-Sayın Belediye Başkanımız Hakan Tartan’a da teşekkür eder misiniz?
- Az önce Belediye’ye teşekkür ettik zaten.
-Sayın Belediye Başkanımız Hakan Tartan’a da teşekkür eder misiniz?
- Az önce Belediye’ye teşekkür ettik zaten.
-Sayın Belediye Başkanımız Hakan Tartan’a da teşekkür eder misiniz?
- Az önce Belediye’ye teşekkür ettik zaten.
Baskı hatası değil! Aslında çok daha fazla kez ve birden fazla mekanda farklı tarihlerde tekrarlanan bir diyalog. İlla belediye’nin organize ettiği bir konserde çalan müzisyenlerin belediye başkanına teşekkür etmesi gerekiyor. Etmiyorlar…
***
Yaklaşık bir aydır Alsancak toz duman içinde. Bildik kazılar diye düşünüyor insan. Eski sokak taşları sökülür, yeni sokak taşları döşenir. Sökülen eski taşların kazılardan sonra yeniden yerleştirildiğini görünce şaşırıyor, seviniyor insan, ta ki az ileride onların da üstüne yeni taşların döşendiğini görene kadar.
Yılan hikayesine dönen metro kazıları sayesinde ulaşım eski bir matematik sorusunun tersinden çözümüne dönüşmüş: iki nokta arasındaki en uzak mesafe!
Ulaşım deniz yoluyla yapılıyorsa bu kez iki nokta arasındaki en yakın mesafe katediliyor: vapur karşı yakaya hareket edeceğine deniz altına ilerliyor.
Yerel seçimlerde AKP’nin İzmir’i de alacağı fısıltıları dolaşıyor, Havagazı Fabrikası’nda yeniden sinematek başlıyor, Fellini’nin “Sonsuz Sokakları” (La Strada, 1954), İzmir sokaklarını anlatır gibi.
***
Elbette CHP’li belediyelerin zaptettiği İzmir sahipsiz değil, devrimci sendika ve oda yönetimlerinden devşirilmiş CHP’li milletvekilleri ve belediye başkanları var.
Atatürk Kapalı Spor Salonu’nu tahrip etmeye başlamışlar, Karşıyaka’da eski bir yalıyı yıkacaklarmış, hemen karşılarına dikilmiş CHP’li milletvekili ve Kocaoğlu’nun eski mimar danışmanı, AB Bakanlığı’nın AB birşey kurulu yönetim kurulu başkanı, İzmir Mimarlar Odası Başkanı, kendimi mühendis bildim bileli hep oranın başkanı.
Bir basın açıklaması, bir proteto var ama kimin yıktığı belli değil. Ama AKP’nin yıktırmadığı kesin!