Ahmet Say'ın “Burjuva demokrasisi üzerine” başlıklı yazısı 24 Mayıs 2013 Cuma tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.
Uzunca boylu, açık kumral, sakin, ciddi olmasının yanı sıra, güler yüzlü görünen bir Alman dostumla saatler boyunca Türkiye üzerine sohbet ettik geçenlerde. Ülkesindeki sosyal demokrat siyasanın temsilcisi olan partiden yana olduğunu biliyordum oysa benim için önemli olan, onun günümüz Türkiyesi üzerine neler düşündüğüydü.
Konuşmamızın başlarında ona, “Senin Türkiye hakkındaki kişisel görüşlerin, ortalama bir Alman’dan farklı mı” diye sordum.
“Pek değil” diye söze başladı, “Benim kişisel görüşlerimdeki farklılıklar, herhangi bir Alman aydınıyla sanırım yüzde doksan beş örtüşür. İzin ver de geri kalan yüzde beş, kendi orijinalitem olsun…”
Bu sözleriyle, tam aradığım insandı!
“Anlat öyleyse” dedim, “Türkiye’yi nasıl buluyorsun?”
“Türkiye, uzun yıllardan beri Avrupa Birliği’ne girmeyi bekledi. Doğrusunu istersen, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesi olanaksızdı. Başlıca engel, sanıldığı gibi halkının Müslüman olması değil, Türk ordusuydu. Avrupa ülkelerinin bağlı bulunduğu burjuva demokrasisini Türkiye’de ortadan kaldıran güç, hep ordu oldu: Ordu, son elli yılda dört kez darbe yaptı. Böyle demokrasi mi olur?”
Yazının tamamını soL Gazetesi'nde okuyabilirsiniz...