Devrimden Önce: “Bir Herifin İki Dudağının Arasında Olmak”

KENTİN SESİ - İZMİR Yazıları

“35 senedir çalışıyoruz ve sokakta kalıp kalmamamız mal sahibinin iki dudağının arasında…iki hece ya…herif çıkın dese dışarıdayız..bitti.. olur mu böyle şey Aynur, bu senin içine siniyor mu ya?” Devrimden Sonra, 2011.

Cuma günü gösterime girecek olan Devrimden Sonra filminin bu repliği bir türlü aklımdan çıkmıyor. Filmin tanıtım videosunda usta oyuncu Metin Coşkun’un canlandırdığı karakter eşine böyle sesleniyor. Bizim kuşağın radyo tiyatrolarından ve film seslendirmelerinden hatırlayacağı bu unutulmaz sesin görüntüsü konuşuyor. Evet bu kadar güzel olabilirdi bu sesin sahibi ve evet bu sesin sahibi bir devrim filminde oynamalıydı.

Düzelteyim, ne bu replik ne de onu canlandıran Metin Coşkun’un yüzü ve mimikleri bir türlü aklımdan çıkmıyor.

Aynı kattaki hastahane mutfağından yükselen ağır et kokusunun, ameliyathanelere, bekleme odasına ve morga ve oradan da tüm et kokuların mutfaktaki ağır et kokusuna karıştığı yerde bir türlü bitmeyen ameliyatın sonucuna dair bilgi alabilmek coplu bir güvenlik görevlisinin iki dudağı arasında.

Coplu güvenlik görevlisinin kaderi ise güvenlik şirketindeki amirinin iki dudağının arasında.

Güvenlik şirketindeki amirin ve doktorların ve hocalarının ve hemşirelerin ve hastahane işçilerinin geleceği ise başhekimliğin iki dudağının arasında.

Başhekimlik ise bakanlığın, hükümetin vs…nin iki dudağı arasında. İşte bir cerrah dostum çoktan istifayı basmış bile, hayatındaki dudakları değiştirmiş bir anlamda.

En güzel hastalar belki de psikiyatri servisinde, bakışlarında bir bilgelik, bir dinginlik var belki ilaçlardan belki de hepimizden daha fazla taşıdıkları kırılganlıkların, “iki dudak arasında” olmanın dayanılmaz acılarından öyle güzel bakıyorlar.

İşte liseliler, geleceğimiz, “caaart diye yırtarız o dudakları” diye çıkıveriyorlar, baharı gerçek bir bahar kılıyorlar.

Dudakları değiştirmeye aday CHP’den milletvekili koltuğu kapmaya çalışan sendikacıların düzenlediği aynı berbat 1 Mayıs organizasyonunun aynı berbat nutuklarını ve aynı berbat müziklerini seslendiren dudakları, ucu bucağı gözükmeyen TKP korteji yırtıp geçiyor İzmir’de.

O CHP’nin başkanı ki en güçlü olduğu belediyenin hallaç pamuğu gibi atılmasına karşı dahi AKP’li bakanın verdiği bir tepkiyi bile veremiyor. Ama iktidara gelince neler yapacağını her akşam TV’de iki dudağının arasından çıkan sözlerle anlatıyor.

İşte o iki dudak ister TV’de ister mecliste olsun aslında hayatımızın her alanında okulda, işyerinde, fabrikada, sokakta…

Metin abinin dediği gibi: “.. olur mu böyle şey Aynur, bu senin içine siniyor mu ya?”

İşte devrimden önce bu soruya doğru yanıt verecek, “Bir Herifin İki Dudağının Arasında Olmak” istemediğini deklare edecek 500 bin kişi arıyoruz.

İçinize siniyorsa o başka!