İzmir’de Taşlar ve Köpekler

KENTİN SESİ-İZMİR Yazıları

İzmir faşizmin başkenti olsa çok sevinecekler.

Hatay caddesinde DTP konvoyuna yönelik linç girişiminin önemli bir sonucu budur.

İktidar cephesinin hala şiddetle zonklayan büyük bir kuyruk acısı var bu şehirde.

Cumhuriyet mitinglerinin en büyüklerinden birisi bu şehirde yapılmış, son seçimlerde en büyük hezimetlerden birisi bu şehirde alınmış.

İzmir faşizmin başkenti olsa çok sevinecekler. Demek ki kavganın büyüğü bu şehre saklanmış.

Dikkat! Dêhn! Achtung! Attention!

İzmirli komünistlerin son bildirisi bu bağlantıya dikkat çekiyor: “İzmir Meselesi mi Memleket Meselesi mi?” *

İzmir için arzuladıkları şey, tüm memlekette görmek istedikleri şeyle aynıdır.

İzmir’den faşizmin başkenti yaratmak isteyenlerle, memleketi “faşist tiyatrocular” ve “faşist rockçılar” ve kısaca “faşist sanatçılar ülkesi” yapmak isteyenler aynı. Ve idam sehpasındaki son sözleri “Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği!” olan Deniz Gezmiş’den bir faşist yaratmak isteyenler ve “Mustafa Suphi, Şefik Hüsnü ve Ethem Nejat’lardan Hikmet Kıvılcımlı, Doğan Avcıoğlu ve Mihri Belli’lere kadar” tüm Türkiye solunu faşist yapmak isteyenler de aynı.

Memleket kesmedi mi? Alın size aynı cepheden Latin Amerika “güzellemeleri”:

"Che devrimci bir cinayet makinesiydi... özgürlükçü-sol perspektifi benimseyen biri de her şeyden önce sosyalizmin Guevara tipi gaddar ve despot yüzüyle hesaplaşmak zorundadır...“Sol değerler” nedense Castro ve Chavez gibi katil diktatörlerin rejiminde ezilen insanların yanında olmak yerine susmayı tercih eder..."

İzmir faşizmin başkenti olsa çok sevinecekler. Böylece hürmette kusur etmedikleri 12 Eylül şakşakçısı Fetullah hocaları ve AKP ile birlikte “faşizme” karşı mücadele edecekler:

“…Gülen’den ne kadar nefret ederseniz edin, Gülen’in bu ülkede onmilyonlarca insan tarafından sevilen ve hürmet gören bir insan olduğu gerçeği değişmiyor... Türkiye dindarları arasında Fethullah Gülen’e hürmet etmeyen, Gülen’den hoşlanmayan insan sayısı istisnai rakamlara tekabül eder...... Gülen hareketine düşman olmak demek, bu milyonlarca insanı karşısına almak demektir...”

Bu kadar “faşizm”den sonra lafın dönüp dolaşıp bir şekilde TKP’ye gelmemesi mümkün mü? Değil! Mutlaka eski TKP’liler sahne almalıdır.

İzmir faşizmin başkenti olsa çok sevinecekler. Tamam! Ama buna hiç sevinmeyecek hemşerimiz Ece Temelkuran abla da neden İzmir’deki linç olayını gide gide yine eski TKP’lilere sormuş diye düşünmemek elde değil.

Tüm memlekette olduğu gibi İzmir’de de her yaştan gıcır gıcır komünistler vardır. Bir ziyaretinde bir de onların çayını içsin, aslında binlerce yıllık olan “taşlar ve köpekler” meselesini bir de onlardan dinlesin**:

taş var köpek yok

taş yok köpek var

taş var köpek var

ama kralın köpek

sıkıysa at taşı

Önemli not: Bugün dağıtıma giren “Sanat Cephesi” dergisini bayinizden ısrarla isteyiniz.

* http://haber.sol.org.tr/soldakiler/tkp-izmir-meselesi-mi-memleket-meselesi-mi-haberi-21080

** Can Yücel’in çevirdiği 2500 yıllık Sanskritçe bir şiir.