altında. Birinde sanıyorum tamamı “başkan” olan kişiler oto galerinin bahçesinde yan yana dizilmişler. Ortada duran ikisi elleriyle, otomobile ait büyükçe birer amblemi tutuyorlar. Bir sonraki fotoğrafta ise yan yana dizilen araçların yanında tüm şube başkanları poz veriyor. Konuyla alakası yok ama, sanıyorum bu fotoğrafların çekildiği tarih ile, o otomobillerin üretildiği Bursa’daki fabrikada onlarca işçi için hazırlanan çıkış tebligatının evlere gönderilmesi aynı tarihe denk geliyor. O fabrikada da aynı konfederasyona bağlı bir başka sendika bulunuyor.

Neyse, ben fotoğrafta 17 başkan saydım. Oysa sendikanın 11 şubesi var. Üyesini bilgilendirme konusunda bu kadar hassas olan bir sendika bu eksikliği hemen gidererek konuya açıklık getirmeli, duyuruyu güncellemeli.

Efendim, dediğim gibi kayda geçmesi için aktardım bütün bunları. İnternet sitesi bu, belli olmaz. Bugün var, yarın yok. Siliniverirse yanlışlıkla, işçiler kanıksayamaz bu tip şeyleri sonra maazallah...