Güneşli Pazartesiler

Pazartesi gününe kadar, yani kısa vadede, ayaklanma nasıl sonuçlanır belli olmaz.

Ama nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın Pazartesi bu ülke artık geri dönüşü olmayan bir yola çoktan girmiş olacak.

Pazartesi günü AKP’li patronların fabrikalarına, AKP’li rektörlerin üniversitelerine döneceğiz. Belki AKP’li ustabaşılar ve işçilerle, belki AKP’li dekan ve hocalarla, öğrencilerle yeniden karşılaşacağız. Ayaklanmayı TV’lerden korkuyla izleyenler de TV’lerden izledikleri ayaklanmacılarla karşılaşacaklar.

Bu Pazartesi diğer Pazartesilere benzemeyecek. Bu Pazartesi en güzel Pazartesilerden birisi olacak.

Belki hiç konuşulmaycak bu konu, karşılaşılınca. Ama herkes bilecek tarafını.

Basit bakışmalar bile yeterlidir.

***

soL gazetesi başbakanın yalnızlaştığını, AKP’nin sıkıştığını henüz bir hafta önce daha vurgulu bir şekilde dile getirmeye başlamıştı.

Sadece bir atasözü değil burjuva siyasetinin kanunu da bu: Yalancının mumu yatsıya kadar yanar!

Bu halkın nefret ettiği bütün hükümetlerin belirli bir ömrü vardı. Ah hele bir Çiller gitse, ah hele bir Demirel gitse, hele bir Özal gitse.

Hepsi gittiler, aynı bu hükümetin de gideceği gibi. Burada bir sorun veya şaşırtıcı bir taraf yok.

Aynen her kahrolası hükümetin yerini başka bir kahrolası hükümete devretmesinin şaşırtıcı olmaması gibi.

soL gazetesinin uzun zamandır tespit ettiği şeyi şimdi hükümet dahil tüm memleket anlıyor gideni.

Elbette hiç görülmemiş bir biçimde, büyük bir mücadeleyle, anlama yavaşlığı çekenlere de öğretecek biçimde.

Bu kez gelmekte olana da hazırlıklı olmak gerekiyor. AKP’nin yerine geçecek başka bir kahrolası hükümetin gidişini beklememek için.

Bir tanesinin değil, tüm Pazartesilerin güneşli olması için.